Yediği yumruktan daha kötü hale geldiğinde Eyüp, Yavuz sinirle ilerledi arabasına doğru. Hızlı ve mantıklı düşünmeliydi. Daha yeni yeni alışıyordu bu duruma, aralarında olan şey sadece zorunluluktan kaynaklanmıştı. Dicle'ye, Yavuz yüzünden zarar gelmesini istemiyordu. Dicle'nin öğrenmesinde her hangi bir sorun yoktu. Aralarında duygusal anlamda bir şey olmadığını biliyordu. "Bekle beni," dedi sinirle Eyüp. Yavuz arabaya bindiğinde peşinden bindi Eyüp. "Öpmedim," dedi doğruları söyleyerek. "Hande beni öptü.." "Kaç yaşındayız biz," diye alayla sordu Yavuz. "Hande seni öpünce onu aldatmış olmuyor musun?" Yumruklarını sıkmıştı. "Gerçekten aldatmıyorum Dicle'yi. Neden onu aldatayım ki?" Gülümsemeye çabaladı. "Eğer Dicle'yi sevmesem, Hande ile olmak istesem onunla olurdum. Ben bitirdim, ben a

