UMAY

BÖLÜM 2

   Gözlerini kin bürümüştü adeta. Adamı zor elinden almislardı. Kolumdan tuttuğu gibi aldı beni dışarıya çıkardı . Hala burnundan soluyordu. Onu sakinlestirmek için omzuna doğru dokundum ama bana sert bir şekilde tepki vereceginden deli gibi korkuyordum. Ama beklediğimin aksine sakin bir şekilde bana doğru dönüp yüzümü ellerinin arasına alıp iyi misin küçük dedi . Sadece kafamı sallamakla yetindim. Teni tenime değmisti . Ve bu benim tenimi öyle bir oksamıştı ki . Sonra birden bana dediği küçük lafı yankılandı kulaklarımda ve ellerini hemen çektim yüzünden . Bana küçük demişti ya küçük . Ne o beni çocuk gibi mi goruyorsun küçük ne ya kaç yaşındasın ki sen diye yüzüne doğru bağırdım. Cidden bagirmistim. Aklımı peynir ekmekle yemiş olmaliydim. O ise büyük bir kahkaha attı . Ve 32 diye yanıt verdi . Bu sefer susma sırası bendeydi . Oysa ne kadar da genç gorunuyordu . Aramızda tam tamına 12 yaş fark vardı . Ne o küçük sustun bakıyorum diye bana dalga geçer gibi bir bakış attı . Ben ise hiç oralı olmayıp sen de sanırım aklı başta değil yaşta gören cahillerdensin deyip arkamı dönüp gitmeye karar verdim. Tam dönüp gidecekken birden kolumdan çekti ve küçük çok mu konusuyorsun sen ha diye bana üstten bir bakış attı . Ellerini hemen üstümden çekip ona imalı bir bakış attım .

    Küçük değilim küçük olduğumu da düşünmüyorum. Hem seni aptal madem beni küçük görüyorsun . O zaman neden o gözlerini benden ayırmadın . Madem ben küçüğüm neden beni o adamın elinden kurtardın diye ittim onu . Ben küçük değildim bir kere . Hem ne olmuş aramızda 12 yaş varsa bu bir engel miydi . Bana doğru yaklaştı . Fısıldar bir şekilde kulağıma eğildi . Sanki önemli bir sır verecek gibiydi. Teninin tenimi oksamasina izin verdim. Ve sinirden dört köşe olacağım o sözleri söyledi .

    Küçük kızları kurtarmak benim görevimdir . Bir abi gibi düşün ve böyle ortamlardan uzak dur velet dedi . Sonra hiç bir sey söylememi beklemeden beni orada öylece bırakıp gitti . Bu çok zalimce bir hareketti. Anlamıyorum bu harekete ne gerek vardı . Kokusu hala buradaydi ve kokusu beni çoktan başka diyarlarda hayallere sürüklemişti bile . Sinirle çantamdan telefonumu alıp Alevi aradım ve hemen yanıma gelmesini söyleyip ne söyleyeceğini beklemeden telefonu kapattım. Aynı zaman da taksiyi de aramıştım . Bir daha bu bara gelmeyecektim. Boşu boşuna başıma iş açmıştım . Benim ne işim vardı ki sonuçta böyle yerlerde. Sinirlerim aşırı derece de bozulmuştu . Taksi o sıra göründü aynı zaman da Alevde kapıdan dışarıya doğru çıkıyordu . Hiçbir şey söylemeden taksiye atladım ve kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Alev yol boyunca her ne kadar çok soru sormak istese de onu hareketlerim ile susturdum ve konuşmasına izin vermedim .

   Eve gelmiştik sonunda . Üstümdeki kıyafetlerden hemen kurtuldum. Ve rahat olan pijamalarımi üstüme geçirdim. Hala sesi kulağımda yankılanıyordu. İç sesimi susturmak istedim ama bir türlü bunu beceremiyordum. Alev yanıma gelip ne olduğunu sordu . Her ne kadar anlatmak istemesem de yine dayanamamıştım onun haline ve anlatmaya koyuldum.

     Ne olduğu hakkında aslında benim de en ufak fikrim dahi yok . Tek bildiğim şey sinirlerim çok bozuk olduğu . Bugüne kadar tek bir insana bile aşık olmazken bar köşesinde tanımadığım benden yaşça büyük olan bir adam deli gibi dikkatimi çekti . 32 yaşındaymış biliyor musun Alev . Benim babam 40 yaşında . Annem ise 38 yaşında . Ben ise daha 20 yaşındayım. Babam gibi birini bulmak istiyorum derken amacım bu değildi. Bir gün bana Levent demişti ki . Çok yanlış sularda yuzuyorsun Umay . Bir gün biri girecek hayatına. Ve sen her ne kadar babam gibi biri olsun desen de o kişi babana da benzese babana benzemese de senin kritlerine uysa da uymasa da kalbin senin mantığından habersiz seni ele geçirecek ve için dısın o olacak işte o zaman beni anlayacaksın demişti . Beni anlaman dilegiyle deyip gitmişti . O zaman onu anlamamistim hatta gülmüştüm bile . Çünkü aklımın kalbimi her zaman yenecegini düşünürdüm . Ama öyle olmuyor Alev . Susturamiyorum kafamın içinde geçen şeyleri . Korktum . Sana yemin ederim hayatım boyunca ilk defa korktum. Yanıma geldi . Bana küçük dedi . Kendisine abi dememi istedi dolaylı yoldan . Çok zoruma gitti . İçimde öyle bir boşluk oluştu ki . İlk defa gördüğüm bir insan için böyle hissetmem normal mi Alev . Ne olursun bana de ki sarhosluktan dolayı böyle oldun . Sabah uyandığın zaman o adamı hatırlamayacaksin de ne olursun . Çünkü eğer aşk dedikleri şey bu ise bu hiç güzel bir şey değil anlıyor musun beni . Bu ilk görüşte aşk gibi bir şey oldu . Aşk da diyemem ama derin bir hoşlanır kapladı içimi . Adamın kokusu teni beni cezbetti . Ona dokunmak istedim biliyor musun ? Onu orada öpmek istedim . Daha önce hiç kimseyle öpüşmeyen ben opusmenin ne olduğunu bile bilmeyen ben o adamla beraber olmak istedim. Bu çok acizce ve ben bu kadar aciz bir insan değilim. Bana yardım et ne olursun diye ağlamaya başladım.

     Güzelim sana en başından beri dedim. Kendini hicbir şeye kapatma diye . Eğer kapatirsan böyle olacağını sen de ben de biliyorduk ki . O adam senin karşına bir daha çıkar mı çıkmaz mı bilmiyorum. Ki umarım çıkmaz ve sen onu bir an önce unutursun . Bakma bana öyle Umay. Yaş farkına takılan bir insan hiçbir zaman olmadım . Ama o adam ben farklıyım ben de gizli saklı bir şeyler var diye bağırıyordu. O adam ,sana dokunan adamı doverken delirmiş gibiydi. Gözü hiçbir şeyi görmedi . O adamı o an orada öldürecekti. Anlıyor musun o adam Tekin biri değil . Ve sana göre birisi hiç ama hiç değil . Biliyorum ilk defa birine karşı böyle bir şeyler hissettin ama senden ilk defa bu hisleri dizginlemeni ve ani yasamamani ileriye dönük bakmanı istiyorum. Bu adamla senin sonun olmaz . Yarın bir gün bir yerlerde bu adam senin karşına çıksa dahi engeller var aranizda. Nasıl olacaksınız ki . Sen daha çok genç körpe bir kızsın . Allah bilir onun elinden senin gibi kaç genç kız geçmiştir . Biliyorum bana kızıyorsun . Desteklememi istiyorsun bu hislerini ama göz göre göre de bunu destekleyemem. Ama dersen ki benim hayatım . Hayatımda ilk defa bir şeyleri yaşayarak görmek istiyorum. Canım da acısa tecrübe etmek istiyorum dersen inan bana boynum kıldan incedir . Ve seni ne olursa olsun hangi durumda olursan ol hep destekleyecegim bunu da unutma dedi . İyi ki vardı Alev . İyi ki .

       Hemen ona doğru atılıp abim senden hoşlandığı zaman neden ona yüz vermedin seni kızıl şerbet . Senle çok güzel gorumce olabilirdik biliyorsun değil mi diye sordum. O ise o çok saf ben ona yazık edemem dedi . Hemen burnumu kivirdim . Sen ona kiyama ama o sarı yelloz sevgilisi onu elinde oynatsin aferin sana diye kızdım ona . O ise bana yastık atıp uyu yarın erken kalkacağız dedi . Tabi ki uyuyacaktim. Aşkla tutustuğum okuluma erken gitmem lazımdı .

     Tam uyuyacakken telefonuma bir mesaj geldi . Mesaj abimden başkası değildi.

Uyudun mu Man kafa ?

     Tam da abimin yazacağı bir mesajdi bu . Allah'ım bu çocuk iflah olmazdı gerçekten . Uyumadım ne o beni çok mu ozledin diye mesaj attım. O da çooook diye oo lari uzatarak bana yanıt verdi . Hayırdır gecenin bu vakti ne istiyorsun diye sordum. Ve birden görüntülü aradım onu . Hemen açtı tabi . Niye uyumadin sen bakım dedi . O sıra hemen Alev yanıma geldi ama kameraya görünmedi . Davranışları bazen çok anlamsizdi . Abim kendisine deli gibi aşıkken onu başkalarına iten Alev bazen çok saçmalıyordu . Şimdi de o saçmaliklardan birini yapıyor,kameraya gorunmuyor ama abimı izliyordu. Neyse deyip gecistirip abime dönüm . Hayırdır abi ne oldu diye sordum . Kardeşimi ozleyemez miyim be ben deyip atarlandi hemen . Yok canım abicigim özlersin tabi diye yumuşatım hemen ortalığı . Ne yapıyorsun bakalım dedi . Aleve bakarak Alev ile ilgili dedikodu yapıyoruz sen de katılmak ister misin diye sordum . Hemen yüzü değişti. Önce cevap veremedi . Uzun süre bekledikten sonra ne dedikodusu hani neredeymis Alev dedi . Birden telefonu Alevin eline tutusturup  bak burdaymis gördün mü deyip kenara çekildim. İkisi de liseli aşıklar gibi mal mal telefona bakıyorlardı . Ne alevden ses geliyordu ne de abimden . Bu sessizliği sonunda bozan abim oldu . Ne yapıyorsun nasılsın alev görüşmeyeli diye sordu . Alev ise kısık bir sesle iyiyim sen nasılsın diye sordu . Abim de çok şükür deyip gülümsedi . Sevgili yapmışsın bu arada hayırlı olsun dedi Alev . Alev cidden dobra ve açık sözlü bir kızdı . Birden pat diye bir şeyleri söylüyordu. Ben bunu diyeceğini hiç düşünmemiştim. Abime de sürpriz olmuş olacak ki o da ilk once sesini çıkarmayıp sonra evet yaptım dedi . Abimin araması iyi olmuştu . En azından şu adam kafamdan biraz da olsa çıkmış bunları izleyip egleniyordum. Cidden liseli aşıklar gibiydiler . Abimin Alevi sevdiğine zamanında emindim ama şu an sevgilisi vardı . Onu sevip sevmediğinden emin olamıyordum. Ama şunun garantisini verebiliyordum. Aleve baktigi gibi bakmıyordu ona . Gözleri o kadar ışık sacmiyordu . Düşüncelerinden ayrilmami sağlayan şey ise Alevin onu seviyor musun diyisi oldu . Bana birden öksürme geldi ve dilim damagima kaçacak diye korktum açıkçası. Bu kız cidden patavatsızdı. Yani beni seven birine ben asla kalkıp böyle bir şeyler soramazdim. Ya da çok mu cesaretliydi bilemiyorum. Resmen onları film izler gibi izliyordum. Cekirdekle kolan eksikti bir . Abim yine duraksadı . Elin kizlarina gelince böyle sus pus oluyordu . Kendi gül gibi güzel kardeşine ise cemkirdikce cemkiriyordu . İşte erkek milleti hepsi aynıydı . Bilmiyorum dedi . Abim bilmiyorum dedi . Ben resmen şok geçirmiştim. Ve devam etti .

     Alev biliyorsun zaten annem ve babamin aşkını . Ben annem gibi birini bulmak istedim hep . Keza Umay da babam gibi birini . Anneme hiç benzememene rağmen ben sana öyle bir tutulmustum ki her şey sen olmuştun . Ama sen beni görmedin saygı duyuyorum belki de görmek istemedin . Ben de bugune dek hiç ısrar sevmeyen biri olarak senin kararina saygı duydum. Eğer duymak istediğin şey onu ne kadar sevdiğim ise onu senin gibi sevmiyorum. Evet onu seviyorum. Hatta sevmeye çalışıyorum demem daha doğru olur . Çünkü o bana değer veriyor . Beni seviyor dedi . Abime çok üzülmüştüm. Ne yani o sarı ciyani sevmiyor muydu . Ah benim salak abim hala deli gibi Alevi seviyordu. Beni arama sebebini de şimdi anlamıştım. Ben bahane idim . Asıl mesele Alev idi . Niye bilmiyorum ama abime çok üzülmüştüm.

    Alev abime resmen son sözleri ile tokat atmıştı . Hatta tokat atmak az bile kalırdı içinden geçmişti .

       Ben bugune kadar kendi ayakları üstünde duran kendi ayakları üstüne sağlam basan bir kadın oldum . Bunu hiç kimse değiştiremedi ve değiştiremeyecek de . Ama ne olsun istedim biliyor musun . Öyle çekip giden insanlar olsun istemedim hayatımda . Oturup bekleyen deg o gidişata yol veren insanlar olsun istedim hayatımda . Sen benim hayatımda oturup bekleyen bir insandin . Bu duvar da bana aşık olabilir ben nerden bilebilirim. Belki karşıdan geçen herhangi bir çocuk da bana aşıktır . Belki de uçan kuş o da bana aşık olabilir . Bunu ben bilemem ki . Davranışa yansitilmayan dökülmeyen hiçbir şeye inancım yok benim. Seni seviyorum demek yetmez bazen insan birine güvenmek ister . Sevilmek ister ama bu ağızda lafta olsun istemez.  Ve ne ister biliyor musun . Sana deli gibi aşık olduğunu soyleyen biri varsa sen bizden olmaz dediğinde hemen kabullenip gitmesini değil kalıp savasmasini ister . Senin gibi hemen başka kadınların kollarına atmasını değil . Uzun konuştum kusura bakma bilirsin ben başladığım zaman bitirmem öyle kolay kolay konuşmamı . Mutluluklar dilerim o kadınla hem mutlu ol deyip telefonu elime verdi . Abime baktığım zaman gözlerinden bir damla yaş aktığını gördüm. Ne kadar haksız da olsa canımdan bir parçaydı. Kiyamiyordum ona . Üzülme lütfen seni seviyorum yarın uzun uzun konuşalım olur mu dedim. Kafasını sallayıp telefonu kapadı . Uyumayacagini çok iyi biliyordum. Aleve de kızamıyordum. Çünkü içinde ne yaşadığını nelerin biriktigini bilmiyordum. Belki o da abimden hoslanmisti ama o benim gibi hemen duygularını dile döken bir insan olmamıştı . Benim aksime hep saklardi ve sağlam kararlar alırdı. ikisine de çok üzülmüştüm hem de çok .

    O sıra Alev lavabodan çıktı . Ona iyi misin diye sorduğum zaman sadece kafasını sallamakla yetindi. Yanına doğru yaklaşıp abimden hiç hoslandin mi Alev diye sordum. Biliyorum belki senin bana yardımcı olduğun gibi ben sana hiç yardımcı olamadım seni hiç dinlemedim ama şu an dinlemek istiyorum. Ne olur bir kez olsun mantığını bir kenara bırak ve içini dök . Taş olsa çatlardi . İnsan bazen tek başına Dağ olamaz biliyorsun bunu . Ben sana şu an dağ olmak istiyorum izin ver lütfen dedim.

    Hoşlandım. Ama hoşlanmam bir şey değiştirmedi . Çünkü lafları ile hareketleri birbirini tutmuyordu . Çok celiskili biriydi Umay . Bir gün evet bana deli gibi aşık bu çocuk hadi be Alev izin ver kızım diyordum. Sonra tüm fikirlerim değişiyordu . Sana da abine de hep bu yüzden kızdım. Çünkü korktum anlıyor musun. O hep annesi gibi birini bulmak istedi . Hem kişisel hem fiziksel olarak . Ben senin annene ne fiziksel olarak benziyorum ne de fiziksel . Yarın bir gün bana olan hevesin sevgin biterse annene benzeyen birini bulmadığın için pişmanlık duyacak misin dedim. Bana cevap vermedi . Hayır demedi . Evet de demedi beni orada öylece bırakıp gitti . Ama sorsan beni seviyordu . Akşamına ben de mesaj attım bizden olmaz diye . Senin kararın dedi bana . Hiç sorgulamadi bile . Neden nasıl niçin demedi bile . Ben bunu hak ettim mi peki Umay . Ben mi seçtim böyle bu görünüşte olmayı . Ne değişecek hem . Annene benzesem ama kişisel olarak faşist bir insan olmuş olsam sırf annene benzedim diye hayat mı gecicek benle . Yanlış çok yanlış . Sen de çok buyuk yanlıştasin abin de . Her şey dış görünüş değil . Her şey kişilik değil . Her şey bunlardan ibaret de değil . Farklı şeyler olmalı insani birbirine çeken . Ses ,koku ,bir hayvanin başını oksamasi gibi . Bunlar o kadar hassas şeyler ki . Anlatabiliyorum değil mi dedi . Onu hemen kendime doğru çekip sıkı sıkı sarıldım. Anlatıyorsun güzelim benim anlatıyorsun hem de o kadar güzel anlatıyorsun ki .

   Sevmek yürek ister be Umay dedi . Onu kendime doğru çekip kokusunu derince soluyup ben de ona onun gibi içten bir şekilde yanıt verdim .

    Sevmek yürek ister be Alev'im