Güneş Hastaneden sonra sadece bir iki gün geçti… ama o bir gün bana bir hafta gibi geldi. Garipti. Alışılmadık derecede sakin, tuhaf bir huzur vardı üzerimde. Şahin artık bana bir gardiyan gibi davranmıyordu. Hatta “Aileni gör” dediğinde, başta kulaklarıma inanamadım. Sonra daha da ileri gitti, “İstersen eşyalarını da getir,” dedi. Getirdim. O an... her şey değişti. Bu eve ait olduğumu hissettim. İlk kez, kendi irademle bir yerdeydim. Kendi isteğimle, kendi eşyalarımla, kendi hayatımla. Alışıyor muydum? Evet. İçimde biraz korku, biraz utanç, biraz da garip bir mutluluk vardı. Şahin değişmişti. Ses tonu daha yumuşak, bakışları daha ölçülüydü. Hâlâ asi ama artık kırmak için değil, anlamak için yaklaşıyordu. Belki biz ikimiz de bu savaşta çok yara aldık ve şimdi sadece nefes almak istiy

