bc

BEJNA (Askeri Kurgu)

book_age18+
1.5K
FOLLOW
18.8K
READ
HE
fated
brave
drama
bxg
soldier
city
musclebear
love at the first sight
like
intro-logo
Blurb

Bejna'nın Kaderi;Bejna daha çocuktu. Ama hayat, ona çocukluk bile bahşetmemişti. Kader, yoklukla sınamış; daha on altı yaşındayken, annesiz ve babasız kalınca, sığınacak bir çatı bile bulamamıştı. Amcası, karnını doyuracak tek yolu, onu ilk isteyenle evlendirmekte bulmuştu. Ne bir söz hakkı tanınmıştı ona, ne de bir umut bırakılmıştı içinde.

chap-preview
Free preview
1. Bölüm İpin Ucundaki Işık
1. Bölüm İpin Ucundaki Işık Banu; Cizre’ye ilk geldiğimde dağlar bana çok uzak görünmüştü. Sanki bütün şehir, sabrı taşların arasına gizlemişti. Her sokakta bir hikâye, her kadında bir suskunluk vardı. İşte o sokaklardan birinde tanıdım onu. Bejna. İlk gördüğümde, bir çocuğu ince bir iple kendine bağlamış, başı eğik, ama yürüyüşü vakur bir kadındı. İpin ucundaki küçük kızı beş yaşındaydı, gözleri açık ama dünyaya kapalıydı. Sessizdi… Ama o sessizlik, öyle tanıdıktı ki içimde bir yere dokundu. Anlayamadığım, ama unutmam mümkün olmayan bir yere. Bejna, hastaneye ilk kez temizlik işi için geldi. Ne çok konuştu, ne de çok sustu. Kibarlığı, sesiyle değil; davranışıyla taşıyan bir kadındı. Elleri çatlamıştı, yüzü yorgundu. Ama gözleri… Gözlerinde sadece yoksulluk değil, utanmayan bir gurur da vardı. Sonra öğrendim adını. Bejna. "Boyu güzel, endamı güzel " demekmiş. Bir kadının adını endamına da taşıması ne kadar mümkün, bilmiyorum. Ama Bejna, yaşadıklarıyla adını her gün yeniden yazıyordu. Kızı Mizgin, doğuştan görmüyor sanmıştım önce. Ama hayır. Altı aylıkken geçirdiği ateşli bir hastalıkla karanlığa hapsedilmiş. İsmi müjde anlamına geliyormuş. Bejna benim müjdem diye seviyordu kızını. Mizgin görme yetisini kaybedince. Bejna o günden sonra sadece anne olmamış; göz olmuş, ayak olmuş, yön olmuş. İkisini birlikte izlediğimde aklıma hep aynı cümle geliyor: “Bazı bağlar gözle değil, gönülle kurulur.” Ben o bağı bir iple değil, kalbin kıvrımlarında hissettim. O günden sonra Bejna, hayatımda yalnızca bir hasta yakını değil; Benim vicdanımın aynası oldu. İç sesim sustuğunda onun sessizliği konuşmaya başladı. Onun hayatını yakından izlemek istedim. Çünkü benim Şırnak’taki görevim, sadece hastalıklarla değil, insanın görünmeyen yaralarıylaydı. Ve Bejna’nın hikâyesi… O görünmeyen yaraların, en derin olanıdır. Ben de anne olmuştum, Bejna gibi benimde bir kızım vardı. Kızım henüz beş yaşındaydı. Ben ilk zamanlar da çok acemilik çekmiştim. Uykusuzlukla, endişeyle, zaman zaman şikâyetle yoğrulan o yeni annelik hâli içinden yeni çıkmıştım. Ama Bejna’yı tanıdıktan sonra anladım… Annelik sadece alt değiştirmek, mama yedirmek ya da beşik sallamak değilmiş. Annelik, bir çocuğun karanlığını aydınlatmaya gönüllü olmaktı. Gözlerini kaybetmiş bir yavruya, yeryüzünün şeklini kalbinle çizmekmiş. Ben anneliği kitaplardan öğrenmeye çalışıyordum; Bejna ise hayatın içinden yürüyerek öğrenmişti. Ve yürürken de kimseye el açmamış, sadece çocuğunun elini bırakmamıştı. Onu izledikçe kendi çocuğuma bir başka bakar oldum. Kızımın sağlığına, gözlerimin içine bakarak güldüğüne… Her şey için şükretmeyi yeniden ve daha derinden öğrendim. Yalnızlıktan çok korkardım eskiden. Geceleri kızım ağladığında, başımı yastığa koyduğumda hep yanımda biri olsun isterdim. Ama sonra düşündüm… Ben hiç Bejna kadar yalnız olmamıştım. Ve galiba kimse olmamıştı bu hayatta. Çünkü onun yalnızlığı, konuşmayan bir evin duvarlarında yankı bulmuyordu. Onun yalnızlığı, gözleri görmeyen bir çocuğun sessizliğinde büyüyordu. O yalnızlık, ne bir eşle ne bir komşuyla ne de bir dua arkadaşıyla kolayca paylaşılamazdı. Ben şikâyet etmeyi bıraktım. Onu tanıdıktan sonra. Ve bazı günler, Bejna’ya yardım ediyorum sanırken aslında onun beni içten içe iyileştirdiğini fark ettim. Ben çocuğumu babasız büyütüyorum diye zaman zaman hayıflanıyordum. Her ağladığında, geceleri uyuyamadığında, tek başıma taşıyorum bu yükü diyordum içimden. Ama sonra Bejna’yı gördüm. Onun hayatına tanık olunca, kendi yalnızlığımın aslında ne kadar kalabalık olduğunu fark ettim. Bejna’nın bir eşi vardı. Ama yok gibiydi. Adam evdeydi belki, ama evin içinde değildi. Kızının başındaydı belki, ama kalbi başka yerlerdeydi. Ve en acısı… O adam, varlığıyla yokluğu arasında hiçbir fark yaratmıyordu. Ama Bejna, bundan hiç söz etmedi. Ne bir yakınma, ne bir serzeniş, ne de yorgun bir bakış… Suskunluğunu onurluca taşıyordu. Kızının gözleri yeniden ışık görebilsin diye, gece gündüz çalışıyordu. Temizliğe gidiyordu, bahçelerde ot yoluyordu, bulaşık yıkıyor, hasta bakıyor, ne iş bulursa yapıyordu. Ve ben her şeyden çok buna hayran kalıyordum. Hiçbir işi küçük görmeyişine. Kendini asla acındırmayışına. İnsanlar onu fark etmesin, yardım teklif etmesin, sormasınlar istiyordu sanki. Kendi yalnızlığını, başkalarının merhametli bakışlarına açmadan taşımayı tercih ediyordu. O zaman anladım… Bazen aynı çatının altında yaşıyorsun birileriyle ama hiçbiri seni görmüyor. Ve sen, kimsenin seni görmesini de istemiyorsun. Çünkü görünür olmak demek, kırılmak demek. Çünkü görünür olmak, birinin seni anlayabileceği umuduna kapılmak demek… Ve o umut kırıldığında, hiçbir yalnızlık yetmiyor artık kendini toparlamaya. Bejna’nın sessizliğinde bunların hepsi vardı. Ve ben, doktor kimliğimden sıyrılıp ona her baktığımda, kendimi daha çok insan, daha çok kadın, daha çok anne gibi hissediyordum. Aynı sofrada oturup da sesini duymayan bir eşin, aynı evde nefes alıp da varlığını fark etmeyen birinin gölgesiyle yaşamakmış. Dışarıdan bakanlar, "en azından kocası var," derken, Bejna’nın omzuna yüklenen o görünmez ağırlığı kimse bilmezmiş. Bir gün onun evine uğradığımda, adam salonda telefonuna gömülmüş oturuyordu. Bejna ise mutfakta, sessizce bir çorba kaynatıyordu. Mizgin halının köşesinde sessizce annesini dinliyordu. Evde üç kişi vardı ama sanki sadece biri yaşıyordu. Ve o an içimden bir cümle geçti, öylece… "Yalnızlık bazen kalabalıkta da kimsenin seni görmemesi imiş." Bejna görünmezdi. İsteseydi bin kere bağırabilirdi ama bağırmıyordu. Sesini yükseltmek yerine başını eğmeyi seçmişti. Belki alışmıştı… Belki de artık gerek duymuyordu. Çünkü bazen susmak, konuşmaktan daha gürültülüydü. Ben o evden çıktığımda, yürüyemedim bir süre. Durdum. Bir bankta oturup düşündüm. Kendimi. Annelik hâlimi. Yalnızlık sandığım şeyleri. Ve sonra tekrar Bejna’yı. Bir kadın… Yıkılmadan nasıl ayakta dururmuş, Kırılmadan nasıl gülümsermiş, Sevilmeden nasıl severmiş… İlk kez o gün öğrendim. Bana en çok destek çıkan kişi, kuzenim ve aynı zamanda teyzemin en büyük oğlu olan Ertuğrul abimdi. Askeriyede binbaşıydı, Şırnak/Cizre’de görev yapıyordu. Ve beni gözünün önünde tutmak için ilk görev yerimin burası olmasını sağladı. Çok uğraştı, “Gözümün önünde ol,” diyordu bana. Seyran’ı ve beni herkese karşı koruyup savundu. Binbaşı Ertuğrul denince akla ilk gelen; disiplin, kararlılık ve sağlam duruştu. Ama benim için o, bu sert maskenin ardında en yumuşak kalpti. Üniformasıyla yürürken etrafa güven aşılıyordu. Ama üniformasını çıkardığında, yanında en çok isteyebileceğin aile babası, abisi gibiydi. Aile bağlarını da öyle ciddiye alırdı. Teyzemin tek oğlu, iki kız kardeşi vardı. Ama kızlar hiç Ertuğrul abime çekmemişti. Beni de sanki kız kardeşlerinin yerine koymuştu. Bazen düşünüyorum; Bejna’ın da yanında böyle bir “Ertuğrul abim” olsaydı, yalnızlığı biraz daha hafifler miydi diye. Bilemezdim ki, Bu düşüncelerimin bir gün gerçek olacağını... Ve hayat, beklenmedik acılarla, zorluklarla yüzleştirirken onları, Birbirlerine sahip çıkmaya zorlayacağını. Belki de en büyük bağlar, en karanlık anlarda kurulur. Kelimelerin yetmediği, gözlerin anlattığı, yüreklerin bir olduğu o zamanlarda… Bir kadın, başka bir kadının yükünü omuzlayacak, Bir adam, uzak bir gölge olmaktan çıkarak gerçek bir koruyucu olacak. Ben bugün bunları sadece hayal edebiliyorum. Ama biliyorum ki; zaman, insanları sınar, parçalar, yeniden bir araya getirir. Ve o parçalanmış kalpler, birlikte tam olur.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

A D A M

read
4.7K
bc

Patika

read
13.1K
bc

TUTKUYA TUTSAK (+18)

read
42.0K
bc

Genç Polisler

read
2.0K
bc

CEHENNEM ÇUKURU

read
8.4K
bc

Kara Kutu

read
6.8K
bc

Ajan Akademisi 2 / Kara Liste

read
2.9K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook