Ömer'in anlatımıyla
Elimdeki kağıtlardan bir bok olmazdı. Bu eli de kaybedecektim anlaşılan. Sikeyim ben böyle işi ! Niye artık hep kaybediyorum ben. Ya bunlar bir iş çeviriyordu, ya da ben artık bu oyunları beceremiyordum...
Karşımdaki adam kucağındaki sevgilisinin boynunu emerken, kızın gözleri benden ayrılmıyordu. Alt dudağını ısırmış, bana olan bakışlarıyla resmen onu becermemi istiyordu. Allah için güzel kızdı.
Göğüsleri ortadaydı. Yüzümü o büyük memelerin arasına soktuğumu hayal edince, sikim kalkmaya başlamıştı.
El dönüyordu. İstediğim kağıtlar gelmiyordu. Karşımdaki adam, bu eli de kazanmıştı. Bu mekanın sahibi oydu. Kazım Bey ya gerçekten şanslıydı, ya da bir hile vardı ortada !
Elimdeki kağıtları ortaya atıp " Benden buraya kadar ! " dedim. Kazım Bey başını kızın boynundan çekti. Bir eli kızın kalçasını sıkarken, o bana gülümsedi.
" Sen hem aşkta, hem de kumarda kaybediyorsun Ömer ! Ama bak ! Ben hem aşkta, hem de kumarda kazanıyorum ! " Bir de kötü adam kahkahası atmış, dişlerimi sıkmama sebep olmuştu. Orospu çocuğu ! Dalga geçiyordu benimle resmen !
" Elbet benim de kazandığımız günleri görürüz Kazım Bey ! " dedim. Bakışlarım anlık kızın gözlerine kaydı. Hala bana bakıyordu. Ayağa kalkıp dudağımdaki sigarayı söndürdüm.
" Haydi eyvallah ! " diyerek izmariti dolu küllüğe bastırıp söndürdüm. Son kez kıza bakıp dumanla kaplanmış olan ' Nesli Tükenmekte Olan Hayvanları Koruma Derneği'nden ' çıktım. O hayvanlar biz oluyorduk galiba.
Nereye gitsem, organize şube baskın yapıyor, son dakika göz altına alınmaktan sıyrıyordum. Bu dernek de ileride patlayacaktı. O zamana kadar ben oyunuma bakardım.
Köşeye geçip karanlıkta çömeldim. Birazdan Kazım iti çıkacaktı. Kızı evine bırakır, kendi de karısının yanına dönerdi. Öyle bir yarağa, iki am düşüyor muydu ? Sikecektim kucağındaki orospuyu ! Benimle dalga geçmek neymiş, bedelini ödetecektim.
Yaklaşık bir saat beklemiştim. Sıkılmaya başlamıştım ki, kapıda göründüler. Ayağa kalkıp bisikletime oturdum. Sikeceğim bunu da ! Sata sata arabadan motora, motordan da bisiklete kadar düşmüştüm. Elbet kazandığım bir gün, yeniden arabamı alırdım !
Arabaya binmiş, yola düşmüşlerdi. İyice geriden onları takip etmeye başladım. Beni fark etmeden yollarına devam ettiler. Araba durmuştu ama kız aşağıya inmiyordu. Biraz sonra indi ve götünü bile zor kapatan eteğini çekiştirdi.
Kızı arabada mı becermişti bu azgın herif ? Zaten kumar masası demiyor, kızın orasını burasını yalayıp emiyordu. Milletin siki kalkar demeden bacaklarını götünü avuçluyor, bizi azdırıyordu. Madem öyle bugün ben istediğini ona verecektim.
Araba devam edip yoluna gitti. Kız binaya girdiğinde sessizce hemen peşine düştüm. Merdiveni çıkan topuklu ayakkabı seslerini takip ettim. Anahtar sesi geldiğinde merdivenin köşesinde bekledim. Kapı açıldığı an, arkasına geçip bir elimi ağzına kapatıp, diğerini beline sardım.
Korkmuş debeleniyordu. Çığlıkları ağzına bastırdığım avucumda dağılıyordu. Onu itip eve soktum. Ayağımın tersiyle kapıyı kapattım. Kulağına eğilip " Birazdan seni siktiğimde bağır ! Şimdi değil ! " dedim.
Omzumla duvardaki ışığın düğmesine bastım. Karşımızda duran vestiyerin aynasından kim olduğumu görmüştü. Gözlerindeki korku, yerini memnun bir ifadeye bıraktı.
Ağzını tutan elimin üstündeki ellerini çekti. Bedenini bana döndürdüğü an, elimi çektim. " Demek sonunda bana geldin Ömer ! " Adımı biliyordu. Ve ' sonunda ' dediğine göre, uzun bir zamandır beni istiyordu anlaşılan ?
" Söyleseydin en başından sikerdim seni ! " Onu kucağıma alıp öpmeye başladım. Elleri gömleğimden açıkta kalan döşümde geziniyor, tüylerimi okşuyordu.
" Yatak nerede ? " Öpüşmeyi bitirip, sorumu sordum. Sikim zonkluyor, bu geceki gireceği am için sabırsızlanıyordu.
" Koridorun sonunda ! " Sesi titriyor, heyecanlandığını belli ediyordu. Boynunu emerken, odaya geçtik. Onu indirip ip askılı bluzunu çekip çıkardım. Altında sütyeni olmadığı için memeleri serbest kaldı.
Dudaklarımı yalayıp üzerine doğru ilerledim. Geri geri giderken yatağa düştü. " Bir dakika Ömer ! Bir şey söylemem lazım ! " Can havliyle konuşmuş, ellerini siper eder gibi bana doğru tutuyordu.
" Söyle sen yavrum. Ben şu eteğini de bir çıkarayım hele ! " diyerek elimi eteğinin beline attım. " Bakireyim ben ! Kazım biliyor bakire olduğumu ! Karısına boşanma davası açacak, bekaretimi bozamazsın ! Yoksa beni öldürür ! "
Ellerim belinde öylece kaldım. İçimdeki Ömer kahkaha atıyor, ' oğlum Ömer, asıl bu gecenin vurgununu sen yaptın. Kumarda kaybeden, yatakta kazanır ! ' diyordu. " Ön kapı kapalıysa, biz de arka kapıdan gireriz güzelim ! Dert değil ! "
Yüzü gerginliğinden kurtulmuş, rahatlamıştı. Ama bu rahatlığı çok sürmeyecek, beni sik diye yalvartıp bekaretini bozacaktım !
Eteğini ve kilotunu da sıyırıp çıkardım. Koridordan vuran ışık, ıslanmış amını ay gibi parlatıyordu. Gömleğimin açıkta kalan 2 - 3 düğmesini de ona bakarak çözmeye başladım.
Hızla inip kalkan göğsü heyecanlandığını, kapatmak için kendiyle savaştığı bacakları ise, karşımda utandığını gösteriyordu.
Kemerimi çözüp çıkardığımda diliyle dudaklarını ıslattı. Kalkmış ola sikimin kabarıklığına gözlerini dikmiş, aletimi görmek için sabırsızlanıyordu.
Onu merakta bırakıp sadece pantolonumu indirdim. Kendi isteyecek, yalvaracak raddeye gelinceye kadar oynacaktım onunla. Kazım puştu bu gece benden 50 binimi almıştı. O zaman bu orospuyu, 50 bin edecek kadar sikmeliydim !
Üzerine doğru giderken, o yatakta biraz daha geriledi. Daha fazla dayanamıyormuş gibi yumuldum. Diri memeleri ağzıma almış, bir onu bir diğerini emerken, onun da elleri saçlarıma karışmıştı.
" Morartma ne olur ! İzini bırakma ! " Memeyi sesli bir şekilde ağzımdan bırakırken, salyalarım memesinin her bir yanına dağılmıştı. Ona izi en büyük yerden bırakacağım için gülümsedim. " Sen merak etme ! Kazım hiç bir şey anlamayacak ! "
Gözleri parlamış, sözlerime güvenerek bedenini bana bırakmıştı. Aldığı hazla inliyor, altımda bir yılan gibi kıvranıyordu. Eme eme göbeğine kadar geldim. Heyecandan karnı bile çöküp kalkıyordu.
Bu kız hiç amını yalatmamıştı anlaşılan. Kafamı kaldırıp ona baktığımda, heyecanla beni izlediğini gördüm. Yüzüne doğru ilerleyecek gibi yapıp, hızla amına kapandım.
Amının dudaklarını ağzıma almış, dudaklarıyla öpüştüğüm gibi öpüşmeye başlamıştım. Attığı çığlıklarla boşalmaya başlamıştı bile. Amına da koyacaktım senin orospu ! Hele bir boşal ! Bak seni nasıl yalvartıyorum !
Dilimi deliğine sokuyor, ellerimle kalçalarını yoğuruyordum. Gözleri kaymış, bedeni titreyerek rahatlamanın derdine düşmüştü. Kasılmaları bitmeden geri çekildim. Yarım kalmıştı.
Geri çekilince, dizlerimin üstünde dikeldim. Baksırımı aşağıya indirdiğimde, hem yarım kalmanın verdiği sinirle, hem de sikimin şaha kalkmış haliyle bana yaklaştı.
Aletimin üzerine koyduğum elimle, dişlerim sıkıştı. " Ben senin amını nasıl yediysem, şimdi sen de benim sikimi ye ! Hadi ! " Kaşlarımla aletimi işaret ettim. Sikimi sıvazlayarak ne kadar büyük olduğunu gösterdim.
