“Senin kalbinde başka biri var!” dedim. “Benim seni isteyip istemediğimin bir önemi var mı Karan?” “Belki de vardır,” dedi yeşil gözlerini sanki ruhumu emercesine gözlerime dikerek. “Çekil önümden!” diye hırladım. “Yeter! Sen… Sen benim kafamı bulandırıyorsun. Ne istediğin belli değil. Bana bir bok parçasıymışım gibi davranıp sonra bana değer veriyormuş gibi bu dairenin anahtarını veriyorsun. Beni itiyorsun, sonra kollarına alıyorsun! Ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama benden bu kadar Karan!” Kolumdan hızlıca tuttu. “Beni istediğini göstermeni istiyorum Havin!” diye bağırdı. “Benden vazgeçemediğini görmek istiyorum! Seninde benim gibi…-” cümlesini yarıda kesti ve göğsünden sinirle bir hırlama yükseldi. “Bu kadar bencilsin yani!” diye bağırdım. “Bu mu? Vazgeçilemeyen, istenen, a

