Yavuz bey saat tamirinden artan kalan zamanını bahçede toprakla uğraşarak geçiriyor biraz olsun üstündeki stresi atmaya çalışıyordu. Kalkıştığı iş boyundan büyük karakterine uygun değildi ama yapmak zorundaydı bir amaç uğruna burada gururunu onurunu çiğnetmişti bunun boşa çıkmasına izin veremezdi. Emaneti Yavuz ve kızı için mücadele edecekti kendiyle. "Kolay gelsin Yavuz bey." Şermin Karamanlı elinde sepeti başında şapkası ile seradan dönüyordu. "Nasılsınız iyi misiniz?" "İyiyiz hamd olsun. Siz nasılsınız? " Yavuz bey biraz gerildi. Şermin Karamanlı nın yaymaya çalıştığı sıcaklığın altındaki huzursuzluğu seziyordu. "Her hafta bıraktığınız sepet içinde ayrıca teşekkür ederim." "Önemli değil sera bize yetiyor artıyor bile. Meva nasıl? Bugün öğle yemeğinde bize eşlik etti Yavuz çok mutl

