27. Bölüm Kırılgan Huzur Sabah güneşi İstanbul’un gri gökyüzünü yavaşça yırtarken Ertuğrul, pencerenin önünde dikiliyordu. Kahvesini elinde tutuyor ama içmiyordu. Aklı hâlâ Şırnak’taydı… Bejna ve Mizgin’de… Yüreği, onların yüzünü görmeden huzur bulamayacağını fısıldıyordu. Ancak Banu ve Seyran’ın güvenliği de ona emanetti. Şimdi ikisini birden korumak zorundaydı. Arkasından gelen minik ayak sesleri düşüncelerini böldü. Seyran pijamalarıyla yanına gelip kollarını uzattı. “Dayıcığım, bugün dışarı çıkacak mıyız?” dedi gözlerinde parıltılarla. Ertuğrul eğilip onu kucağına aldı, saçlarını öptü. “Seninle istediğin yere gideriz ama önce biraz dinlenelim. Burası artık senin evin, tamam mı? Hiç korkmayacaksın.” Banu mutfaktan çıkıp onları izliyordu. Gözleri doldu ama gülümsemeye çalıştı. “Ab

