Odadan çıktıktan sonra şimdiden laf yememek için Fidan hanımın yanına gittim. Daha sonra onlarla bu konuda uğraşmak istemiyorum. Beni gördüğü an sanki bekliyormuş gibi yanıma yaklaştı, ben daha hiçbir şey diyemeden bağırdı yüzüme karşı. "O koyun kafaları niye yatak çarşafına sarılı bir şekilde dışarıda bırakılmış? Sen onları yatağa mı koydun?" Ay, ben onları unutmuştum ya! Atacaktım kimse görmeden ama kalmıştı işte. "Üzgünüm bu konuda, Sinan kurban kesildiğini görsün diye götürdüm. Ben bir şey yapmadım, tamamen oğlunuzun yaptığı şey." Umarım Sinan daha sonra bunu duyunca yalanlamaz, yoksa başım çok ağrır. Fidan hanım inanıyormuş gibi duruyor, demek oğlunun böyle bir delilik yapmasına şaşırmıyor. "Sen benimle odaya kadar gel bakalım bir, seninle ciddi bir şekilde konuşayım da her şey