Bir bana bir aletime baktı. Acaba yapmayı bilmiyor mu diyeceğim sırada, ağzını açıp dilini çıkardı. Kökünden başlayıp ucuna kadar yaladı. Bakışlarını benden çekmiyor, sikime yaptığı şeylerden sonra tepkimi gözlüyordu.
Ona istediğini verdim. ' Bu nasıl bir yalama ! Eriyorum, boşalacağım şu an ! ' gibi bir ifadeye bürünüp, onu gururlandırdım. Keyifle yükselip kendine olan güveniyle, hepsini ağzına almaya çalıştı. Bu orospu gerçekten bu işi iyi biliyordu. Bu muameleyi Kazım'a çok çekmişti anlaşılan !
Saçlarının arkasından yakalayıp, sikimi iyice bastırdım. Sikim boğazının sınırına değmiş, gözlerini yaşartmıştı. Havalanan midesini fark edip, sikimi biraz geri çektim. Nefes aldığı an da, tekrar sertçe soktum. Geri çekilmesine izin vermeden attıra attıra boğazına boşalmaya başladım.
Midesi bulanmış, başını geri çekmek istiyordu. Başının arkasından bastırarak onu engelledim. Nihayet boşalmam bitince, ağzından çıktım. Dudağının kenarlarından döllerim akıyordu. Sikimin ucuyla onları yüzüne sürdüm.
" Sen beni delirtecek misin kadın ? O nasıl yalamaktı öyle ? İlk kez bir kadın beni ağzıyla boşalttı. Amına girmesem de olurmuş. Ama merak ediyorum. Ağzın bile bu kadar güzelse, amın kim bilir ne tatlıdır senin şimdi ? "
Gururlanmıştı. Beni böyle mutlu ettiğini bilmek, onu yükseltmişti yeniden. Aletim hala inmemişti. " Haydi dön arkanı da, o güzel götünü sikeyim. "
Şaşkınca bana bakarken, kaşları havalandı. " Dinlenmeyecek misin ? Bitmedi mi ? " Beni Kazım ile karıştırmıştı anlaşılan.
" Sana doyulur mu bee ? Sabaha kadar inmez bu yarrağım. Sana kalkıyor bak. Nasılda istekli. Damarları bile kabarmış, deliklerini doldurmak istiyor ! Senin gibi güzel bir kız, hemen bırakılır mı ? "
Sözlerimle yutkundu. Bakışları kararmıştı. Duyduğu iltifatlar, kadınlık gururunu okşuyordu. Onu omzundan itip yatağa düşmesini sağladım. Yeniden üzerindeki yerimi aldım.
Her yerini öpüp yaladım. Ellerim amını avuçluyor, sırıksıklam olmasını sağlıyordu. Dakikalarca seviştik. " Hadi artık içime gir ! Götüm seni istiyor ! " diye sızlanıyor, sikimi istediğinden yalvarıyordu.
Onu ters çevirip domalttım. Arkasından üstüne çullanıp sikimi götüne getirdim. Bir avucum memesini sıkıp yoğuruyor, bir elim de ıslanmış amını hırpalıyordu. Kulak memesi ağzımdayken, sikimi götüne soktum. Orospu ! Demek Kazım'a arkadan veriyordu. Rahatça girmesi, bunu kanıtlıyordu.
Dizlerimin üstünde yükselip, onu sertçe becermeye başladım. Ellerimle belini sabit tutup sertçe girip çıkmaya devam ettim. İniltileri durmuyor, " Aahh Ömer'im ! Eveeet ! Devam et ! " diyordu.
Ucuna kadar çekip sertçe sokuyordum. Alt dudağımı ısırıp, kendimi tamamen çektim. Hızla girdiğim delik, bu kez amıydı. Köküne kadar sokmuş, ıslanmış amına rahatça girmiştim. Ohhhhhh ! Bu yarağı sana yedirmek vardı ya Kazım ! Sevgiline nasip oldu işte !
Altımdaki kızın adını bile bilmiyordum. Ancak attığı çığlık fenaydı. Sikerdim işte böyle. Namuslu kız pozları kesene kadar, kaç kişiye siktirmişti acaba bu götünü ?
Onu ve çığlıklarını umursamadan sikmeye devam ettim. Epeydir bakire am sikmemiştim. Sıcacık, daracık ve sırılsıklamdı. Bakışlarımı oraya dikmiş, kan bulaşmış amını ve sikimi izleyerek sokup çıkarmaya devam ettim.
Darbelerime dayanamamış, yüz üstü yatağa yığılmıştı. Ağlıyordu. " Kazım beni öldürecek. Sen ne yaptın ? " diyordu. " Üzerine uzanıp sikmeye devam ettim. " Sen dua et, ben o Kazım'ı da sikmedim ! Ağla hadi ! Yalvar yine. Bak amını ben deldim orospu ! O Kazım da amını siksin artık ! "
Öyle boşalmaya başladım ki, iliklerime kadar ne varsa akıtmıştım sanki. Evet. Şimdi 50 bine değmişti. İçinden çıkıp ayağa kalktım. Yerdeki pantolonumun cebinden sigara paketimi bulup, bir dal yaktım. Kız hala ağlıyordu.
Sabah ezanları okunmaya başlamıştı. Bir sigara daha içtim. Kalkıp tuvaletin yerini buldum. Attırıp geri geldim. Hala bıraktığım gibi duruyor, iç çekmelerine devam ediyordu. Gitmeden bir posta daha sikesim geldi. Amını ben delmişken, kimse girmeden yeniden ben girmeliydim o deliğe...
Yanına yatıp yüzüne kapanan saçlarını çektim. " Olan oldu artık. Gel hadi. Sikimi bu sefer keyifle ye hımm ? Zamanı geriye alamayız artık. "
Ters bakışlarını bana dikti. " Dalga mı geçiyorsun bir de hayvan herif ! " diyerek bana vurmaya kalktı. Elini tutup bana vurmasını engelledim. İtip üzerine çıktım ve karnına oturdum. Diğer elini de, yarı uyanmış aletimin üzerine koydum.
" Hangi deliğin istiyor ? Ağzın mı, amın mı yoksa götün mü ? Neren kaşınıyorsa, söyle orayı sikeyim güzelim. Bak benim oğlan yine uyandı sana. Hadi rahatlat onu ! "
İki güzel lafa, hemen yelkenleri suya salıyordu bu kadınlar. Onu arzuladığımı söylediğim an bakışları değişmişti. Ama hala istemiyor gibi, yalandan direniyordu. Olurdu. O da olurdu. Zorla sahip olunmak istiyorsa, zorla da sahip olurdum.
" Zorlanmak mı istiyorsun ? Söyle bana ? Tecavüz eder gibi sikeyim mi seni ? " Göğsü nasıl da hızla inip kalkıyordu. Memesine sert bir şekilde tokat attım. " Söyle ! İstiyor musun bunu ! "
Sulanmış gözleriyle başını onaylar gibi salladı. Ben kadınların her hareketini anlardım. Bu kadın zorla elde edilmek istiyordu. Yerdeki kemerimle ellerini bağladım.
Öyle zorlayıcı, öyle vahşi bir şekilde siktim ki onu gözlerindeki yaşlar hiç durmadı. Amındaki sular kurumuyor, neredeyse benim gibi sularını fışkırtarak boşaltacaktı. İkinci kez içine boşalırken, son bir kez dudaklarına öpücük bıraktım.
" Gitmesen olur mu... Ben seviyorum seni. Kaçalım buradan. Kazım'ın bile bizi bulamayacağı bir yere gidelim. Beni bırakıp gidersen, Kazım öldürür beni. "
Oldu ! Bir de nikahıma alayım hatta ! Gözlerimi devirecektim neredeyse. " Götünü kimlere siktirdiysen, git onlara işte. Ben kimsenin sorumluluğunu alamam kızım ! "
Kalkıp üstümü giyinirken, bana hayal kırıklığı içinde bakıyordu. Ne sanıyordu ? " Ne bakıyorsun öyle ? Ben daha senin adını bile bilmiyorum ki ! Sanki sana seni seviyorum mu dedim ? Şu bakışlara bak ! Eğlendik bitti işte !
Haydi eyvallah ! " deyip çıkarken, o arkamdan bağırıyor, " Seni Kazım'a söyleyeceğim ! " diye beni tehdit ediyordu. Çok da sikimdeydi. O gavat evimin nerede olduğunu bile bilmiyordu.
Kapıyı çarpıp çıktım. Hava aydınlanmıştı. Bir keyif sigarası yakıp dudaklarımın arasına koydum. Bisikletime atlayıp evin yolunu tuttum.
Evin önüne geldiğimde, telefonum çalıyordu. Arayan yabancı bir numaraydı. Evin kapısını açmak için anahtarı sokmaya çalışırken, kapı açıldı. Kaşımda annem, telefonun diğer ucunda ise Kazım vardı.
" Seni ebenin amına sokmadan ölmeyeceğim ! Sen Ceylan'ımı nasıl kirletirsin ulan ! Kendine mezar yeri bakmaya başla. 1 saate cenazeni kaldıracağım senin ! " diye bağırışını annem bile duymuştu.
İşte şimdi sıçmıştım !
.
.
.
.
.
.
.
.
Devam edecek...