Bölüm 7

1654 Words
“Anne” dedi Nesli Bulut. Korkmuştu çok korkmuştu. İçime oturan şey neydi bilmiyorum. Elim kalbime gitti. Bende kapıya doğru giderken babamın sesi ile durdum. “Sakın Tunahan öyle biri yok artık” dedi sesi titredi. Annemi kucağına aldı. Odaya çıkarırken Nesli Bulut ile bende dayanamayıp dışarıya çıkacakken. Egehan ı gördüm pencereden. Derin derin nefes alıyordu. Başını duvara yaslamıştı. Bu işte kesinlikle başka bir iş vardı. Annemin bağırışı ile başımı yukarıya kaldırdım “Oğlumu bul bana” diye bağırıyordu. Yukarıya çıkmaya başladım. Odaya geldiğimde Babam Anneme sarılmış ağlıyordu. Nesli Bulut da bir köşede ağlıyordu. Onu çektim kendime. “O böyle bir şey yapmaz kesin altında bir şey var” dedi ağlayarak. “Biliyorum altında bir şey var” bunu çözmeden de durmayacaktım. İlk iş Emirhan dan başlamak olacaktı. Onlardan ayrılıp Emirhan’ı aramaya başladım. Benim kardeşim vatan haini değildi olmazdı, olamazdı değil mi? Emirhan ı aramaya başladım. Evin kapısında karşılaştık tutup onu arka odunluğu doğru sürükledim. “Dökül ne demek bu” dediğimde yandan bana gülmeye başladı. “Beni salak yerine koyuyordun neden söyleyeyim” dediğinde yumruğu geçirdim yüzüne. “Söyle lan Kardeşim asla böyle bir şey yapmaz” diye yakasından tutup kaldırdım. “Demek ki beni de onu da iyi tanıyamamışsın” elim ayağım titremeye başladı. Geri geri gittim. Elim ayağım zangır zangır titriyordu. “Demek bunun için” dediğinde ona baktım. Ne demek istediği konusunda hiçbir bilgim yoktu. Yerden destek alıp kalktım “Gerekirse ölsem bile bunu ortaya çıkaracağım o anlaştığın arkadaşına söyle” diye yakasından tutup ittim onu. Nesli Bulut ile kapıda karşılaştım. Oda Emirhan’a geçirdi bir tane. “Bende soracağım hesabını hiç merak etme” Emirhan Nesli Buluta bakmaya başladı. Nesli Bulutu çektim yanıma. Şimdi ilk iş nereden başlamaktı bilmiyordum. Dikkat çekmemek için okula gelecekler miydi onu da bilmiyordum. Başımı ellerimin arasına aldım. Yani eskisi gibi olamayacak mıydık şimdi. Nesli bulut yanımda düşünüyordu. Annem ne yapıyordu bilmiyordum. Babama çok kızmıştır kesin. Zaten günah keçisi hep babam oluyordu. “Babamı suçluyordur değil mi?” dedi nesli bulut yanımda. Ona bakmadan karşıya bakarak konuştum. “Evet, ama babam bizi ajanlığa alsaydı Egehan böyle bir hata yapmayacaktı” derin bir nefes aldım. Düşündükçe içinden çıkılmaz bir hal almaya başlıyordu. Ama hayır olmazdı Egehan böyle birşeyi yapmazdı başka bir şey olduğuna adım kadar emindim. Bana yardım edebilecek tek kişide şu an yanımda oturan kişiydi. “Yardım etmelisin bana” dedim ona doğru dönüp. “Egehan böyle bir şey yapmaz” diye tekrar ettim kendimi. “İnanmıyorum” “Bende inanmıyorum abim Vatanı için ölür abi altında başka bir sebep var. Eğer Emirhan da casus ise Ajanların arasında köstebek var demektir” bu köstebek Emirhan oluyordu. “Ya da casusların arasında”dememle ikimizde birbirimize döndük. “O gün gelen adamlar Egehan’ı sormuşlardı” “Yani babamda biliyor olabilir mi?” dedi Nesli bulut şaşkınlıkla. Elini başının arasına aldı “Beynim durdu abi” “Babamın bildiğini sanmıyorum Nesli Bulut, bizim ajan olmamamız için elinden geleni yapan biri oğlunu casuslar okuluna gönderecek değil”  evet yani öyle olması gerekiyordu. “Okulun nerede olduğunu biliyor musun abi” başımı olumlu anlamda salladım. “Hadi o zaman abimi durd-“derken arkadan Emirhan ın sesi geldi. “Öldürülmek istiyorsunuz galiba” diye Nesli Bulut bana baktı. Başıyla sen git dedi. Yani bu demek oluyordu ki Emirhan’ı o oyalıyacaktı. Başımla onayladım bende. Nesli Bulut Kızıldeniz… “Evet öldürülmek istiyoruz, birimiz yoksa hiç birimiz yok demektir” dedim Emirhan ‘a bakarak. Abim yandan giderken Emirhan onun omzuna dokundu. Emirhan ın elini aldım “git” deidm ona. Emir han elini çekecekken kıvırdım. Dizine vurup yere çökerttim. Egehan abim koşarak gitmeye başlamıştı. “Hata yapıyorsun” dedi elini kurtardı. Arkasını döndü bana. Yüzüme bakmaya başladı. “Neyin hatası nerenin köstebeğisin Emirhan” dedim ona bakıp. Ya casusların içinde olan bir köstebekti ya da ajanların içinde olan. “Vatan satmak o kadar kolay mı?” dişlerini sıktı. Gidecekken önüne geçtim abime zaman kazandırmam gerekiyordu. “Nesli Bulut” dedi dişlerinin arasından. “Evet”dedim umursamazca. Ben Destan & Tuna Kızıldeniz’in kızıydım. Çelme taktım yere düşerken benim yakamdan tuttu. O altta ben üste düştük. Saçlarım onun yüzüne geldi. Şaşkınca bakmaya başladım. O da aynı şekilde bana şaşkınca bakıyordu. “Sen” dedi hala yüzüme bakarken. Elleri belimdeydi kalkmaya çalıştım daha fazla sıkılaştı. “Ne yapıyorsun bıraksana lan” dedim sinirle. Yandan güldü. “bıraksana” dedim tekrardan kalkmaya çalışarak. Ellerini gevşetti jet hızıyla kalktım üzerinden. Oda yerden destek alarak kalktı. Bende abimle gitsem aslında iyi olurdu çıkışa doğru yürümeye başladım. “Nereye” dedi arkamda. “Vatan hainleriyle konuşmuyorum” dediğim gibi tutup kendine çevirdi beni. “Ben vatan haini değilim bilmediğin şeyler hakkında konuşmayı nereden öğrendin” kolumu sıkıyordu. Sertçe ittim onu. “Söyle bizde bilelim yok söylemem dersen o zamana kadar, söyleyeceğin zamana kadar vatan hainisin gözümde” diye tekrardan yürümeye başladım. Ama okulun nerede olduğunu bilmiyordum. “Abin sence gittiği okul dolu mudur” dedi yandan gülerek. “Okul nerede” dedim yola çıkarken. Arkamdan adım sesleri geliyordur. “Ya tuzaksa” dedim arkamı dönüp. “Oraya gidememiştir bile” dedi. Bu sıpa gerçekten sinir bozucu kendini beğenmiş biriydi. Başımı çevirdiğimde abim emir amcamla geri geliyordu. Tunahan Kızıldeniz… Gidememiştim emir amcam beni giderken yakalamıştı. Sinirle merdivenlerden çıktım. “ajan olmak istiyorum” dediğimde babam ve annem bana baktı. “Oğlum” dedi annem titreyen sesi ile. “Kardeşimi geri getireceğim anne” babam bana baktı. Başını olumsuz anlamda salladı. Nesli Bulut arkamdaydı. “Bende” dediğinde ona döndüm. “sen değil Nesli Bulut” bana şaşkınca baktı. “Sen annemle babamı korumalısın” dediğimde annem ağlamaya başladı. “baba” dediğimde emire amcama “Tunahan Kızıldeniz bundan sonra saha ajanlarımızdan biridir Emir” dediğinde şaşırdım ben kabul etmez diye bekliyordum. “Emredersiniz”dediğinde emir amcam arkamı döndüm şaşkınlığım iki katına çıktı. “Ben” dedi Nesli Bulut. “Sen olmaz” dedi Babamda. “İki evladım zaten gitti” Nesli Bulut sinirle çıktı. “Şey Sadece sen değil Tuna” dedi emir amcam kapının yanına çöktü “Emirhan” dedi sesi çatallı çıkmıştı. “Ben oğlumu nasıl tutuklayacağım” dediğinde dayanamadım çıktım dışarıya. Nesli Bulutu aramaya çıkmıştım ama fazla uzakta da değilmiş. Odasında oturuyormuş. “Nesli Bulut” dedim. “Hani üçümüz birden ajan olup kötüleri silecektik” bazen anneme benziyordu Nesli bulut şimdi ise ağlama belirtisi bile göstermiyordu. Yüzünden ifadesini anlamak neredeyse imkansızdı. “Annemle babamı korumak kötü bir şey mi?” “Ajan değilim” dedi ayağa kalkıp. İlk defa bana bağırdı. Onun da istediğini biliyordum ama annemle babamın yanında güveneceğim Nesli buluttan başkası yoktu. “gitmek zorundayım abini bulacağım” ona bakmadan çıktım. Emir amcamla birlikte teşkilat binasına gidip ajan olduğumu tescillemem gerekiyordu. Emir amcam babamın sesini kaydettiği cihazı çıkardı. “sesli onay mevcut” dedi babamın sesini dinlettirdi. Kaydım yapıldı. Kimliğim, rozetim ve silahım verildi. Niye mutlu değildim. Bunu istemiyor muydum neden mutlu değildim. Yanımda Egehan olsaydı diğer tarafımda Nesli Bulut eğlenerek alsaydık bunları. “Suçunu kanıtlamadan hiç kimseyi tutuklayamazsınız” bu durumda Egehan’ı ya da Emirhan’ı tutuklayamazdım. “Kimliğinizi hiçbir yerde belli etmeyeceksiniz” karşıdaki hoca büyük ekrana yansıttığı görüntüden bize ders veriyordu. Şu an klasik derslerdeydik yok kime görünürsünüz kime görünmezsiniz ki bunları biliyorduk biz. “Tunahan Kızıldeniz” adımı söyleyince hoca hemen ayağa kalktım. Herkesin kafası bana döndü. En son sıralardan birinde oturuyorduk. “Teşkilat Başkanımızın oğlu” dedi hoca alay eder bir tonda. “Buyurun hocam” dedim hiç bozuntuya vermeden. “Anlattıklarımı anlat” Annemin bizi eğitirken söylediği şey geldi aklıma. ‘Hocalar sizi zorlayabiledikleri kadar zorlamayı severler yenilmemelisini, herşi öğrenin ki hocalar bu ajan olabilir diye size form verebilsin’ anlattıklarının hepsini tek tek anlattım. Hoca şaşkınca bana baktı. “Annene çekmişsin” dediğinde yüzümde mimik oynamadı. Ajan okulunda gülmek en son şeydi. Gülecek de durumda değildim. Attığı şeyi tutum havada. İçini açtığımda “Ajan olabilir” yazısını gördüm. “Hemen mi” dedim bu kadar kolay mıydı. “Senin hemen olmam lazım kardeşin için” dediğinde başımla onaylayıp ayaklarımı birbirine vurdum. Dışarıya çıktım Kapıya sırtımı yasladım, başımı da yasladım kapıya. Kardeşimi onu geçtim ikizimi tutuklamak için ajan olmuştum. Ben ajan olmayı onu yanımıza getirmek için istemiştim. Eve doğru arabamla gitmeye başladım. Ajan olursan ehliyeti burası veriyordu zaten. Ne mutlu bana değil mi? İşte öyle olmuyordu. Arkamda iki tane daha araba olması için nelerimi vermezdim. Birbirimizi geçmeye kalkışacaktık kardeşlerimle. Gözlüğümü çıkardım sinirle. Eve gelince. Kimse yemeğe inmemişti. Babaannem merdivenlerden iniyordu. “babaanne” dediğimde “Tunahan oğlum” dedi. “Babaanne ne oldu” durdu bir şey diyemedi. Nesli bulut merdişvenlerin sonunda gözüktü. “annem kriz geçirdi. Hastaneye götürdü babam aradı ama durumu iyimiş” dedi somsoğuk sesi ile. “Babaanne gideyim mi bende” başını olumsuz anlamda salladı. “Yarın okula gitmen lazımmış” dediğinde telefonuma sarıldım. Annemin sesini duyunca rahatladım. “İyiyim” dedi kendi ağzı ile. “Okulunu ihmal etme” dediğinde “Tamam” dedim sadece. Egehan bunu anneme yaşattığın için sana yapacaklarımdan kork. Sabah Emirhan bizi almaya gelmedi. Nesli bulut ile ikimiz benim arabama geçtik. Nesli bulut hiç konuşmuyordu. “Mecburdum” dedim en son. “Biliyorum” dedi sadece Okula geldiğimizde ikimizde araçtan indik. Emirhan ve Egehan 2ın bir yere gittiklerini gördüm. Bu durumda hala bizim okulda okuyacakları kesindi. Nesli Bulutu okula gönderdiğim. Onların peşinden gittim. Dikkat çekmemek için bizim okul ha. Emirhan’ın omzuna dokundum. “Kaybol” dediğimde Egehan’a baktı direk. Egehan başıyla onayladı. Egehan’ın karşısına geçtim. O bana ben ona bakıyordum. Gidip çaktım bir tane. “annem kriz geçirdi ne kadar tehlikeli biliyor musun” dediğimde bir tane daha çaktım. Ağzındaki kanı tükürdü. “İyi mi?” dedi o kadar yumruk attığım halde neden bana karşılık vermiyordu. “Sence” dedim. Annem çok fazla kriz geçirirse hafızasına zarar gelir diye korkuyorduk. Geçmişte ona acı çektiren şerefsizin biri yüzünden. Yakasına yapıştım. “Seni kanuna teslim etmeden ölmeyeceğim Egehan” bana şaşkınca baktı. “Sen” dedi şaşkınca. “Ben artık ajanım” dedim ona bakarak. Kardeşimle karşı karşıya gelmiştik. Aramızda soğuk rüzgarlar esiyordu. Ya ben onu, ya da o beni öldürecekti…
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD