Sabah olmuş, genç kız sevgilisinden önce uyanmış, huzurlu bir şekilde sevdiği adamı izliyordu. Alnını sevgilisinin omzuna koydu, orada derin bir nefes aldı, sonra burnunu sevgilisinin teninde sürterek sevgilisinin boynuna kadar geldi. dudakları vardığı noktada soluklandı bir süre. İnsan, huzuru dudaklarının ucunda hissedebilir miydi? Ece hissediyordu. Dudaklarının altında kan akışına kadar hissettiği tenin varlığına şükürler etti. O tenin altında atan kalp onun hazinesiydi. Başını konakladığı handan kaldırdı, artık yurdu bildiği tende başka bir diyara doğru hareket ettirdi. Sevgilisinin o güzel, temiz, insanı hayran bırakan, kalbindekileri insanın gözlerine tıpkı bir kitap gibi sunan yüzüne vardı. Burnunu sevgilisinin saçlarında gezdirdi, oradan alnına indirdi dudaklarını oraya bastırdı, a

