DÖNMÜŞ ✈️

772 Words
Buğlem Yaren Kara'dan "Söyleyin hadi ," dedim . Yaman boğazını temizledi . "Türkiye ’ ye dönmüş ." Biliyordum ki ben . Ruhum , benden izinsiz yine gözyaşlarımı doldurmuştu . Gözyaşlarıma inat kocaman bir kahkaha attım . Öyle bir kahkaha attım ki, kalbimin yaralarının acısı duyulmasın istedim . Çocuklar bana şaşkınca bakıyorlardı . Yüzümü en ifadesiz şekle bürüdüm ve : "Biliyorum ," dedim sadece . Bu sefer şaşırma sırası onlardaydı . "Nasıl ?" Alper ve meraklı bakışlar benim üstümdeydi . "Gelirken karşılaştık . Ve ayrıca bunu söylerken neden gelirdiniz ?" diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştım . Ellerimi ' aman ' dercesine salladım . "Karşılaştık işte , elbet karşılaşacaktık . Ha bugün, ha yarın . .. Ne fark ederdi ?" Umursamazca konuşuyordum . Umursamıyordum zaten. Yıllar geçmiş üstünden. Kafamı karıştıran bir şey vardı; kendini tanıtması garipti . Hem de çok garipti. Elimi başıma götürerek kaşıdım . Bu beni düşünmeye zorluyordu ki Yaman Aras ’ ın konuşması ile düşünce âleminden çıkıp onlara döndüm. “Bilmiyorum ki neden döndüğü,” diyordu. Yaman Aras neyi bilmiyordu ? Kendimi bir anda onu merak eder halde buldum ve : “Neyi bilmiyorsun ?” dedim. “Selen, ‘ neden döndüğünü biliyor musun? ’ dedi de,” dediğinde, Didem , “Şirketlerin başına geçecek galiba,” dedi. Alper ise, “Yurt dışında bir üniversite daha okumuş diye duydum ,” diyordu . Algım onlardan kaymış durumdaydı . Bir gerçekle daha yüzleşmiştim : O gerçekten dönmüştü. Bedenim bana bugün haber vermişti ; ben anlayamamıştım . Kaşlarımı çattım . Neden aradan beş yıl geçtikten sonra ? Onca kalabalığın içinde gerçekten yalnızmışım gibi hissettim . Etrafımda konuşulan konu beni ilgilendirmiyordu . Neden ondan bahsediyorduk ki hâlâ ? Konuya bodoslama dalarak : “Bence artık onu bıraksanız . . . Rahatsız oluyorum artık . Neden döndüğü beni ilgilendirmez . Ama sizler arkadaşınız ile görüşmek isterseniz saygı duyarım, ama benim yanımda artık onun konusu açmayın,” diyerek bizimkileri uyardım. “Ah, haklısın kuzum . Bir anda biz de kendimizi kaptırdık ,” diyen Didem ’e baktım . Gerçekten mahcuptu . Konuyu değiştirmek amaçlı : “Can Karaman yakında benim klinikte işe başlayacak ,” dedim . “Aa, çok sevindim !” diyen Selen ’ in yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti . Yaman, “İyi insanlar. İsviçre’ye gittiğimizde çok güzel ağırlamışlardı bizi ,” dedi . Selen ' in elini gergince tutmuştu bir şey saklıyor gibiydi ama bir şey demedim “Bir şey soracağım . Türkiye ’ ye neden dönüyorlar ?” diye sordum . “Sanırım danışanı için dönüyor . Ben de tam olarak bilmiyorum ,” dedi . “İyi bari , klinik biraz para görür,” dedim. “Yuh yani Buğlem ,” diyen Selene göz devirdim . “Ne olmuş yani ? Kızım bu devirde para önemli ,” dedim Yamana dönüp: “Danışmanlık yaptığı kişi inşallah zengindir ,” deyip güldüm . “Ah bu gençlik . . . ” diye ağıt yakan Alperen ’ le hep birlikte güldük . Sonra canlı müzik için birkaç kişi gelmişti . Gözümün önünde canlanan görüntüyü kafamdan atıp sahneye odaklandım . Şarkı Emre Aydın’a ait bir şarkıydı. Şarkıya dalıp gitmiştim , şarkıyı mırıldanmaya başladım : 🎶 Tebrikler, kurtuldun bak bizden 🎶 Kolay olmadı ama bitti, tebrikler 🎶 Çok istedin, çok uğraştın, bitti… Tebrikler. Şarkı söyleyen çocuk bir anda yanıma gelip mikrofonu elime uzattı . Ben hayır anlamında kafamı salladım ama çocuklar ayağa kalkmam için alkışlamaya başladı . Ayağa kalktığımda şarkının nakarat kısmını söyleyecektik : 🎶Yok çıkmıyor sesin kör kuyunda 🎶Benden aldıkların neden benden fazla 🎶Yok yapamam, kalamam kör kuyunda 🎶Benden aldıkların neden benden fazla? Mikrofonu çocuğa verip sahneden kaçar gibi uzaklaştım. Gözlerimin önüne bugün geliyordu . Sahi, beni nasıl tanımamıştı ? Derin bir nefes alarak , "Bu beni ilgilendirmez ," diyerek arkadaşlarıma odaklandım . Benim için şimdiki zaman daha kıymetliydi . ❄️❄️❄️❄️ Sonunda eve gelmiştim . Yorucu bir günün ardından sığınağıma gelmiştim . Kendimi koltuğa attığım sırada , kedim üstüme çıkmıştı . Bir yandan fıkırdıyor, bir yandan da yüzümü yalıyordu . Anlaşılan beni çok fazla özlemişti . Ellerimi onun başına götürerek okşamaya başladım . Bir anda ters dönerek elimi patilerinin arasına almış , ısırmaya çalışıyordu . Onun bu hareketine güldüm . Kendimle biraz oynadıktan sonra yulara çıkmaya çalışırken kapı çaldı . Kapıya yönelip kapıyı açtım ama kimseler yoktu . Sadece siyah bir zarf vardı ve benim ismim yazıyordu . Her yıl gelen mektup , bu sefer vaktinden önce gelmişti . Zarfı açtığımda, bugün onunla karşılaştığım zaman çekilmiş bir fotoğraf vardı . Ellerim titremeye başladı . Derin bir nefes aldım , fotoğrafın arkasını çevirdim . “Gelecek demiştim .” Eskimeyen yaralar gün yüzüne çıkmak için zamanını bekliyordu ....
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD