16. Bölüm

1167 Words

Bölüm 16: Çelik ve İpek Ateş, koridorun kemerli karanlığında, iki kapı arasında sıkışmış halde, bir karar anının ağırlığıyla boğuşuyordu. Kalbi, Mavi'nin odasına giden yolda atıyor; bedeni ise, Suna'nın kapısının önündeki cazibede titriyordu. Suna'nın aynadaki o zehirli fısıltıları kulaklarında yankılanıyordu: "...toprağın altındaki tüm kayayı yerinden oynatacağım..." Bu sözler, bir tehditten çok, bir meydan okumaydı. Onu bir "araç" olarak gören bu kadının yanına gitmek, ihanetin ta kendisi olurdu. Peki ya Mavi? Onun sözleri ikna edici, bakışları sıcaktı. Ama Suna'nın da dediği gibi, Mavi onu "aydınlatmaya", kendi fikirleriyle dönüştürmeye çalışıyor muydu? Kendisi, hangisinin sevgisinin daha "gerçek" olduğunu nasıl ayırt edebilirdi? İçindeki fırtınayı bastıramayacağını anladı. O an, hiçb

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD