Annem elini uzatıp silahı ittirdi kolumun yanında acı hissettim. “Ne yapıyorsunuz” dedi çatallı sesiyle. Anneme döndüm.
“Valla canım acıdığı saymazsak” dediğimde Tunahan’a baktım şoka girmişti. Bana seni öldüreceğim kişi benim kolumdaki kanı görünce şoka girmişti.
“Tunahan yok lan birşeyim sıyırdı sadece” diye ona baktım.
“Ben yanlışlıkla oldu “ diye koluma baktı sonrada bağırmaya başladı. “Doktor nerede” diye. Annemde yataktan kalkıp koluma baktı. Sarıldı sonrada. Annemin kokusunu seviyordum.
Nesli bulut koşarak geldi. “Abi” dediğinde onu da çekip sarıldım. Doktor koluma dikiş atıp sardı. Bende olan biteni baştan tekrar anlattım. “Salak” dedi Tunahan ona baktım şaşkınca.
“Ne lan panik atağın yok mu geri zekalı” dedim bende ona.
“Sanane lan benim panik atağımdan” annem bir ona bir bana baktı.
“Baban’ı senin vurmadığını biliyordum ama baştan anlatsaydınız keşke bizde böyle olmazdık” dedi bana bakıp “acıyor mu*” dediğinde güldüm.
“Az bişey annem öperse geçer”
“Lan” dedi Tunahan. Nesli bulutla gülmeye başladık.
Babamın uyandığını haberini alınca hepimiz birden kalktık. Odasına doluştuk. Bana baktı babam gülümsedi. “Bana bu kadar özenme sıpa” dedi koluma bakıp.
“Valla baba Allasen bir daha böyle bir şey yapma yüreğim ağzımda attı.” Güldüm sonra göğüsnü tuttum
“Güldürmeyin” dedi gülerek.
Nesli buluta baktı. “Senin gözler ne öyle” Nesli bulut bir şey demedi. Başını başka tarafa çevirdi. Babam Nesli buluta bakıyordu gene. “Nesli Bulut” dediğinde yanımdan geçip dışarıya çıktı.
“Ne oldu lan buna” Tunahan’a döndüm.
“Korktu sadece belli etmek istemiyor” dedi annemde babamın yanına oturup. “Eşşek kadar babanız akıllanmadıysa” dedi babama bakaraktan. Babam dudağının kenarını ısırıp bize baktı.
Tunahan başıyla dışarıya işaret etti. “Biz dışarıdayız” dedi sonrada dışarıya çıkınca. Nesli bulutu gördüm. Kolana sırtını vermiş gözlerini kapatmıştı.
Destan Karahanlı Kızıldeniz…
“Gel hadi” diye yanına çekti beni. Fazla korktum bir şey olacak diye.
“Korktun mu” dediğinde gülümsedim bunu hatırlıyorum.
“Yok sevmiyorum ya ben seni” dediğimde o da kısa bir kahkaha attı.
“Evlensek ya seninle” dedi gülerek.
“Bilmem kalbimi çaldı biri” başımdan öptü. “Bir daha yapma demiştim”
“Oğlumu vuracaklardı”
“O yüzden affediyorum” dedim başımı kaldırıp ona baktım. “Korktum”
“Biliyorum bu sefer bende korktum sizi bir daha göremeyeceğim diye” başımdan öptü gene. “Nesli bulut”
“Fazla korktu elinden de bir şey gelmedi bende destek olamadım” duyunca sinir krizi geçirmişim.
Başını salladı. Yanında yattım. Telefonumu komodinin üzerinden alıp Tunahan’a mesaj attım. “EgehanI ayakta fazla dolaştırma dinlesin. Nesli Bulutu da yanınıza alın “diye.
“Tamam prensesim” yazmış eşek sıpası babası kılıklı.
