YEMİN

3049 Words

Rozerin’in sessizliği, etrafı yırtan silah seslerinden bile daha ağır, daha yakıcıydı. Kulaklarım, başımın yanından geçen o lanet merminin vızıltısıyla hâlâ çınlarken başımı eğip yüzüne baktım. O mavi gözleri, kahvaltıda ışıltıyla parlayan, her gülüşünde içimi ısıtan o gözler, şimdi donuk bakıyorlardı. Yerine keskin bir acı, derin bir gölge yerleşmişti. Korkudan bir an nefesim kesildi. Yaralandığının farkındaydım ama ne kadar kötü olduğunu bilmiyordum. Bakmaya korkuyordum. Hayatımda hiç bu kadar korkmamıştım. Sanki kalbim atmayı unutmuş gibiydi. Nefesimi tutarak, dolan gözlerimle yalvarır gibi “Rozerin… Ne olur bana iyi olduğunu söyle” dedim. Kelimeler boğazımda düğümlenmiş, zorlukla dışarı çıkmıştı. Gözleri benimkilerle buluştu, güçlükle, “Kolum,” dedi. O sırada silah sesleri çoğaldı,

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD