Ağlamaktan bitkin düşen bedenimi göl kenarındaki banka bıraktım. Hava kararmış, telefonum durmadan çalıyordu. Arayan Mirza’ydı. Attığı mesajlar, neredesin, neden böyle yapıyorsun? Beni yanlış anladın, sevgilim çok üzgünüm ve korkuyorum diye bir sürü mesaj atmıştı. Şu an onunla karşı karşıya gelmek istemiyordum. Kırgın, üzgündüm. Bana ihanet ettiğini asla düşünmüyordum. Yapmazdı bunu biliyorum. Mirza bu dünyada tanıdığım en mert adamlardan biriydi. Ama içimdeki his, kalbimdeki kırgınlık şimdilik ondan uzak durmamı istiyordu. Onları öyle görmek yüreğimi yakmadı desem yalan söylemiş olurdum. Büyük bir hevesle yanına giderken gördüğüm manzara sanki beni cayır cayır yanan ateşlerin içine attı. Nasıl tebessüm eder o kıza? Nasıl onunla aynı odanın içinde yalnız kalır? Kızın ona ilgisi olduğun

