RAHİM

2320 Words

Gülsüm o gün kapımı çalmadan odaya girdi. Elinde çay vardı, bu sefer tarçınlı yapmış. Ne zaman özel bir şey söyleyecek olsa bir koku taşıyan çayla gelirdi. Sessizce yanıma oturdu. Ben pencerenin kenarında, dizlerimi karnıma çekmiş dışarı bakıyordum. Bahçedeki incir ağacının yaprakları kıpırdayıp duruyordu ama içimde bir kıpırtı bile yoktu. Kırgındım. Herkese. En çok da kendime. Yapabileceğim bir şey bulamıyor olmak beni kendime de sinir ediyordu. “Seninle bir şey konuşmak istiyorum.” dedi. Sesinde ne o alıştığım güvensizlik vardı ne de emir gibi bir ton. Dingin, ama kararlıydı. “Dinliyorum.” dedim, gözlerimi ondan kaçırarak. “Biliyorum, bana hala kırgınsın. Ama bu konu başka. Okul meselesi.” Başımı çevirdim. O an bile yüzüne bakmaya çekindim. Ama içimden bir yer de heyecanlandı, kıpı

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD