"Neden bizimle iş yapmak istediniz, sizinle bu kadar ilgilenen firmalar varken"
"bu sorunun cevabını daha önce vermiştim küçük hanım" yemeğine devam ederken , beyaz şarabından bir yudum aldı..
Hazan , gözlerini kaydırarak "Bana adımla hitap edin.. Hazan hanım kafi"
"Neden, küçük hanım demem sizi üzüyor mu" Demir, gülümseyerek şarabından bir yudum daha aldı, arkasına yaslandı yine.
"Yeter ama ben çocuk değilim 24 yaşındayım" Bu adamın durmadan kendisine bir çocuk gii hitap etmesinden sıkılmıştı, sıkıntısını da artık diline vurdu..
"Peki bende bir soru sormak istiyorum size KÜÇÜK HANIM "dedi bastırarak.. Bu kadını sinir etmek hoşuna gitmişti, karşısında gözlerini kaçırması da keyifli hale sokuyordu Demir'i
"Ya sabır" dedi Hazan, suyundan bir yudum aldı, alkol sevmezdi kullanmazdı da, hele hiç tanımadığı bir adamın yanında da alkol kullanıp sarhoş olmaya da hiç niyeti yoktu "Ne var sorun" dedi, sesi öfkeliydi ama öfkesi neyeydi oda belli değildi.
"Neden okulu bıraktın" bu sorunun cevabını bilmesine rağmen kadının ağzından çıkacak bir cevabı bekledi. Bu cevap o kadar önemliydi ki, belki ağzından çıkan cevaba inanırsa, Hazanı ve ailesini rahat bırakacaktı.. Gözlerine baktı genç kadının ..
Hazan yutkundu, suyu ağzına alıp bir dikişte bitirdi "Benim özel hayatım sizi alakadar etmez"
Sinirleri yüz hatlarına yansısa da, sakin kalacaktı "Zor bir soru sanırım"
"Kendi seçimim, kendim istedim ve bıraktım" Hazan tanımadığı bir adama derdini anlatacak değildi.
Demir , elinde ki şarap bardağını sıkıyordu bu şımarık kadın sabrını bir hali sınıyordu ve verdiği her cevap da kendi sonunu hazırlıyordu. Sert bir şekilde , bardağı masaya bıraktı . Hazan bu tepkiyi umursamadı "Beni neden öptüm" dedi ansızın genç kadın.
Gerilen yüzü gülmeye başladı. Kolay kolay gülmezdi Demir ama bu kadının ani sorusuna gülmeden edemiyordu "Hoşuna mı gitti" dedi arsızca
Hazan ayağa kalktı "Küstah, sen kimsin ki bana böyle bir şey diye biliyorsun. Bir kadın dan izin almadan onu öpemezsin.. Hele beni asla öpemezsin"
Kadının öfkesine rağmen Demir sakindi "Bir daha öperken, izin alırım KÜÇÜK HANIM"
"Sen " dedi öfkesi yüzüne yansıdı, gerilen yüz hatları , kızarmıştı birde, bu arsız herifin kendisine bu sözleri "Sen iğrenç bir adamsın" dedi öfkesine yenik düşerek.
"Ama kırıyorsunuz beni" üzülmüş gibi baksa da içten sevinçliydi Demir. Bu baş belasını sinir etmek, onda doyumsuz bir haz almaya başlamıştı
"Allahım delireceğim, ben gidiyorum "
"Nereye" dedi merakla genç adam..
"Cehenneme"
Demir güldü kadının öfkesine inat "Şimdi geç oldu, yarın git istersen"
"Sen" dedi ellerini sıkıp öfke ile burnunda soluyarak bakıyordu bu adama.. Ukala pislik" dedi genç kadın, çantasını da alıp lokantanın dışına çıktı.. çok sinirliydi bu yüzden titriyordu..
Etraf çok sessiz ve ürkütücüydü , Bodrum her ne kadar güzel olsa da, bazı caddeler çok ürkütücü duruyordu, şehir merkezine uzak bir yerdi burası, ve şansına bir taksi bile yoktu. Otele gidip banyo yapıp hemen uyumak bu ukala adamın sarf ettiği saçmalıkları unutmak istiyordu.
Yürüdüğü yol her attığı adım da daha da ıssızlaşıyor du . Tam bu sırada yanından geçtiği iki tane ayyaşı fark etti, ürperdi genç kadın. Ayyaşlar kızı görünce ağzının suyu akarak bakıyordu Hazan eline telefonunu almaya çalıştı ama kahretsin ki çantasında telefonunu bulamıyordu. Aklına Otel de , Alev den gelen mesaja sinirlenip fırlattığı telefon geldi. Onu orada unutup çıkmıştı. Çıkarken de farkında bile değildi
Adımlarını hızla atmaya çalıştıkça Ayyaşlar onu takibe devam etti. Daha hızla koşuyordu Hazan ve sonunda bir ayyaş adam önüne geçti "Oooooo yavrum nereye"
"Çekil önümden pislik herif"
Hemen arkasında diğer ayyaş adam vardı "Oğlum böyle taş gibi hatunlar her zaman çıkmıyor karşımıza, ürkütme ceylanı"
Önde ki adam elinde ki içki şişesini kafasına dikti yaşları 40 ile 45 arası değişen iki adam da pislik di. Adam kafasına içki şişesini dikerken, ağzının kenarından da dökülüyordu
"Bakın param var, veririm size çekilin önümden"
Arkada ki adam güdü "Parası varmış lan"
"Şöyle karılar her zaman gelmiyor, tadına bakalım, paranı da alırız güzelim"
"Aşağılık pislikler , ne iğrenç insanlarsınız siz, bir kadın tek başına sokağa çıkamayacak mı sizin yüzünüzden reziller. Çekilin önümden yoksa sizi mahvederim"
"Hatun, hem taş hem de güzel sert " iki adam da kahkaha attı
Hazan tam kaçarken, arkadaki adam tuttu kollarından . Önde ki ayyaş ise içkiyi yere atıp genç kadına yaklaştığında ise , Hazan tekmesini orta yaşlı adamın bacak arasına geçirdi. Adam can havli ile bacak arasını tutarken , ellerini tutan adam önüne geçti. Hazan'a tam tokat atacağı anda. Kolunu sert bir el tutup, kafa attı . Adam burnuna aldığı darbe ile yere yığılmıştı.
Hazan , gelen kişiye bakınca şok oldu "Demir"
"Arabaya geç hemen" sesi hem sert hem de öfkeliydi
Bacak arasına darbe alan adam , Demir'e hızla gelip yumruk atacağı anda genç adam kendini sakınırken, ona da sert bir yumruk geçirdi.
Yerde burnun dan kan akan adam , içki şişesine baktı, arkadaşı ona karşılık veren adam ile kavga ederken oda yerden şişeyi alıp kırdı . Parçası ile karşısında ona bakan adama savuruyordu.
Hazan görünce korku ile baktı.. "Demir" diyordu ama Demir onu duymuyordu.. Adamın şakası yoktu, elinde ki şişeyi batıracaktı ..
Hazan koşarak geldi, Demir genç kadına öfke bakıyordu "Dön arabaya"
"Telefonunu ver polisi arayalım"
"Dön dedim arabaya"
Hazan adam ile göz göze geldi. Anlık dikkati dağılan Demir, arkadaki tehlikeyi unutmuş kadına odaklanmıştı . "Demir" dedi sesi kısık çıkıyordu
Adam Demir'e elinde ki şişeyi tam saplayacağı anda Hazan önüne geçti. Genç kadın, aldığı yara ile Demir'in kucağına yığıldı.. Demir şaşkın, adamlar ise korku ile bakıyordu. İkisi de hemen kaçtı oradan. Demir kolları arasında ki kadına baktı gözü kapalıydı Hazan'ın
"Hazan, Hazan aç gözlerini"
Genç adam, kucağına aldığı gibi hastane yoluna düştü..
**
Genç kadının koluna 5 dikiş atılmış ve sargı bezi ile sarılmıştı.. Dışarı dan olanları izleyen Demir, ise elinde telefon öylece ruhsuz duruyordu.
"Abi anlamıyorum nasıl bir şey bu durum" dedi Levent , sinirliydi
Demir, ruhsuzca "Kendi hatası"
"Kendi hatası dediğin olay da, kız seni korudu Demir"
Demir, baktı genç kadına acısı yüzüne yansıyan kadınına iğne yapılıyordu "Korumasaydı" dedi yine ruhsuzdu Demir.
"Abi, kızın aklını çelmek için kahraman olma oyunu oynadın. Bizim adamları tutup kıza sarkmasını istedin, ucunda sen yaralanacak tın ama kız önüne geçti farkında mısın sen"
"Kes şunu" Dinlemek istemiyordu Levent'i, eğer onu dinlerse vaz geçe bilirdi intikamın dan
"Abi, bak kız ölebilirdi bu saçma oyunda, aklım almıyor delireceğim ya"Levent sinirle volta atıyordu evde
"Ölmedi" dedi öfke ile. "Ölmedi.. Anladın mı "Sinirle kapadı telefonu
Levent , yüzüne kapanan telefona baktı.. "Dua edelimde Demir efendi.. bu kızın canını yakarken senin canın yanmasın"
Geçmişe döndü Levent.. Arkadaşı ile bir konuşması geldi aklına.
"İntikam alacağım diyorsun.. Kızda güzel ya kapılırsan o zaman ne olacak Demir"
Demir güldü.. "Ben ve Aşk" dedi arsızca.. "Ben asla aptal aşıklar gibi kalbi ile hareket etmem.. O kız , kardeşime yaptığının bedelini ödeyecek. Bana deli gibi aşık olacak.. Benim kardeşimi öldürdü.. Bende onun kalbini öldüreceğim" Öfkesi gözlerinden belliydi.. Bu intikamı alacak, genç bir kadının kalbini söküp param parça edecekti.
Bu güne döndüğünde Levent arkadaşının resmine baktı.. Resim çekinmekten nefret eden adamın beklide kendi evinde tek bir resmi vardı.. Sert yüz hatları , poz verirken bile gülmeyen yüzüne baktı..
"Dua et Demir.. İntikam almak istediğin o kadına aşık olma.. yoksa sizi hiç iyi şeyler beklemez dostum"
Biliyordu .. Eğer Demir, intikamı bir kenara bırakıp aşık olursa.. İkisinin de sonu ne olur çok iyi biliyordu..
**
Genç kadının işlemi bitmişti. Hemşire odadan çıktı. Hazan koluna baktı, yarası derindi ve dikişler de canını azda olsa acıtıyordu. Neyse ki doktor ağrı kesici yapmış biraz acısını almıştı.
Demir içeri girdi , merakla "Nasıl oldun" evet merak mı ediyordu bu kadını, yüzünde ki endişe , yaralı koluna bakarken, buda oyun olamazdı.
"İyiyim" dedi acısı yüzüne yansıyan gen kadın.
"Ben sana arabaya geç deyince, niye ısrarla sözümü dinlemiyorsun" sesi o kadar sert çıkıyordu ki, Hastane de olduğunu çoktan unutmuştu Demir
Hazan gözünü kaydırdı "Yeter ama , o adamların şakası yoktu. Belki sana daha kötüsünü yapacaklardı"
"Ya sana olsaydı, daha kötüsü" ikisi de göz göze geldi sahiden de öfkeliydi demir , bu kadın , düşmanı olan bu kadın kendisini kurtarmıştı .
Daha önce otel inşaatına gittiklerinde, kadına uzaktan baktığında saçma bir plan kurmak istedi. Güvendiği adamlarından birisi arayıp iki adam ayarlamasını ve bu adamların kendisinden haber bekleyip dediği anda ortaya çıkmasını ve en önemlisi Hazan'a sarkıntılık yapmasını istemişti. O kadını o adamların elinden kurtarırken ufak bir yaralanmayı bile göze almıştı.
Ve şimdi gelinen nokta, hiç hesapta yokken, o kadın, can düşmanı kendisinin önüne geçip ölümü bile göze almıştı. Neyse ki adamlar ile daha önceden anlaştığı gibi hafif bir yara bırakacaktı ama o yara kendisine değil can düşmanına bırakmıştı..
Planın da yaralanıp Hazan'ın kendisine ilgi göstermesi vardı ama şimdi bırak ilgi göstermeyi ikisi de öfke kusuyordu birbirine. Bu kadın, sabrını çok sınıyordu. Planlarının arasında bu şımarık kızı kendisine aşık etmek vardı ama bırak aşık olmayı kendisi ile sürekli kavga eden, her fırsatı değerlendiren üstüne üstün Demir'in de sabrını çok zorlayan bir kadın vardı..
"Olmadı" dedi sesi kırgın ama korkarak.
"Ya olsaydı" dedi dişlerini sıkarak Demir.
Gözleri doldu genç kadının , çok korkmuştu o adamlar dan . Hayatı boyunca ilk defa böyle bir şey ile karşılaşmış ne yapacağını düşünür olmuştu . Adamlar kendisine zarar vereceği o anda çıkmıştı Demir karşısına, sahiden nasıl gelmişti ki bir an da. Üstelik son ayrılıklarında lafını vurup öyle gitmişti Hazan.
"Teşekkür ederim" dedi tüm kırgınlığı yüzüne yansıyordu.
Demir sustu, ürkek kıza baktı.. Daha önce onu hiç böyle görmemişti . Korktuğu yüzünden belliydi "Sen iyisin demi" dedi oda merakla. Yüzünde gerçek endişe vardı, sahiden merak ediyordu. Koluna atılan 5 dikiş , onunda canını acıtmaya yetmişti.
"İyiyim"
"Ağrın var mı"
"Yok, yani biraz sızlıyordu ama ağrı kesici vurdular sanırım çok acımaz"
"Etkisi geçince tekrar acır" dedi içinde oluşan acı ile. Sahiden onun saçma bir planı yüzünden bu haldeydi Hazan.
"Sanırım dayanırım"
"Otele geçelim, Yarın ilk uçakla İstanbul'a dönüyoruz"
"Ama sizin işiniz"
"Levent ile konuştum o halledecek"
"Mühim değil ben kendim giderim. Siz işinizi halledin"
Güldü Demir "Niye bu kadar inatçısın"
"İnatçı falan değilim. Benim yüzümden işinizi aksatmayın istiyorum. Sonra maazallah tutar şikayet edersiniz"
"Kime? Babana mı?" dedi yine gülerek. "Bunu ne zaman yaptım peki"
"Yapmadın ama yaparsın, var sende o şey"
"Hazan"
"Ne var ya, Ben istemedim buraya gelmeyi. Ben istemedim sizin teknenizde toplantıyı yine söylüyorum ben istemedim bu ortaklığı . Ama sürekli sizinle aynı havayı solumak" anlık duygu geçişi canını sıktı genç kadının , yaşadığı kabus dolu anlar diline dolanmıştı öfkesini
Demir, tam bir şey diyeceği anda "Hastanızın taburcu işlemleri yapıldı , çıka bilirsiniz. Geçmiş olsun" dedi hemşire dosyasını bıraktı masaya.
Demir, genç kadına yardım ederek çıktılar hastaneden. Otele geldiklerin de , Odasına geçmeye çalıştı Hazan. "Odama gideceğim"
"Gidemezsin. Gözümün önünde kalacaksın" kendi odasını göstererek
Hazan gözlerini kocaman açtı "Sen aklını kaçırdın her halde, seninle aynı odada mı kalacağım"
"Evet " gayet net bir cevap verdi Demir.
"Unut sen o işi , Odama gideceğim ben"
"Hazan, 5 dikiş var kolunda. Parçalandı kolun. Hadi kolun kanarsa uykunda o zaman ne olacak"
"Sana ne ya sana ne" dedi öfkesi ile.
Genç adam daha fazla dinlemedi Hazan'ı.. Yaralı olmayan kolunu tuttuğu gibi kendi odasına çekti.. "Bu odada , gözümün önünde kalacaksın küçük Hanım"
Hazan'ın gözleri öfkeliydi. Üstünde ki kıyafet de hafif aralıklarla kan vardı. Yaralı kolunun kısmı ise yırtılmış oradan dikiş atılmıştı. "Sen beni ne sanıyorsun ya, seninle aynı odada kalacağımı mı sandın"
"Gözümün önünde duracaksın dedim"
"Sen bana emir veremezsin, çekil önümden. "
"Hazan" dedi dişlerini sıkıyordu, bu kadın her geçen gün daha çok sabrını sınıyordu .. neden bunu sürekli yapıyordu ki.
"Çekil dedim ya"
Hazan, genç adama doğru yaklaşıp, kapıya doğru geçeceği anda Demir, kadını kendisine yaklaştırıp Dudaklarına bastırdı dudağını. Hazan ikinci şokunu yaşamıştı. Hızla kendini çekti "Sennnn" dedi anlık şokla
"Eğer, sözümü dinlemez tekrar gitmeye çalışırsan. Bunun devamı gelir Hazan. Şimdi uslu bir kız çocuğu ol ve o yatağa yat, uyu. Korkma, ben kanepede sabahlayacağım. Benim yüzümden yaralandın, tekrar bir soruna daha izin veremem . Yat yatağa"
Kadın şok olmuş yüzüne bakıyordu.. O dudakların tadı, genç adamın hoşuna gitmişti..