İçelim Güzelleşelim

2441 Words
Buket Yüzüme baktı, ben karşısında kıvranırken o dümdüz bir ifade ile yüzüme baktı... Zerre kadar etkisi olmadı söylediklerimin. Umurunda bile değildim. " Ben... Ben böyle yapamıyorum... Çok denedim ama olmuyor... İnciniyorum!" " Kıvranıp durma da ne diyeceksen de!" Koyu yeşil tişörtü, delici bakışları, yakışıklı yüzü... hafif sakalları çıkmış... Yarın izinliydi, sanırım o yüzden tıraş olmamış. O kadar göz alıcıydı ki, karşımda tüm heybeti ile dururken içim ona akıp onun olmak için , onun bir dokunuşu için tüm bedenim alev alev yanarken ona ayrılmak istediğimi söylemek... Buz gibi bakışlarını gözbebeğime dikmişti. Ellerini koynunda bağlamış o bildik kapı pervazına yan yaslanarak duruşu ile bekliyordu. Saçları hafif ıslaktı, o kadar güzel kokuyordu ki, asla unisexs bir koku değil... Buram buram erkeksi bir koku! Göğüs kafesimden fırlayacak gibi çarpan kalbime, onun için kıvranan kalp gibi atan organıma, yanında nasıl nefes alacağımı unutup derin derin solurken inip kalkan göğsüme inat, heyecandan titreyen sesime inat döküldü dudaklarımdan ; " Ben ayrılmak istiyorum" Beklemiyordu, kaşlarını çatıp bakışlarını yüzümde dolandırdı. Bir anlık kımıldanır gibi olup, sonra eski duruşuna geri döndü. 10- 15 saniyelik bir suskunluğun ardından derin derin soludu. Bakışlarını asla yüzümden çekmeden devam etti sorgularcasına beni süzmeye. Bense sessizliğe gömülmüştüm, gözlerine uzun süre temas kuramadan bakışlarımı sürekli kaçırıyor, etrafa odaklanıyordum. Kalp sesimi duyabiliyor muydu acaba? Sessizliğimizi içeriden gelen sarhoş bir erkek sesi bozdu " Ben bu kadına nasıl güveneceğim şimdi? Soframa oturttu orospu çocuğunu" diyerek yanımıza geldi. Elini Volkan'ın omzuna atıp son anda düşmekten o tutunuşla kurulduğunda bakışım onunla Volkan arasında gidip geldi. Tekrar Volkan'a dönünce halen gözünü benden çekmediğini fark ettim. Bana bakarak konuştu " Sikicem senin derdini, hayvan herif siktir git içeride beni bekle " Sarhoş adam bana döndü, baştan aşağı beni süzdü. " Kim bu?" " Sana ne lan? Siktir git içeri" Sarhoş adamın gözlerinde yorgunluk vardı, yüzü kızarmış. O da çok yakışıklıydı. Volkan'dan 5 belki 7 santim uzundu ama en az onun kadar heybetliydi. Belli ki o da askerdi. Elini bana uzatıp tanışmak ister gibi davrandığında Volkan kolunu tutup " Cenk siktir ol gir içeri , canımı sıkma !" diye ters ters konuşup içeri doğru itti. Adı Cenk'miş. " Tamam patron kızma! Anladık , senin kıza dokunmak yok!" " Sikeceğim çeneni, yürü git !" Şaşkınlıkla olanları izliyordum, o kadar hazırlık yapmış,hayal kurmuştum ve ayrılığımız bile önemsiz bir durum gibi olup bitmişti işte. Tekrar bakışı bana döndüğünde mutfaktan yüksek bir tabak çanak kırılma sesi geldi " Amına koydun evin, göt herif! Sende kes zırvalamayı, yarın geldiğimde konuşuruz" " Zırvalamıyorum ben, ciddiyim" arkasını dönmüş dinlemeden gidiyordu " Çıkarken kapıyı kapat" " Ben çok ciddiyim, ayrıldık biz. Yani ben ayrıldım, ya siz neden beni dinlemiyorsunuz? Ayrıldım diyorum, ben böyle bir ilişki istemiyorum, değer görmediğim..." Dinlemedi, tenezzül dahi etmedi. İçeri gitti. Bir an peşi sıra girip kalan tabak çanakları da ben kırmak istedim ama bunun yerine kapıyı sertçe kapattım. Volkan Mutfağın amına koymuş piç, o kadar kırık bardak tabağın ortasında oturmuş saklayarak yüzünü ağlıyor. İnsan bağırıp çağıramıyor da. Yanına oturdum etrafa dikkatlice bakarak. Mabadı cama çizdirmek olmazdı. " Ne lan senin derdin? 'Söyleyecektim evde misafir vardı' demedi mi kız sana, e sonra da operasyona çıkmışsın, az beklesen anlatırdı. Kaldı ki anlatmış neyin havasındasın sen göt herif. Al şimdi daha mı iyi oldu, Mete ile Vera'nın yanında gitmiş. Zaten piç Mete kızı vermemek için diretiyordu, şimdi de üzmüş kızımızı kolay kolay alamaz artık diyor" " Siktirsin göt" dedi sinirle soluyarak " Karım lan o benim, kim kime vermiyormuş" Omzuna vurdum, " Topla kendini izin alırım gideriz, hallederiz" " O kız kim?" "Sikicem artık ! Şu sorudan bıktım amına koyayım. " Sinirle nefesimi verip sakinleşemeye çalışarak tane tane tekrar ettim. " Komşu dedik ya" Yüzüme kınarcasına baktı " Kaç yaşında?" Evet küçük gösteriyordu, hem de baya küçük gösteriyordu. " 26 " " Siktir lan! 16 'dır o, nasıl 26 olabilir lan o! Tap taze, mermer gibi teni var kızın" Sesini siktiğimin sesindeki hayranlık kulaklarımı sikti. Yüzüne nasıl baktıysam " Allah sahibine bağışlasın tabi " deyip kıvırdı. Göt sarhoş ama farkında durumun " Hadi kalk, odana götürelim" Koluna girip kocaman adamı yatağa götürürken düşündüm, sahibi kimdi? Az evvel benden ayrılma konuşması yapıyordu, ben miydim sahibi, ya da artık ben ona sahip miydim? Ne dedi en son, ne istemiyormuş? " ...Böyle bir ilişki, değersiz hissettiği bir ilişki..." Ne bekliyordu benden acaba? Kendini ne zannediyordu? Buket "Bana bir tane daha martini lütfen" Kaçıncı kadeh bilmiyorum, ama bu gece seni tamamennnn unutacağım azgın şempanze! asabi şempanze, pis şempazzenne... Dilim dolanmaya başladı, bu iyiye işaret, demek ki içelim güzelleşelim olduk. Muhteşem Üçlü " Oğlum ne işimiz var bizim burada ya " diye söylenmeye başlamıştı kaçıncı kere sorduğunu kendisi bile hatırlamadan. Hakan etrafı yoklayıp kızlara baktı " Sence birader? Bak kardeşim benim ekonomim sürekli pavyon kaldırmaz, Free takılmam lazım. Bu piç yüzünden 2 haftadır banyoda neler çekiyorum ben" Selim imalı şekilde gülüp " Neler çekiyorsun birader anlat bilelim, gerçi tahmin etmesi zor değil neler çektiğini " dediğinde Turgay da fırsatı çevirmemiş eğlenmeye başlamışlardı Hakan'la. Barda içkilerini alırlarken sahneden alkış kıyamet kopmaya başlamıştı. Çok yüksek seyreden müzik daha da ateşlenmiş, bir kız pistte son derece seksi şekilde saçlarını savurarak dans ediyordu. Saçları yüzünü tamamen kaplamıştı, sadece çenesi, minik burnunun ucu ve dolgun iri dudaklarının arasına giren saç telleri görünüyordu. Usta bir dansçı gibi vücudunu kullanırken elleri tüm vücudunda dolaşıyordu Üçünün de ağzı bir karış açılmıştı " İlk ben gördüm" dedi Hakan atılarak " Hadi lan ordan ilk okulda mıyız, kız kimi isterse onundur" Turgay bile katılmıştı sohbetlerine " Yalnız en yakışıklınız benim, şimdiden söyleyim sonra ağlamayın" Hızlı adımlarla pistin yanına varlıklarında Selim bir müddet kızın bedenini izledi, " Siktir bunu yataktan çıkartmam " " Babadan kalma tarlamı bağ bahçe üstüne etmezsem adiyim" dedi Turgay ayran budalası gibi ayrılmış ağzından akan sularla kızı süzerken. Hakan ikisinin de ensesine vurup üstünlük kurma çabası ile tüm tuşlara basıyordu. " Bana kıdem konuşturymayın götler. Kıdemli üsteğmen olarak karargahta götünüzü sikerim kıdemimle" Selim ise ağız dolusu gülerek " Ben bu kızı sikeyim, sen beni nerde istersen sik kardeşim" Diye meydan okumuştu. Sahnedeki kız kafasını bir kere daha savurup sahneye içki uzatan bir adamın elindeki içkiyi almak için eğildiğinde ağzından " SİKTİR! " diye titrrek bir ses kopup şeytan görmüş gibi arkadaşlarının ayaklarına ezip insanlara çarparak 3 adım geri gerin giderken. Hakan " Noluyor lan göt " deyip kıza baktı, " Gül gibi kız , noldu?" " O gülün dikeni bizi havada karada sikecek mallar, bu o lan!" Selim gözlerini kapatmış kızın eğildiğinde eteğinden görünen bacak dekoltesine bakmamaya çalışıyordu " Sikicem önünüze dönün yavşaklar o bu o! " Turgay sinirle " Amına koyacam kim lan kim?" diye sordu " Volkan binbaşının takıldığı kız" Hakan bir an bayılacak gibi olduğunda Selim ile Turgay koluna girip " Lan oğlum sakin ol lan" deseler de Hakan halden hale giriyordu. " Az evvel konuştuklarımızı bir kişi duyarsa belanızı sikerim" parmağını Selim ile Turgay'a sallayarak uyarıyordu sanki onlar kendinden daha iyi bir durumdaymış gibi. " Manyak mısın yavşak kime diyeceğiz, diyelim de bizi mi siksin Volkan binbaşı" Selim umutsuzca kafasını salladı " Tamam onu demeyelim de bunu demek zorundayız biliyorsunuz değil mi" deyip sahnede bir erkekle son derece samimi dans eden kızı göstererek. Volkan Cenk'i odasına yatırıp Mete'ye mesaj attım. - Haftasonu geleceğiz, kızın gönlünü yapmaya bakın, ateşe körükle gitme piç- Yazıp yolladım. Üstümü çıkartıp uyuyacağım sırada telefon çaldı. Kesin bir ton afra tafra duyacağım Mete piçinden derken arayanın Selim oluğunu gördüm. Bildiğim kadarı ile savaş çıkmadı, kıyamet de kopmadığına göre bu gün 3 yavşak içmeye gideceğiz deyip bu saatte beni arıyorsa gel bizi karakoldan al komutanımdır kesin. "Yine ne bok yediniz lan ?" diyerek telefonu açtığımda kulak zararımı siken bir müzik sesi vardı. "Komtanım, yetişin komtanım" Müzik sesine inat yavşak da bağırıyor " Nereye yetişeyim amına koduğum? " dediğimde " Duyamadım komtanım" diye böğürdü yine köpek "Ulan hayvan herif belanızı sikeceğim ne lan gece gece derdin?" " Komtanım sesiniz hiç gelmiyor" " Senin ben cibilliyetini top gibi sektire sektire sikeceğim yarın piç, siktir git lan" deyip telefonu kapattım. Birkaç dakika sonra telefonuma bir mesaj geldi. Bir video daha doğrusu.Birde konum Selim "Duymuyor amına koyayım " diyerek Hakan'ın yanına geldiğimde " Fotoğraf at" dedi. Mantıklıydı, mesaj yazsam ne yazacaktım amına koyayım. Pistte dans eden Buket ile ona belinden sımsıkı sarılmış kendini dayamış hanzoyu çekip attım " Birazdan ortalığın amına koyacak, kaçsak mi?" dedi Hakan. Makul bir teklifti ama dürüstlük abidesi Turgay içine sıçana dek " Saçmalamayın, komtanımızı yalnız mı bırakacağız" " Ben bırakabilirim şahsen" dediğimde bir süre düşünüp hepiniz bu fikirden cayıp 'acaba nasıl bir ceza yeriz, burnumuz kırılmasa bari 'li daha mantık çerçevesinde şeyler düşünmeye başladık. 20 dakika sonra Buket'in yanındaki hanzolar 2 ye çıkmıştı. Kızı aralarına almış dans ediyorlardı ki " Siktirrrr!" diye içine içine sıçan bir sesle Turgay bakışını giriş kapısına çevirdi. Hakan boynunu kütletip " Sizi tanımak güzeldi arkadaşlar " diyerek veda konuşmasını da yapması ile gece resmen başlamıştı. Volkan Girer girmez pistte 2 erkeğin arasındaki Buket'i gördüm. O an tüm sesler ağır çekimde gelmeye başladı kulaklarıma, pistin ilerisinde bizim 3 zibidi duruyordu ama benim gözüm benim olandaydı. Hiç oksijen ihtiyacı ile dolup taştınız mı? Ciğerlerim her oksijen zerresine muhtaçken göğsümün üstünde kocaman bir ağırlık hissettim onu izlerken. Başımda, şakaklarımdaki damarda korkunç bir basınç! Ben asabi adamım ama daha önce bu kadar çok sinirlendiğimi hatırlamıyorum... Peki ama neden? Sadece seviştiğim bir kız için neden bu kadar öfke duyuyorum! Çünkü benimdi, ben benim olana el uzatılmasını , dil uzatılmasını, göz dikilmesini asla kabul etmezdim. Evet, tek sebep buydu! Başka ne olabilirdi ki! Elbette bu! Benim yatağıma aldığım kadına kimse dokunamaz! İşte o kadar !!! ama şuan tam gözümün önünde olanlar... Bir tanesi arkadan kendini Buket'in kalçasına dayamış, diğeri ise ellerini beline sarmıştı. Benim bir kere bile sarılmadığım beline ellerini sarmış, arada öpmek için hamle yapıyor , sarhoş olmasına rağmen uzaklaştırıyordu kendinden. Bir kaç saniye katliam yapmamak için bekleyip adım atacakken bizim zibidilerin yanıma geldiğini gördüm " Ne zamandır bu halde?" Dişlerim sinirden kenetlenmiş, zor konuşuyordum "40 dakika falan komtanım, biz müdahale edecektik ama size demeden şapamadık" Yüzüne ölümcül bir bakış attım, haklı çocuk. Napacaktı bana diyecekti tabi. Emirsiz sıçmaz bile bunlar... Son pavyon kavgasındaki sikişimden sonra muma dönmüşlerdi. Tekrar sahneye döndüğümde pistte öne doğru gelmiş, geniş siyah çoğunuluğu tül ve deri olan eteğini yere çöküp kalçasını arkaya doğru kavislendirmiş dans ederek kalkarken bacağından yukarı doğru sıyırarak ellerini vücuduna gezdirdi. O kadar sıyırdı ki eteğini yukarıya, pistin altındakilerden ıslık kıyamet koptu. Kesin iç çamaşırını gördüler. Bende ise devrelerden birisi yandı. Sonra o belindeki ellerini karnından göğsüne çıkartıp başına, en sonda da saçlarına götürüp yana doğru saçlarını savurduğunda kendimi pistin ortasında buldum. Ne ara çıktım, ne ara geldim, ne ara omzuma attım bilmiyorum. Ben kızı alırken 2 zibidi bana direnmeye kalkınca onu da bizim çocuklar halletmişti. " Nolugor yaa " diye sarıklayarak ayaklarını sallıyor, kurtulmaya çalışıyordu. Bütün gücümle kalçasına vurdum, çığlık attı kulağımı sikerek allahın sarhoşu! " Ahhh! acıdıııı ... Kimsin sen be hayvan, ne istiyorsun benden?" O kadar hızlı davranmıştım ki benim kim olduğumu bile idrak edememişti. " Kimim öyle mi, eve gidelim sana göstereceğim ben kim oldğumu seni minik şeytan" Arabanın ön koltuğuna oturtup kemerini bağlarken yüzüme kaşını çatmış bakıyordu " Volkannn beymişşş, ne vardı ne istedimdibiydiz? Dans ediyorum ben ,keyfimi bozukturma" Ellerim ile çenesinden sımsıkı sıkıp kendime çevirdim yüzünü. " Şimdi seni eve götürüp daha önce hiç bozukturmadığım kadar bozukturacağım!" Gözleri korku ile açıldı ve hıçkırdı! O kadar içmiş ki hıçkırık başlamıştı " İstemiyorum ayrıldım ben ( hık! )ohooo ayrıldım senin haberin yok mu( hık!) ?" Sürücü koltuğuna oturup aracı çalıştırdığımda elini sallayarak " Ohooo çok oldu ayrıldım ben oğlum senden ( hık!) " " Bu muydu kendine istediğin ilişki?" dedim sert bir fren yapıp. Saçları önüne düştü, başını kaldırmaya çalışıyordu. Korku ile hıçkırığı da durmuştu en azından. " Konuş lan bu muydu?" " Artık ilişki aramıyorum demek ki " " O etrafındaki leş kargalarının sana gelmesem ne yapacağının farkında mısın sen?" diye bağırdığımda " Sizin yaptığınızı yapacaklar" dedi yüzüme ifadesizce meydan okuyarak " Siz de beni sadece sikmek için kullanmıyor muydunuz, neydim ben ... Şişme bebek, şimdi de onların şişme bebeği..." Cümlesini tamamlatmadım. Çenesini öyle bir sıktım ki