Telefonum titrediğinde sınıfta tahtaya yazı yazıyordum. Elimde tebeşir, yüreğim yerinden çıkacak gibi çarptı. Ekranda “Zeynep” yazıyordu. O an, içime bir şey saplandı. Bu saatte beni arıyorsa… iyi bir şey olamazdı. Elimi titreyerek uzattım, telefona cevap verdim. “Zeynep? Ne oldu?” Sesi titrekti ama güçlü olmaya çalışıyordu. “Zeliha… sakin kal olur mu? Şu an hastanedeyim… Ömer, görevi sırasında vuruldu. Ameliyata aldık, müdahale edildi ama… ama komada. Hayati tehlikesi var.” O an dünya durdu. Gözlerim karardı. Dizlerim sarsıldı. Tebeşir elimden düştü, beyaz tozlar ayakkabımın üzerine serpildi ama ben artık orada değildim. Sınıftaki çocukların sesleri, etrafımdaki dünya… hepsi uzaklaştı. Zeynep’in sesi ise beynimin her köşesine çarpıp yankılanıyordu. “Komada…” Bu kelime, yüreğime han

