Yavuz camdan dışarı bakıyordu bakışlarını camdan çekip Adem'e döndürdü " Peki Leyla nasıl iyimi " diye merak ettiği kişiyi sordu.
" Yengem de iyi bir konağa bir şirkete gidip duruyor. Hayatından memnun" Yandan bakış atıp Yavuz'un tepkisini ölçmek istedi. Madem bırakıp gitmişti azcık kıvrandırmaktan zarar gelmez diye düşündü. 5 yıl içinde Leyla'nın acılarının ,gözyaşlarının, en yakın şahidiydi.
Yavuz'un kaşları çatıldı tekrar manzaraya çevirdi gözlerini . Gidişine hiçde üzülmemişmiydi bu kadın! Yoksa kendisini hiç umursamıyormuydu? Kafasında deli sorular Yavuz'u çıldırtıyordu içten içe.
" Ha birde " dedi Adem Yavuz,hemen bakişlarını Adem'e çevirdi " Birde ne Adem" dedi devamıni getir der gibi.
" Birde Zeynep ablanın abisi geldi. Maşallah adam boylu, poslu, yakışıklı isi gücü yerinde , ciddi bir duruşu var ağır başlı. Leyla yenge ile de iyi anlaştilar . Adam da şeytan tüyü var kendisini sevdiriyor" dedi.
Yavuz, kıskandı içten içe Leyla'ya erkek sineğin bile yakın olmasına tahammül edemez iken bu adamlar nerden çıkıyordu.
" Hayırdır Adem tercihlerin farkli ise gidip isteyelim adamı sana " diyince Yavuz, Adem'in gözleri irice açıldı.
" Bakma bana öyle adamı öyle bir anlattın ki benim bile yürüyesim geldi " Bakişları ile Adem'i resmen dövüyordu Yavuz.
Kıskanmıştı adamı hemde öyle böyle bir kıskançlık değil . Elinden gelse gidip adamı sonsuza dek yok edecek kadar. Kıskançlığı damarlarında ki kanı fokurdatıyordu.
" Yok abi tövbe tercih felan yani benim işim olmaz oyle şeyler ile " dedi.
Adamın kız kardeşine aşık iken hakkında böyle birşey düşünmesini istemezdi.
Yavuz, Adem'in kızarıp bozaran yüz ifadesini görünce gür bir kahkaha attı.
Adem abisine deli görmüş gibi bakıyordu. Biraz önce gözlerinden ateş çıkan adam şimdi kahkaha mı atıyordu.
"Adem! Adem! sende olmasan ben kimle uğraşacağım oğlum sen beni güldürdün Allah da seni güldürsün ama sen yinede başkasının yanında bir erkeği bu kadar övme yanlış anlaşılır. Benden sana abi tavsiyesi" deyip göz kırptı.
" Yok abi tövbe ağzımı açmam " Adem kazdıği kuyuya kendi düşmüşdü. Yavuz için ise intikam soğuk yenen yemekti. Adem'de nasibini böylelikle almış oldu.
Bağ evine geldiklerinde Adem arabayı durdurup hemen indi . Bağ evi çalışanlarından kahya Cemil ile karısı Cemile hanım kapıda karşıladılar beylerini.
" Hoşgeldin ağam " dedi kahya Cemil ellerini önden bağlayarak.
" Hoşbulduk Cemil abi nasılsın diyip gidip sarıldı Yavuz. Onun için çalışanları ailesinden biri idi. Öyle karşısında el pençe divan durulmasını sevmezdi.
"Hoşgelmişsen ağam" dedi Cemile hanim
Yavuz bu defada ona sarıldı " Hoşbuldum Cemile abla yaptın mı bana o güzel yemeklerinden " diye sordu.
" Yaptım ağam Adem oğlum geleceğini söyleyince en sevdiğin yemekleri yaptım" dedi.
Yavuz minnetle baktı karşisındaki kadına iyiki varlar idi. Yıllardır kahırlarını çekiyorlar yinede tek kelime etmiyorlar idi.
" Ellerin dert görmesin abla ben bir kaç gün burda olacağım sizde izinlisiniz gidin bir kaç gün dinlenin " dedi.
" Sağol ağam Allah razı olsun senden " dediler ve kaldıkları eve doğru gittiler.
Adem valizleri alıp eve götürdü Yavuz Antep'in havasını içine çekti özlemişti buraları taşına toprağina hasretti.....
Leyla odasında ihaleye girecekleri dosyayı incelerken kapısı tıklatıldı ve içeri Zeynep girdi.
" Müsait misiniz Leyla hanım " dedi tebessüm ederek.
" Buyrun Zeynep hanım nasıl yardımcı olabilirim " dedi ve eli ile bos olan kotukları gösterdi.
" Leyla hanım değerli vaktinizi alıyorum ama sizinle bir konuda görüşüp fikrinizi almak istiyorum " dedi gösterilen yere otururken.
" Buyur canım seni dinliyorum "
" Leyla biz burda okuyamayan durumu olmayan çocuklar için yurt yapacağız ya, diyorum ki bura ile sınırlı kalmasın Kadir abim ile konuşsak aynı yurttan Sinop'a da yapsak nasıl olur ne dersin" dedi.
" Çok güzel düşünmüşsün canim hatta Kadir bey ile görüşelim burda ki binayı da onlar yapsın bizim ustalar yeni otele başlayacakları için yurt işini ertelemek zorunda kalacaktık vallahi çok güzel düşündün bu işi " dedi.
İki kadınında gözlerinin içi parlıyordu bu is bir çok okuyamayan kızın umudu olacaktı. Kimsesiz ailesi olmayan gençlerin çocukların yuvası olacakdı.
Leyla'nın kapısı tekrar tıklatıldı bu defa içeri Senem ve Tahir girdi.
" Müsait miydin " diye sordu Tahir.
" Gelin gelin bizde yurt işini konuşuyorduk sizinde fikirlerinizi alalım " dedi Leyla.
Tahir ve Senem , Zeynep'in karşısındaki koltuklara oturdular.
" Yurt ile ilgili sıkıntı mı var ? " Diye sordu Senem.
" Ha yok canım biz diyoruz ki yurt inşaatını Kadir beye verelim. Hem biz rahatlamıs oluruz hem otelin bitmesini beklemek zorunda kalmayız çocuklarda bir an önce yurtlarına kavuşur ne dersiniz? " Tahir ve Senem'in fikri de önemli idi nede olsa projenin mimarisi ni onlar çizecekti.
" Ya çok güzel olur iyi fikir bence " diyip Tahir'e baktı.
" Yani ustalar otele yoğunlaşacağı için yurt ertelenecekti. Buda okumak isteyip okuyaman kızlarımız için kötü olurdu Kadir bey de tamam derse güzel olur neden olmasın " dedi Tahir
Senem yanında ki adama bir kez daha aşık oldu yüreğinin güzelliği ince fikirli olması kalbini fethediyordu. İyiki sen dedi içinden iyi ki Tahir'i seçmişti kalbi.
Tahir yanındaki kadının bakışlarınin üzerinde olduğunu hissetmis gibi ona baktı bu yurt işi için ne kadar heyecanlı ve istekli olduğunu biliyordu. Sevdiği kadında yurtlar da, yetimhanelerde büyümüşdü. Çektiği sıkıntıları, yaşadığı acıları bilirken nasıl hayır diyebilirdi ki vicdanı başta el vermezdi.
Leyla'nin odasının kapısı çalındı. Fisun " Leyla hanım Kadir bey geldi Zeynep hanımi görmek istiyor " deyince Zeynep hemen ayaklandı " Buraya al Fisun bizde kendisi ile görüşmek istiyorduk " dedi Leyla.
Kadir içeri girer girmez Zeynep yine gidip sıkıca sarıldı " Hoşgeldin abimm " dedi. Bu adama duyduğu minnet , özlem , sevgi hiç bitmeyecekti. Öz abisi olsa ancak bu kadar severdi.
" Hoşbuldum güzelim " dedi Kadir Zeynep'e sarılıp saçlarını öperken. Abilik duygusunu ilk Zeynep ile tatmıştı. Zeynep ilk göz ağrısı idi.
Kadir sırayla odadakiler ile toklaştı Tahir ile de tanışmış oldu bu sırada. Hoşgeldin faslının ardından hepsi yerlerine oturdu.
" Kadir bey iyiki geldiniz bizde sizle bir konu hakkında görüşmek istiyorduk " dedi Leyla. Kadir kötü birşey zannedip Zeynep'e baktı hemen bir sıkıntı mi vardı. Ama Zeynep'in ışıl ışıl parlayan ve gülen gözlerini görünce içi rahat etti.
" Hayırdır Leyla hanım " Leyla öne doğru biraz eğilip " Kadir aramızdan bey ve hanımı kaldırsak olur mu ? Yani artık o samimiyete ulaştığımız düşünüyorum "
Kadir tebessum etti " Olur benim içinde iyi olur. Leyla ne konuşacaktınız benle" diye kafasına takilan soruyu sordu.
" Kadir biz burda okuyamayan durumu olmayan kızlarımiz ve gençlerimiz için bir yurt binası inşa etmeyi planlıyoruz. Ailesinin durumu olmayıp okuyamayan yada ailesi izin vermediği için okuyayan nice kizımiž var" Bununsœylerken Leyla'nın sesi titredi.
" Gençlerimiz aylak sokaklarda. Biz istiyoruz ki onlara bir el verelim aile olalalım okutalım. Proje hazır aslında tek sorunumuz bizim ustalar yeni otel projesine başlayacakları için bu projeyi ertelememiz gerekecek bizde düşündük eğer sende evet dersen bu inşaatı sen al istiyoruz " diyerek Kadir'e hem iş teklifinde bulundu hemde durumu net bir dil ile açıkladı Leyla.
" Kadir abi bu proje bizim için çok önemli ve sadece burada kalmayacak elimizden geldiğince ülkemizin her bir şehrine böyle bir yurt açmayı planlıyoruz okuyamayan kardeşlerimize umut olmak istiyoruz " dedi Zeynep.
" Ben! Yetim hanede büyüdüm sonra yurt hayatım başladı. Ben şanslı olan çocuklardandım ama şanşsız bir sürü çocuk var. Sokaklarda terkedilmiş rezellik içinde yaşayan, zorla çalıştırılan.Biz onlara bir yuva bir aile sıcak yemek, yatak, vermek istiyoruz sende bize destek ol lütfen Kadir abi " dedi Senem .
Kızlar gözleri parlayarak öyle bir anlatmışlardı ki böyle hayırlı bir işe Kadir asla hayır demezdi. Ucunda binlerce çocuğa, gence, yuva olmak vardı.
" Yani öyle bir anlattınız ki hayır demem imkansız. Ya siz çok güzel düşünmüşsünüz benimde bir parça katkım olacak ise neden olmasın" Kadir'in içini de bir heyecan sarmiştı.
" Ama sadece inşaat işi için değil, her ne gerekiyorsa üzerime düşen ne var ise yapmaya hazır olduğumu bilin " Zeynep işte benim Kadir abim der gibi gururla baktı . Biliyordu kabul edeceğini kan baği olmadığı halde kendisine sahip çıkan, abi olan binlerce çocuğa da abi , yuva olurdu.
" O zaman hayırlı olsun ortaklığımız diyelim mi " dedi Leyla elini uzatırken.
" Diyelim, Leyla hayırlı uğurlu olsun " diyip kendisine uzatılan eli sıktı Kadir.
Zeynep ve Senem de mutluluklarını birbirlerine sarılarak giderdiler. Tahir sevdiği kadının gözünde ki mutluluk ile daha bir keyiflendi. O hep böyle gülsün mutlu olsun diye ömrünü ayakları altına sererdi. Senem'i ilk gördüğü gün kaderi olacağını biliyordu bulduk belayı demişti. Lakin günden güne hayatı ve yaşadığı zorlukları, öğrendikce hem saygısı artmış hem sevgisi iki katına çıkmıştı.
İnsanoğlu böyleydi iste! Kendisi tok yatarken dışarda ki açın halini bilmezdi. Senem'in aileye olan açlığınıda, Tahir, bilemezdi ama şimdi o açlığin ne olduğunu Senem ile birlikte öğrenmişti.
İnsan nasıl evladını bırakırdı! Hemde süt kokarken , anneye muhtaçken, daha gözlerini dünyaya yeni açmışken , nasıl onu savunmasız , kimsesiz bırakabilirdi aklı almıyordu. Senem'in suçu neydi ki gözlerini açar açmaz daha hiçbirşeyden habersiz bir camii avlusuna terkedilecek kadar ne yapmış olabilirdi ki?..
Vicdan!!! İnsana Allahtan verilen bir duygu değilmiydi? Peki ! O zaman onu doğuran kadın ! Doğmasina vesile olan adam! Nasıl bir ahlaka, vicdana, sahipdi ki , bırakmışlardı sokağa...
Tahir'in aklı hafsalasi almıyordu bunu düşünüyordu, Senem'i tanıdığı günden beri, nasıl bir anne baba'ydı ki onlar vicdanları körelmiş insanlıktan nasibini almamışlardı. Birgün eğer, karşılarına çıkarlar ise yüzlerine tükürmek için yeminler etti.
Watpadd den kopyalayıp atıyorum bu yüzden de kesmek zorunda kalıyorum...