BERFU Bacaklarımda hafif bir karıncalanma dolaşırken iç çektim. Ciwan’a baktım. Uzun uzun. Tabaklarımız boştu. Kadehler de öyle. Arkamızda çalan aşk şarkısı, geceye tam anlamıyla damgasını vuruyordu. Göz kapaklarım ağırlaştı, dudaklarımda anlamsız bir uyuşma. Buna rağmen bir an için onları ısırdım. Belki kendimi hatırlamak için. "Sen ne ayak?" dedim bir anda. Ciwan gözlerini kısmıştı. Kaş göz yapınca sırıttı. "Ne diyorsun kızım sen?" Gözleri hâlâ gözlerimdeydi. Cevap beklemiyordu, içimi okuyordu sanki. "Bana yürüyor musun sen?" Sözler dilimden döküldüğünde içimdeki 'dur yapma' sesi çoktan susmuştu. Şu an ne söylediğimin zerre kadar farkında değildim. Beynim sanki pamuğa sarılıydı. Düşüncelerim flu. Ama duygularım? Onlar taş gibi ağırdı, sapasağlamdı. Gözümde Ciwan’dan başka hiçbir ş