dudaklarını büküp konuşamadı " Kapa çeneni ağzını yüzünü siktirme bana sakın o cümleyi tamamlayayım deme, benim olan ben sıkıldım istemiyorum diyene dek benimdir" Tekrar çalıştırdım arabayı. Eve gidene dek öfkem geçmezse ona yapacaklarımdan ben bile korkuyordum Bir ara üstüne baktım, derin göğüs dekolteli siyah bir askılı bluz demeye bin şahit ister üst, altında minicik bir deri etek ve eteğin üstünde siyah tül... Sikicem bacaklarını bırak kalçasının kıvrımında bitiyor amına koyayım bu üstle pissette dans etti "İç çamaşırın var mı ?" dedim başını dik tutup uyanık kalmaya çalışan kıza sinirle . " Ne? " " İkiletme belanı sikeceğim, iç çamaşırın var mı? " deyip cevap vermesini beklemeden eteğini sıyırmaya başladım. Siyah dantel bir çamaşırı vardı " Napıyorsun manyak ?" deyip elimi tutmaya çalışırken geri çektim "Sikeceğim her şeyini gördüler, amına koyayım her yerini gösterdin " Sinirle direksiyona vururken bir damla bile hırsım geçmiyordu Öfkemi fark etmiş çocuk gibi köşeye sinmiş " Neye kızıyorsun ki , sana ne! Ayrıldık bitti, sana ihanet etmişim gibi davranma " diye söyleniyordu kısık sesle "Kes lan kess! Benim asabımı bozma. Evde konuşacağız " Eve geldiğimizde kolundan sürükleyerek içeri girdirdim, arkamda sürüklenirken holde ayağı halıya takılıp düştü, o hali ile sürükleyip kaldırarak kolundan çekip sırtıma aldım ve yatak odasına götürdüm "Şu amına koduğumun kıyafetlerini hemen yok ediyorsun " deyip çekiştirerek tişörtünü yırtıp çıkarttım "Napıyorsun ya manyak ! " deyip bana saldırdı, ayakta zor duran hali ile bana saldırdı üstelik! "Yeter artık, dayanamıyorum. Bana fahişe muamelesi yapıp duran sensin ... Ne oldu, gerçekten fahişelik yapınca neden sinirleniyorsun, senin eserin, al işte duygu yok , sadece s*x var" Gözlerinden yaşlar akıyordu, göz yaşları gözündeki kalemi rimeli akıtmıştı, kırmızı ruju bozulmuş, saçları darmadağın, sikeceğim çok güzeldi... Kızarmış burnu, pürüzsüz teni, minicik yüzü... İncecik küçücük elleri ile göğsüme vurup canımı yaktığını sanıyordu. Bense gözlerim dudaklarında... Ona... Ona aklımdan geçen her şeyi yapmanın hayalini kuruyor kendimi zaptediyorum " Sana benimsin dedim, benimsin!" dedim ne dediğimin kendim bile farkına varmadan. Muhtemelen söylediği , sorduğu hiç bir soruya feryada uygun bir cevap değildi... Yüzüme anlamadan bakıp tekrar göğsüme vurdu " Senin değilim, artık senin dışında herkesin olacağım, bir daha asla..." Bu cümleyi tamamlasına izim veremezdim. vermedim de... İsyan kusan ağzını ağzımla kapattım... Bedenini kendime çektim. "Kahretsin, herkese gösterdin bu gün..." Kalçalarını avuçlarımın içine alıp kapattım. Vurduğu elleri göğsümde yumruk şeklinde kalmış, dudakları dudaklarımda tüm vücudu bana yapışıkken tenimde kalbinin atışını, vücudunun titreyişini hissettim. İçki kokusuna rağmen, içki tadına rağmen o kadar eşsizdi ki dudaklarının lezzetini alabiliyordum. Minik, etli ve benim... Kalemle çizmişcesine... Dilimi ağzına soktuğumda bir ara göğsümdeki elleri ile kendini çekmeye çalıştı ama izin vermedim. Devam ettim, alt dudağını dişleyip, dilimi ağzına sokup hafif aralanmış ağzından dilini dişlerimin arasına alıp çektim, ağzıma girdirip emerken bu kadar ateşli bir şekilde onu arzuladığımı, onu öpmek istediğimi ben bile bilmiyordum. Şuan kendime bile yabancıydım! Kimdi bu Volkan, tanımıyorum... (devam edecek)
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD