dere dere gez...benim gibisini bulabilirsen ne ala...yok bulamazsan, sonsuz aşkım senin olur, seni bırakmaz Sahara. o yüzden sus, ve hiç bir şey olmamış gibi davran..."
"beyefendi, kız neden konuşmuyor dedim size!" camdan içeri başını sarkıtmış İran polisi, bu iki adamın ve bir kadının neden sınır yoluna bu saatte çıktıklarını sorgulamış, Ömer korkudan cevap veremeyince Cevahir devreye girmiş, köye bir düğün için geldiklerini söylemişlerdi... polis Saharanın yüzüne bakıp neden herhangi bir tepki vermeden kendisine baktığını sorunca da, Cevahir aniden Saharanın başını göğsüne çekip, polislerden korktuğu için tepki vermediğini söylemişti...
şimdi ise neden konuşmadığını soruyordu.
Cevahir göğsündeki Saharanın sarı saçlarını okşayarak, " yahu, uzun bir gece oldu dedik ya...biraz yorgun ondan konuşmak istemiyor..." hafifçe bakışlarını aynadan kıpkırmızı olan Ömere çevirip manidar bir şekilde konuşmasına devam etti. "yoksa sabahtan beri bülbül gibi şakıyor...siz bakmayın böyle uysal olduğuna" deyip rahat bir şekilde Saharanın saçlarını okşamaya devam etti...
polis ise önce Ömer'e bakıp, sonra tekrar Cevahire bakıp, " neyiniz oluyor bu kadın " gibi yerinde bir soru sordu.
Ömer'in korkudan yutkunma sesini duyan Cevahir, onun aksine rahat bir cevap verdi. " kendisi benim eşim olur, buraya da abisinin düğünü için geldik. ailesi...yani kayın babam kalmamız için çok ısrar etti, ama ben işlerim nedeniyle bu gece dönmeyi uygun gördüm" deyip, önden başını çevirmiş ona hayret dolu bakışlar atan arkadaşına baktı.
polis memuru, gözlerini kısıp, onları süzdükten sonra Ömer'e dönüp, " sen kimsin o zaman. onlar evli ise sen kimsin?" dedi.
Ömer ani bir hareketle arkasına dönüp polisin yüzüne korkuyla baktı...
Cevahir onun konuşmasına izin vermeden, " oda bizim şoför" dediğinde, Ömer koca gözlerle aynadan Cevahirin yüzüne yazıklar olsun der gibi baktı...
polis son defa arabanın içine göz gezdirdikten sonra başını sallayarak " iyi...yolunuz açık olsun o halde" deyip geri çekilmişti. Ömer saniyesinde camı kapatıp, hiç düşünmeden gaza bastı.
Cevahir suskun kalan, ve başını göğsüne sakladığı Saharanın saçlarına elini götürüp, nazikçe okşadıktan sonra çenesinden tutup, başını kaldırdı.
Cevahir Saharanın yüzüne eğilip baktığında Saharanın bembeyaz yüzünün kıpkırmızı bir hal aldığını, ona kadar fark etmeden çenesinin zangır zangır titrediği gördü. Sahara bakışlarını Cevahirin kehribar gözlerine kitlediğinde bir anda ortama bomba gibi düşen bir müjde verdi.
" b-ben... ben sanırım altıma kaçırdım..."
Cevahir şaşkınlıkla bacağını kaldırıp, kızın eteğine bakınca, kıpkırmızı lekeler görmüştü...