Teneffüs zili çalınca ikimiz birden kalktık. Emir han telefonu ile uğraşıyordu. “Hemen geliyorum” dedi telefonu eline alıp. “Siz kendiniz gidebilir misiniz görev çıktı da” valla bu sıpa bize inat yapıyor.
“Defol git lan” dedi Tunahan bu dediğine gülmemek için zor tuttum kendimi, başını sinirle salladı sonra da gitti. Oh kurtulduk. “Hadi Nesli Buluta bakalım” dedim
Onun sınıfına girdik. Sırasına oturmuş tek başına camdan dışarıya bakıyordu. “ayy” dedi kızlar sınıfa girdiğimizde. “Nesli bulut” dediğimde başını kaldırdı. “abi” dedi gülerek.
Ben yanına oturdum Tunahan sıranın üzerine çıktı. “Emirhan beyimizin işi varmış defoldu gitti” dedi Tunahan.
“Boşver abi ya bizde meraklıydık ya sanki Emirhan bizi götürse diye ölüyorduk” dediğinde güldüm.
“O değilde babamı ikna etmezsek ben burada ölürüm lan” Tunahan arkadaki kızlara göz kırpınca hepsi çığlık attı. Nesli Bulut bana baktı.
“Ne”dedim ona bakıp
“Abi, abime bir şey söyle valla benim başım ağrıyacak” dediğinde yandan güldüm ayağa kalktım. Elimi burnuma götürüp yandan kızlara baktım. “ovvvv” dediklerinde Nesli Bulutun ağzı açık kalmıştı. Evet yakışıklıyız biliyorum babamın yaptığı en iyi şey yakışıklılığını bize vermiş.
“Abi” diye Nesli Bulut uyarır tonda konuştu.
“Hadi gelin dışarı çıkalım nasıl bir yermiş bakalım” dediğim de ikisi de ayağa kalktı birlikte dışarıya doğru yürümeye başladık. Dışarıya çıkınca temiz havayı içime çektim.
İleriye bankalara doğru yürümeye başladık. “Ne yapıcağız abi ya” dedi Nesli Bulut banka otururken.
“Bilmiyorum babamı çeviremiyoruz” Tunahan nefes aldı derinden.
“Annemde yardım edemiyor, hoş kadını da çıkarttı ya eğitim ajanı değil artık” dedi o bölümü sessiz söylemişti Tunahan.
İlerdeki çocuk ne diye üçümüze bakıp duruyordu ki “Şu çocuğun bize baktığını fark eden bir ben miyim” Tunahan’ın da fark ettiğini anladım.
“Bende gördüm” dedi Nesli bulut.
“Belki ikiz olmamaış garibe gitmiştir” kardeşime baktım. Bazen saçmalayabiliyordu ve o da bu anlardan biriydi sanırım. “Ya da gaydır seni beğenmiştir” dediğinde ensesinden tututum.
“Lan Egehan bıraksana lan” diye öküz gibi bağırınca bıraktım tabi okulun yarısı bize bakıyordu.
“Bunları tanımıyorum” dedi nesli bulut ikimizde gözlerimizi kısıp ona baktık. “aa zil çaldı öptüm abilerim” diye kaçtı.
“Yürü lan şu lanet sınıfa gidelim” dedim onunla birlikte sınıfa doğru yürümeye başladık.
Sınıfa girince saçma sorularla karşılaşacağımızdan habersiz oturduk sıramıza. “Haniginiz Tunahan Hanginiz Egehan” salak sıpanın birinin sorduğu soruya Tunahan cevap verdi
“O Egehan be Tunahan” dediğinde Sıpa salak salak sırıtmaya başladı. Buyur buradan yak. “Komik mi?” Tunahan çocuğa bakarak söylemişti. Annem ne demişti.
‘Karşınızdakini iyi gözlemleyin özellikle vücut dili’ şöyle bir baktım sıpaya. Bacak bacak üstüne atmıştı bacaklarını sallıyordu. Bu bir şeye sinirlenmiş bizden çıkarıyor gibi birşeydi. Ya da ben öyle tahmin ediyorum. Sağ kaşının bir bölümünü kazımıştı. Yani bu demek oluyor ki ben arka sokaklarda yetişen biriyim sen kimse soruyordun. Göleğinin kollarını katlamıştı ve jilet izleri gözküyordu. Yani canının acımasını istiyordu birşeye kızınca.
“O yanınızdaki kız kardeşiniz mi?” ikimizde ayağa aynı anda kalktık. Annemin sözü aklıma geldi. ‘Sakın ha sakın ajan olmasınız bile ajan çocukları olduğunuzu belli etmeyin’
“Sanane lan” dedim hemen “Sanane benim kardeşimden”
“Güzel kız” lanet olsun ki Nesli Bulut da anneme çekmişti. Çocuk da ayağa kalktı.
“Havalanmayın alırım havanızı”
“alsana” dedi Tunahan. “Bekliyorum” Tunahan unuttu galiba. Dövüşemezdik onlarla. Yani dövüşürdük de iyi de döverdik ama… Gene ama ile bitti cümle. İnşallah bizde olmayacak duaya amin demiyoruzdur.
“Görürüz” dediler arkadaki iki kişi de suratında piçimsi bir sırıtma oldu. Hoca gelince oturduk hepimiz yerimize.
“Annemin dediğini hatırlıyor musun” dediğimde bana döndü Tunahan.
“Hassiktir” dedi sinirle haklıydı anlaşılan dayak yiyecektik. “Nesli Bulutu eve gönderelim yiyeceksek de birlikte dayak yeriz” dediğinde güldüm. Belki de atarız dayanamayıp çakarsak iki üç tane…
Ders arasında Nesli Bulutu bulduk. “Hadi eve”dediğimizde bize şaşkınca baktı.
“Ne evi okul bitmedi anneme ne derim ben” evet orası da var tabi ki. Kafamı kaldırdım bu kızı bir yerden tanıyorum ben ama nereden çıkaramıyorum. “Abi tanıdınız mı?”
“Gül Teyzem ile Çınar amcamın kızı Hira” bu Hira mı nasıl bir şey bu böyle.
“Memnun oldum Egehan abi” aa bizi karıştırmadı. Abi mi dedi o bana. Başımı salladım sadece. Tunahan atladı tabi
“Kız eşşek kadar olmuşsun diye” ona bakıp güldüm salak lan bu çocuk.
Hira da güldü bozuntuya vermedi “O zaman Hira ile okul çıkışı doğru bizim eve geçin” Hira da Nesli Bulut da bana baktı.
“Ne” dedim sinirle “Dediğimi yapın” sınıftan çıkacakken kızın biri kağıdı gözüme sokmaya çalışırken elinden aldım. “Ne yapıyorsun”
“Şeyyy oku” dedi başımı yukarıya kaldırdım. Tunahan arkamdan gülüyordu. Tabi ki de benimle çıkarmısın yazıyordu.
“Bu olmasın vereceğin kişi” kız bir bana baktı bir Tunahan’a baktı. Kararsız kaldı. İkimizde aynı anda ellerimizi ceplerimize sokunca kız ikimiz arasında gidip gidip geldi.
“Abi” dedi Nesli Bulut uyarır tonda ikimizde güldük.
“Dediğimi unutma bizim işimiz var Tunahan ile” nereye diyecekken onu susturup dışarıya doğru gitmeye başladım. İkimizde kıza göz kırpınca en son yerdeydi.
….
Okul çıkışı ben ve Tunahan gidiyorduk. Aslında dayaktan kaçmakta vardı ama erkekliğe sığmazdı. Demek geldiniz. Arkamızdaki ses ile ikimizde döndük. “Kaderle senle dayak yemekte varmış kardeşim” Tunahana baktım sinirle.
“Bir de elimden tut tam olsun, biliyorsun bunların hepsini döveriz” ama işte kimliğimizi belli ederdik.
Beş kişiye karşı, iki kişi… “Çok adaletlisiniz” Tunahan yanımda konuşuyordu.
“Onu artislenmeden önce düşünecektiniz”
“Bak sen” dedim alayla ne olacaksa olsun bitsin istiyordum. Biraz daha üzerlerine gidersek ki saldıracaklardı. Dayanamayabilir bende dalabilirdim.
“Ee hadi buraya bakışmaya mı geldik” dedim gülerek. Sonrasında girdik birbirimize. Tunahan tekme atacakken ayanı tuttum. Başımı olumsuz anlamda salladım. Tabi yumruk yemeden önce.
Kafamı kaldırdığımla Tunahan yerdeydi. Koşarak üzerindekileri aldım. “Lan ne diye ayağımı tutuyon” dedi yerden kalkarken.
“Salak uçar tekme mi atacaktın”
“Valla dalacaktım”
Ağzımızı burnumuzu bir güzel kırdılar Ben bir tarafta Tunahan bir tarafta yatıyorduk. “Tunahan” dedim zar zor.
“Egehan eşşek sudan geldi mi lan” dedi gülmeye başladım ama kaburgalarım ağrıyordu.
“Güldürme lan canım acıyor” dedim gülerek. Yavaşça ayağa kalkıp onun yanına gitti. Sırt sırta verip oturduk.
“Yalnız iyi dövdüler ha, ben bile bu kadar beklemiyordum”
“Salak dalacaktın son anda engel oldum” dedim ağzımdaki kanı tükürüken.
“Valla dalacaktım” dediğinde başımı salladım
“Hep babam yüzünden şu halimize bak” ayağa kalktım onu da kaldırdım. “Hadi gidelim” dediğimde o da başıyla onayladı. Sağa yata sola yata birlikte eve kadar zor geldik. Annem kapıyı açınca ağzı açık kaldı. “Oğlum ne oldu size” gözleri dolu dolu oldu.
“Yok bir şey anne” dedim içeriye geçerken.
“Ne demek yok kim yaptı bunu” diye bağırmaya başladı. İkimizde yukarıya çıktık. Ufak bir duş alayım dedim ben kendi banyomuzu Tunahan da misafir odasının banyosuna girdi. Su vücuduma değdiği anda. Kanlar süzülüp gitti. Mermere ellerimi koydum. Canım acıyordu sanki su geçtiği her yeri yakıyordu sanki.
Üzerimi giyindim annem saçlarımızı kurutmadığımızda kızdığı için saçlarımı kuruttum. Aşağoya inerken Tunahan ile karşılaştım. “Gözün” dedim ona.
“Çenen fena” dedi o da. Aşağıya inmeye başladık birlikte. Babam bizi merdivenlerde görünce şaşırdı annem anlatmaya çalışıyordu galiba. Nesli bulut ile Hira odasındaydı biz gittiğimizde Hira gidince Nesli Bulut da gördü bizi o halde.
“Tunahan, Egehan” başımı çevirdim yemek masasına doğru gitmeye başladım sessizce.
“Egehan” diye tuttu beni yüzüme baktı. “Ne oldu”
“Yok bir şey baba” dedim giderken omuzlarımdan tuttu.
“Oğlum ne oldu size” arkamdan Tunahan’a baktı.
“Baba yok bir şey hallettik aramızda” diye yatıştırmaya çalıştı babamı Tunahan .
“Nasıl halletme bu” diye bağırdı evde yankılandı sanki sesi.
Kollarını çektim babamın. “Senin eserin gördün mü hiç birine vuramadık bile kardeşimi böyle dayak yiyerek koruyoruz nasıl ama “dediğimde Tunahan beni çekti. Sakin ol demek istiyordu.
Tekrar dan babama döndüm Tunahan dan kurtulup. “Beğendin mi olmuş mu baba” Babam bana bakıyordu direk. Şu anda kendini zor tutuyor gibi bir hali vardı.
“Kardeşime laf attılar bizde dersini verdik diyeceğiz ama almamış gibiler ha” sesim sonlara doğru kısık çıkmıştı. “Ajan çocukları olduğumuz belli olmasın diye beğend-“ diyemeden tokadı yedim.
“Tuna” dedim annem telaşla. Başım hafif sola dönmüştü…