2

415 Words
Yoongi'nin anlatımından... Elimde ki dosyaları masanın üzerine fırlatarak derin bir nefes aldım. Sakin olmam gerekiyordu ama ben sakin bir adam değildim! "Bunu nasıl yapar ya?!" Bağırmam ile Hoseok yerinde sıçramıştı. Doğru hamle, korkmalıydı çünkü şu an hiç sakin bir adam değildim. "Hyung sana kaç kere söylemişti, söylediğini yaptı." Büyük babam, bu hayattaki tek ailem. Yaklaşık onbeş gün önce uzun Amerika'ya gitmişti ve giderken de bana golünü atmıştı. Evet sürekli bana evlenmem gerektiğini ve evlenmezem mirasından tek kuruş alamayacağımı söylüyordu ama bu konu da ciddi olduğunu hiç bir zaman düşünmemiştim. "Sikeyim böyle işi." Sandalyeyi çekerek oturdum. Şimdi bu şirket artık benim değil miydi? Bu oda, tüm bu yetkiler? Sahip olduğum her şey elimden uçup gidecek miydi? "Ne olacak şimdi?" Elimi saçlarıma geçirerek Hoseok'a döndüm. "Benim tavsiyem anlaşmalı bir evlilik yap, bir sene çok değil." Evet canım büyük babam bunu da düşünmüştü. Bir sene boyunca şirketin tüm yetkileri bende olacaktı ama asla esas sahibi olamayacaktım. Bu bir seneyi evli olarak geçirirsem tüm varlığı bana kalacaktı. "Kaçık herif." Büyük babamın arkasından böyle konuşmak kötüydü ama daha kötü şeyler söylemediğim için kendimi takdir ediyordum. "Bence acele et hyung yoksa durum vahim." Hoseok'a ters bir bakış attım. Bana yardımcı ol diye çağırmıştım o daha çok bunalıma sokuyordu beni. "Ne yapmam lazım? Sokaklara çıkıp kız mı arayayım?" Şöyle bir düşününce mantıksız da gelemiyordu. Ne diyorum ben ya, iyice kafayı yedim! "O kadar kızla takılıyorsun ayarla birini işte yap sözleşme ver birazda para tamamdır." Hoseok'un dahiyane planına karşı sadece göz devirdim. Yattığım kızların hiç birinden böyle birşey isteyemezdim. Aksi halde yapışıp bırakmazlardı. "Başıma bela alamam." Masada ki kalemi alıp elimde çevirmeye başladım. Düşünmem ve bir an önce bana ait olanı almam gerekiyordu. "O zaman senin gibi evlenmeye ihtiyacı olan birini bul." Hoseok kesinlikle sinirlerimi bozmak için gelmişti. "Memlekette kaç tane mirasını alabilmek için evlenmesi gereken gariban vardır. Dur ben söyleyeyim bir, o da ben!" Söylediğim şey mantıklı gelmiş olacak ki kafasını aşağı yukarı salladı. "Hyung bul işte birini evlen ya." Ben de öyle düşünüyordum da evlenecek bir insan bulmak kolay mıydı? Sevgili falan olsa neyse, sahte sevgili yapmak kolaydı ama evlilik büyük bir olaydı. Düzgün bir insan bulup buna ikna etmek zordu. Zaten bende hiç bir kadının peşinde koşamazdım. Peşimde koşanlar vardı ama onlarla asla böyle bir adım atamazdım. Ömrüm boyunca boşanmak için uğraşırdım. Ceketimi alıp kapıya yöneldim. Dışarı çıkıp biraz hava alıp düşünmem gerekiyordu. Her şeyi bir an önce yoluna sokacaktım ama önce biraz düşünmem gerekiyordu. "Nereye hyung?" Hoseok'un meraklı sesini duydum ama ona hiç dönmeden kapıyı açıp konuştum. "Han nehrine."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD