1.BÖLÜM:BİR BAHAR AKŞAMI

1022 Words
Parlak bir ışık. Gözlerimi kör edecek kadar parlak. Işık bu kadar can yakıcı olamaz bu kadar paramparça edemez.Işık insanı içine çekip hapseden insanı hayattan koparan gözleri kör eden parlak bir ışık.Beni,hayatımı alt üst eden parlak ışık. Uzaktan gelen derin yoğun bir ses. Yoğun bir gürültü. Kulaklarımı sağır edecek kadar yoğun kalabalık bir gürültü. Bir ses bu kadar can alıcı olamaz.Bir ses beni bu denli hayattan koparamaz.Bir ses bu kadar yoğun ve kalabalık olamaz. Bir bahar akşamı parlak bir ışık kulaklarımı sağır eden kalabalık yoğun bir gürültü beni haytan sevdiğim adamdan hayallerimden alıp çok uzağa sürükledi. Bir bahar akşamı kavuştuğum hayatım başka bir baharın akşamında avuçlarımın içinden kayıp gitti.Önce sesler ardından da renkler gitti.Parlak bir ışık beni daldığım hülyalı hayatın içinden söküp koca bir karanlığın içine hapsetti.Koyu bir karanlığın içinde yapayalnız kalmıştım.Her geçen gün daha da fazla çekiliyordum ıssızlığa,soğukluğa,karanlığa... Hıçkırıklar içinde bir anda fırlamıştım yataktan.Nefes nefese ne yapacağımı bilmez bir halde etrafıma bakındım.Odamdaki perdeler çekiliydi ama dışarının aydınlığından anladığım kadarıyla sabah olmuştu.Elimin tersiyle alnımda biriken terleri elimin tersi ile sildim.Kalbim hala deli gibi çarpıyordu.Elim kalbimin üzerine kaydı.İki yıl koskoca iki yıl boyunca uykular haram olmuştu adeta bana.Her gece aynı rüyayı görmekten bıkmış usanmıştım.Her gece korku içinde yattığım yerden fırlamaktan bıkmıştım.Üzerimde ki yorganı sertçe kenara savurup ayağa kalktım.Perdeleri açıp bir kenara topladım.Camı açıp içeri soğuk havanın girmesini sağladım.Soğuk hava tenimle temas ettiğinde olduğum yerde titredim.Kollarımı bedenime sardım.Üşüyordum ama üşüdükçe de kendime geliyordum.  Gözlerim uzakta bir noktaya dalıp gittiğinde dudaklarımın arasından çıkan incecik buhara odaklandım.Elim boğazıma gitti.Ağzımı açıp havaya doğru derin bir nefes bıraktım.Gözlerim usulca kapandı.Bedenim titremeye başladığında cama biraz daha yaklaştım.Üşümek bana dinç hissettiriyordu.Kapı bir anda açıldığında olduğum yerde sıçradım.Annem uyku mahmuru gözleriyle bana bakıyordu. ''Kızım deli misin sen bu havada ne diye cam açtın?'' Bakışlarımı annemden çekip hızla camı kapadım.Perdeleri sertçe kapadım.Bir anda titremeye başlamıştım.Annem bana ters ters bakıp gözlerini devirdi. ''Daha erken yat hadi kızım'' Kafamı aşağı yukarı salladım.Annem kapıda dikilmeye devam edince yatağın içine girip yorganı boynuma kadar çektim.Annem kapıyı kapamadan bana doğru yaklaştı.Baş ucuma oturdu.Buğulu gözlerle bana baktığında gözlerimi sımsıkı yumdum.Annemin parmaklarını yanağımda hissettiğimde gözlerimi araladım.Gözlerim annemin hareket eden dudaklarına kaydı. ''Yine mi kabus gördün?'' Hafifçe gülümsedim.Başımı olumsuzca salladım.Annem eğilip yanağıma bir öpücük kondurdu.Gülümsedim. ''Uyu..uyumak'' Yutkundum.Derin bir nefes aldım. ''İst..istiyor' Annem hızla kafasını sallayıp ayağa kalktı.Üzerimi örtüp odadan çıktığında doğrulup sırtımı yatağın başlığına yasladım.Komodinin üzerinde duran telefonumu elime aldım.Her seferinde kendime binlerce kez kızsam da yine aynı şeyi yaptım.Tarayıcıya girip onun adını yazdım. ''Yavuz Selim Ayhan'' Sayfada peş peşe bir sürü resim bir sürü haber çıktığında gözlerimi sımsıkı kapadım.Gözlerim anında dolmaya başlamıştı.Ürkek bir nefes çektim içime.Gözlerimi korkarak araladım.Bana gülümseyen yüzü gözlerimin önünde aydınlandığında yanaklarımdan yaşlar süzülmeye başladı.Elim fotoğrafın üstünde gezindi. Özlemiştim. Özlemiştim. Çok özlemiştim onu.O benden kilometrelerce uzakta kim bilir yanında kimlerleyken ben saatin kaç olduğunu bile bilmediğim bir tan vaktinde onun fotoğrafına bakarak ağlıyordum. Özlmeiştim. Çok özlemiştim. Kalbim yerinden çıkıp tüm görevlerini bir kenara bırakıp dolu dizgin ona doğru koşmak istiyordu.Elim kalbimin üzerine gitti.Onu zapt etmek istercesine.Gözlerim başka bir fotoğrafına kaydı. Bana bakıyordu. Tüm heybeti tüm ihtişamıyla bana bakıyordu.Üzerinde pahalı bir takım elbise vardı.Bir elini cebine sokmuş diğer eli ile ceketinin yakasını kavramıştı.O kadar uzak duruyordu ki bu adama nasıl aşık olduğumu bu adamı ne cüretle ne hakla sevdiğimi bile kabullenmek istemiyordum.Titrek korkrak bıkkın bir nefes çektim içime.Başka bir fotoğrafa geçtim.Bu sefer gülümsemiyor ciddi bir yüz ifadesi ile bir adamla el sıkışıyordu.Ardından yanında ışıl ışıl parlayan bir kadının olduğu başka bir fotoğrafa geçtim.Fotoğraftan çok sımsıkı tutuşan ellerindeydi gözlerim.Yanaklarımdan yaşlar akıyordu.Gözlerim fotoğrafın hemen altında kocaman harflerle yazılmış manşete kaydı. ''Hande Kurt Evleniyor:Nikah Tarihi Belli Oldu!!!'' ''Ünlü model Hande Kurt aşk hayatında yeni bir sayfa açıyor.Ünlü iş adamı Yavuz Selim Ayhan ile gözlerden uzak bir ilişki yaşayan Hande Kurt nikah tarihimiz belli ,Yavuzda bende çok heyecanlıyız dedi'' Elimi sıkıca ağzıma bastırdım.Hıçkırıklarım odamın duvarlarında yankılanıyor göğsümde koca bir yük oluyorlardı. O benimdi. O benimdi O benim Yavuzum'du. Hızla ekranı kapayıp telefonumu yatağın üzerine fırlattım.Gözlerimden yaşlar sırayla bir bir dökülüyorlardı.Kalbim sere serpe yere uzanmış boş gözlerle tavanı izliyordu.Dizlerimi kendime çektim.Başımı dizlerime yasladım. Ne çabuk beni unutup kendisine yeni birini bulmuştu., Hangi arada vazgeçmişti benden. Vazgeçebilmiş miydi benden? Zihnim yüksek sesle haykırdı.Başka bir kadınla evleniyordu .O benden vazgeçeli epey uzun zaman olmuştu.Unutamayan sadece bendim.Herkes her şeyi unutmuş yasını tutmak bana kalmıştı.Kafamı kaldırdım.Yanaklarımda ki yaşları elimin tersi ile sildim.Gözlerim telefonuma kaydı.Hızla arama motoruna girdim. ''Yavuz Selim Ayhan düğün tarihi?'' yazıp durdum.Sonucu görmek beni memnun etmeyecekti.Gerçekten öğrenmek istiyor muydum düğün tarihini.Bunu kaldırabilir miydim?O gün geldiğinde bu acıyla ne yapardım?Elimden ne gelirdi?En iyisi o tarihi asla bilememekti.Yazdıklarımı hızlıca sildim.O kadar öfkeliydim ki telefonu var gücümle sıkıyordum.Hızlıca tüm arama geçmişimi sildim.Titreyen ellerimle telefonumun galerisini açtım.Arşivlediğim fotoğrafların kısmına girdiğimde onun yüzlerce fotoğrafı karşımda belirdi birden.Aralarından rastgele birini seçtim.Telefonu göz hizama getirdim. Gülümsüyordu. Gözlerinin kenarı kırışmış dudağının kenarında iki saklı gamze ortaya çıkmıştı. Gerçek bir gülümsemeydi. Gözlerinin içindeki ışıltıyı görebiliyordum. İçimi paramparça eden bu gerçek gülümsemesiydi.Kalbimi delik deşik ediyordu bakışları.Hıçkırıklarımın arasında ürkek bir nefes çektim.Gözlerinin içine baktım sanki beni görebiliyormuşcasına. ''Unu..Unu...'' Elim öfkeyle boğazıma gitti.Yutkundum.Öfkem kinim kızgınlığım hiddetim kendimeydi.Gücüm yetse elimden gelse az da olsa kendime güvensem yok ederdim bu acılı bedeni ama yapamıyordum.İçimde her geçen gün ona doğru yeşeren ona doğru büyüyen koca bir yumak varken ben ipin ucunu bir türlü bulamıyordum.Kalbimin tam ortasında tüm yüküyle tüm ağırlığıyla duruyordu bu koca yumak.Ne elim sökmeye gidiyordu ne de kesmeye. Kabullenmiş miydim yani? Yüreğim haykırdı., Asla! Asla! Kabullenemezdim.O benimdi.Kimin ne dediği ne düşündüğü umurumda dahi değildi.O benimdi.Bunu kimsenin bilmesine ihtiyacım yoktu.Ben biliyordum o benimdi.Bana aitti.Elim,kolum kadar bana bağlı bana ait bir uzvum kalbim kadar bana yakın ve sıcaktı.Bu hep böyleydi.Onu ilk gördüğüm o bahar akşamı da bunu hissetmiştim şimdi yaşadığım bahar gecesi de bunu hissediyordum. Ben onunla bir bahar akşamında karşılaşmış bir bahar akşamında deli gibi çarpan kalbimi ona emanet etmiş bir bahar akşamında ona sımsıkı sarılıp ellerini tutmuş başka bir bahar akşamında EVET diye haykırmış acı bir bahar akşamında parlak bir ışık ve kalabalık bir sesle ondan öteye fırlatılmıştım. Sonra bahar bitmişti. Kış tüm ayazıyla tüm fırtınasıyla gelmiş apakların uçuştuğu kalbimi önce serinletmiş ardından yavaşça dondurmuştu. ''Unutt...Unuttun mu '' Gözlerim kapandı.Dudaklarım titremeye başladı.Telefonu göğsüme bastırdım. ''Unu..Unutt..ma...Ben...beni'' Hıçkırıklarımın arasında kekelemiştim sözcükleri.Gözlerimden akan yaşlar sel olup akmıştı yanaklarımdan.Herkes keyifli huzurlu tatlı uykusunda olduğu bu tan vaktinde ben yüreğimde ki kederli acımla sineme sımsıkı bastırdığım fotoğrafıyla iki büklüm bedenimle onun adını haykırarak ağlıyordum.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD