Kölesi olduğu arzunun içinde belki koca bir cehennem çukuru vardı. Sonu olmayan düştükçe yakan sıcak bir kuyu. Eskiden düştükçe karanlığa hapsolduğu kuyunun rengi, dokusu ve kokusu değişmişti. Lavlar akmış bıçaklarını çıkarmışt Şimdi başka bir şekilde düşüyor tenine değenin derisini aşıp kanına oradan da kalbine ulaştığını hissediyordu. Her bir ateş zerresinde pay aldı her bir odacığı yandılar çırpındılar ve en sonunda kül olup duvarlarını aşındırdılar. İki kaburgasının arasında ki yanığın tadını aldı Canı yandı Fani canın acısı değildi bu o odaların sahiplerinin küle dönüşünü kaldıramayan ruhunun feryadıydı ~~ Telefon sesleri susmuyor, ortalığı ayağa kaldıran adam sanki ekranda değilmiş de karşısında kendisine gözlüklerinin ardından umursamaz bir tavır sergiliyor Meva de hayretle i

