Sinirden gözlerim doldu. Etrafı iyice incelemeye başladım. Cüneyt bıkmış bir şekilde ofladıktan sonra eliyle çıkışı gösterip buz bir tonda konuştu. "Hanımefendi daha bekleyecek misiniz?" Farkettiğim şeyle gözlerim öfkeyle kısıldı. Aynı bende onun gibi buz bir tonda konuştum. "Merak etmeyin gidiyorum beyefendi." Ona bakmadan nezaretten çıktım. Bir iki adım ileri de ezgi vardı. Aklıma gelen şeyle sinsice içten içe sırıttım. Cüneytin duyacağı bir tonda ezgiye seslendim. "Biliyor musun az önce bir rüya gördüm. Şu kapıdaki polisle nişanlıydık." Ezgi hafif bir sırıtma eşliğinde sahte bir şaşkınlık ifadesi koydu. Başkası olsa gerçek olduğunu sanabilirdi ama ben yemem. O konuşmadan ekledim. "Ondan tuhafı ise Mehmeti gördüm. Onun olduğu şirkette çalışıyordum. En önemlisi ise en son şirk

