Toparğın beni tehdit edişinin üzerinden iki gün geçmişti. Zeynep’le konuşup bu hafta evden çalışacağımı söylemiştim ama pek çizebildiğim söylenemezdi. Tabii Toprak sürekli tehdit mesajları atıyordu. İki kere Yiğit’e söylemek istedim, yapamadım. Karar veremiyordum… Söylersem Toprak anlardı; ya birine bir şey yapsa? Ben bu vicdan yüküyle yaşayamazdım. Peki gidecek miydim? Bilmiyorum. O pisliğin yanına gitmektense ölürüm, daha iyi… Evet, ölürüm, daha iyi. Yiğit halimi fark ediyordu, üzerime geliyor, soruyordu ama anlatmıyordum. Mutluluğumuzun sadece bir gün sürmesi kötü olmuştu. Hatta bir gün bile sürmedi. Aşağı indim, Can ve Seda işe gitmişti. Yiğit ise iki gündür işe bile gitmiyordu, beni yalnız bırakmak istemiyordu. “Günaydın canım.” dedi, gözlerimin içine bakarak. “Günaydın canım.” di