Nesli Bulut Kızıldeniz…
Abilerimin yanında oturuyordum öylecene. Babama kızgındım tamam yapacak bir şeyi yoktu ama gene de kızgındım. Bilmiyorum sebebini. Emirhan içeriye girince Egehan Abime baktı direk. Arkasından Hira gelince Egehan abimin yüzünde bir gülümseme oluştu. Tunahan abimde hınzırca gülüp ona başını salladı. Hira’nın arkasından Pelin geldi. Pelinde bizim sınıftan benim yakın arkadaşlarımdan biriydi.
Emirhan Pelin’in elini tutunca Şaşırdım. Pelin gelip bana sarıldı “Geçmiş olsun”
“Sağol” dedim Hiraya bakıp.
“Geçmiş olsun Egehan abi” dediğinde Tunahan abim gülmeye başladı. Egehan abim sinirle tısladı.
“Sağol” dedi dişlerinin arasından. Hira bilerek böyle yapmıyorsa bende Nesli bulut değildi. Emirhan’a sarılınca Pelin anlam veremedim içimdeki şeye. Ayağa kalktım hemen.
“Ben annemle babama bakayım” Emirhan kolumdan tuttu giderken.
“Biz kapıdan baktık uyuyorlar” kolumu çektim sertçe.
“Sanane” gıcık, geri zekalı sıpa. Pelin nasıl bu salak ile çıkıyor ki. Kapıdan çıktım yürümeye başladım. Hastane’nin çıkışına doğru. Temiz hava yüzüme çarptı. Dişlerimi sıkarak. Banka doğru yürümeye başladım. Abimler ajandı. Annemle Babamın beni taktığı yoktu. En yakın arkadaşlarımdan biri gıcık olduğum bir sıpa ile çıkıyor. İleriye bakmaya başladım. Tam önümde küçük bir park vardı. Ve parkta toplanmış üç beş tane çocuk.
Ellerindeki beyaz tozu görünce başımı çevirdim. Ajan değilim ki ben ne diye müdahale edeyim. “Parayı ver” duyma Nesli bulut duyma.
“Abi verdim ya” allahım beni neyle sınıyorsun.
“Ya paranı alırım ya da canını” hayır yani neden ben. Ayağa kalktım. Kapçonumun başlığını kafama geçirdim. Onların yanına doğru yürümeye başladım. “Bana da versene” çocuk arkasını döndü.
“Sende kimsin” güzel soru.
“Ben galiba senin canını fena acıtacak kişiyim” dediğimde elini omzuma koydu gülerek. Elini aldım kıvırdım başı eğildi dizimi geçirdim yüzüne. Diğerleri bana doğru gelirken koşup iki salıncağı da kaptım onları yukarı kaldırıp onların yüzüne geçirdi. İkisi de sırt üstü yere düştüler. Kaydırağın üzerine çıktım. Ayağa kalkmış beni arıyorlardı. Bu işi sevdim eğlenceli oluyordu.
“Hey” dedim hepsinin kafası beni buldu. Aşağıya üzerlerine uçtum. Hepsi yerde. Dövüşmeyi seviyorum. Hastane polisi koşmaya başladı benim olduğum tarafa doğru. Hemen kaçtım oradan. Gerisini onlar hallederlerdi nasıl olsa. Ağacın arkasından arkamı döndüm Emirhan ile karışılaştım.
“Bu yaptığın” diye başıyla işaret etti karşıyı “Suç biliyorsun değil mi?”
“Tutuklayacak mısın? Teşkilat başkanının kızını” diye ittirdim onu. Kolumdan tutunca sert bedenine çarptım. Ağaca yasladı beni. Ne oluyor lan.
“Seni” dedim eliyle ağzımı kapadı. Ağacın arkasından eğilip baktı bana. Elini ağzımdan çekti.
“Ah birde saklanmayı öğrensen” dedi alayla. Lanet olsun sinirlendim.
“Sanane lan, millet bana bir şey öğretmek için burada sanki sana sinir oluyorum Emirhan gıcık kapıyorum sana abilerimin güvenini kazanmış olabilirsin ama benim güvenimi kazanamadın” onu ittim geriye bir iki adım gitti. Döndüm sonra arkamı “Pelini de üzersen, memnuniyetle seni üzerim” dedim ona bakarak. Dudağının kenarı kıvrıldı. Şeytan diyor ki geçir ağzına bir tane.
Hastaneye doğru yürümeye başladım. Egehan abim çıkmıştı Tunahan abim ile konuşuyordu. Yanlarına gittim. “Benim gitmem lazım bu iş daha bitmedi” dedi bana bakarak. Ne güzel ama hepimiz
Tunahan abime de sarıldı. “Onları orayı dar edeceğim kardeşim”
“Sana yardım etmekten zevk duyarım kardeşim” dedi o da. Aha ben hadi beni de hatırlayın. Ama yoktu ikisi de bir şey demediler. Tunahan abim elini omzuma attı elini çektim annemle babamın odasına doğru yürümeye başladım. Tunahan abim arkamdan seslendi.
Duymazlıktan gelip kapıdan annemle babama baktım. Kapıdan öylece durup annem babamın yanına yatmıştı. Pelin’in sesini koridordan duyunca başımı onlara doğru çevirdim geri geri gidip Emirhan’a bir şeyler anlatıyordu. Neden böyle hissediyordum ki ben şimdi. Neydi bu saçma his içimde. En yakın arkadaşımın sevgilisine aşık olacak kadar karaktersiz değildim. Kapıyı kapatıp. Tuvaletlere doğru yürümeye başladım. Kabinlerden birine girdim. Yalnız kalmak istiyordum.
Sırtımı kapıya dayadım gözlerimi kapattım aklımı toparlamam gerekiyordu. Emirhan’a gıcık oluyordum. İyi de niye gıcık oluyordum. Bizden önce ajan olduğu için. Tamam o da niye böyle hissediyordum.
Kapıları çalmaya başladı biri. Yalnız bırakın beni artık istemiyorum kimseyi. “Nesli bulut” off Pelin rahat bırak beni.
Kapıyı açtım benimle karşılaştı. “Neyin var” Hira da kapıda göründü. Yanıma geldi. “Rengin atmış” bilmiyorum ki neyim olduğunu.
“Sen niye söylemedin bize” dedi Hira Peline bakarak.
“Ya bir anda oldu” dediğinde başımı başka tarafa çevirdim. Karşımdaki ayna ile yüz yüzü geldim. Gözlerim kızarmıştı. Rengim atmıştı. Çok garip gözüküyordum bu ben değildim. Hira yanıma geldi. “Gel yüzünü yıkayalım” diye soğuk suyu açayım.
“Tamam ben yıkarım” dedim ellerimi suyun altına sokup avcuma dolmasını izledim. Sonrada yüzüme çarptım suyu bir iki defa.
“İyi misin?” Pelin derin bir nefes aldım.
“İyiyim” dedim ona bakarak. “Çok iyiyim” sorma gitsin o kadar iyiyim ki Annemle Babama bakıp hep huzur bulan ben neden şimdi bir şey hissetmiyordum. Sendeleyince Hira tuttu beni. “Nesli bulut” dedi kolumdan tutup Pelinde diğer kolumdan tuttu.
“Tamam iyiyim” dedim lavabodan çıkıp koridorda yürümeye başladım. Tunahan abim ile Emirhan karşıda konuşuyorlardı. Emirhan ‘ın başı bana döndü. Kaç gündür doğru düzgün bir şey yiyemiyordum. Emirhan bana doğru koşmaya başladı. Tunahan abimde bana baktı oda koşmaya başladı. Tutunacak yer aradım. Pelin kolumdan tuttu. Ama taşıyamadı. Birlikte yere doğru düşecekken Biri tuttu beni. Kafamı kaldırıp baktığımda Emirhan olduğunu gördüm.
Sesler boğuk gelmeye başladı. Gerisi karanlık. Karanlığın içinde tek aydınlık biri vardı ilerlediğimde Emirhan olduğunu gördüm. Arkamı dönüp gidecekken seslendi bana “Nesli bulut” ismim ağzından ne güzel çıkıyordu. Arkamı dönmedim karanlığa doğru devam ettim.