28. Bölüm Söylenmeyen Kardeşlik

2252 Words

28. Bölüm Söylenmeyen Kardeşlik Ertuğrul, Bejna’nın hazırladığı sofraya oturduğunda, masadaki her ayrıntı gözüne çarpıyordu. İncecik doğranmış salata, dumanı tüten çorba, kendi sevdiği baharatlarla yapılmış et yemeği… Bu masa aceleyle değil, sevgiyle hazırlanmıştı. O an fark etti ki, uzun zamandır bu kadar değerli hissetmemişti. Mizgin, yavaş yavaş çorbasını içerken, arada başını kaldırıp gülümsüyordu. Gözleri görmüyor olsa da, sesinden ve ortamın sıcaklığından güveni hissediliyordu. Bejna ise Ertuğrul’a ara ara bakıyor, sessizce “Hoş geldin” der gibi bir gülümseme bırakıyordu. Yıllardır görevler, yollar, operasyonlar… Hep bir yerlere koşmuştu. Ama bu masa başında, bu iki insanla birlikte, içindeki boşluğun yerini huzur dolduruyordu. Belki de “aile” dediğin kan bağı değil, kalbin seçti

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD