"B-bu ne demek şimdi?" diye korkarak sordum. "Aklında soru işaretleri olduğunu biliyorum." Başımı salladım. "Var. Fazlasıyla var." dedim. Resmen onun beynini inceleyen bilim insanlarından biri olduğunu söylemişti. "Ve evet. Her şey onun izni dahilinde gerçekleşti." Rahatlamışcasına nefeslendim. "Kaç yaşındasın ki sen?" Kaşlarımı çatarak ellerimi belime koydum. Küçük bir çocuk gibi olduğumun farkındaydım. "Yirmi dört." "Yuh! Yürü git yaşlı adam." diyerek gerileyince burnundan gülercesine bir nefes verdi ve belimden tutarak gövdesine çekti. "Pek yaşlı sayılmam." Dudaklarıma uzanınca başımı çektim. Bunu umursamayıp sesli bir öpücük kondurarak çekildi. "Babam, bir bilim insanı olduğundan küçüklükten beri onun yanındaydım. Evlerden çok labaratuvarlar yuva oldu bana diyebiliriz." "O zaman

