2 GÜN SONRA Kaldırımların arasında yüz göstermeye başlayan minik çimenlere bakarken bir yandan elim tutmuş zıplayarak yürüyen Ece'yi zaptetmeye çalışıyordum. "Ece, biraz düzgün yürüyemez misin? Herkes bize bakıyor." dedi Efe elindeki dondurmadan yerken. "Ama bugün hava çok güzel. Ve Açelya ile geziyoruz!" dediğinde görüş alanımıza giren parka koşmak için elimi bıraktı. "Açelya değil abla!" diye bağırdı Efe ama Ece çoktan salıncaklara varmak üzereydi. Diğer elimdeki market poşetini sıkı sıkıya tutarak banklardan birisine yöneldim. "Abla sen iyi misin?" dedi Efe beni takip ederken "Son birkaç gündür...Garip görünüyorsun." Nihayet banka geldiğimizde derince bir iç çekip oturdum ve Efe'ye doğru baktım. Sanırım beni en çok önemseyen kişinin o olduğunu söylesem yalan olmazdı. "Biraz...Yor

