Hayat her şeye rağmen devam ediyordu bizim gibi zorluk çekerek değil. Biz bu zorluğu seviyoruz ama, ne de olsa ajan adayıyız. Şu an Himalayalara eksi bilmem kaç derece de tırmanmaya çalışıyoruz neymiş de Babam buraya tırmanmış ajan olmadan önce.
Aa söylemeyi unuttum demi Ben Tunahan Kızıldeniz yanımdaki dişlerinin takırtısını duyduğum kişi de Egehan Kızıldeniz ikizim olur kendisi. Yukarıdan helikopter geçince durdum bize merdiven uzattılar bizde babam insafa geldi diye tırmandık yukarıya çıktığımızda annemi görmeyi beklemiyorduk tabi ki de.
“Anne”dedi Egehan Annem kar gözlüğünü çıkarıp bize baktı. Bu kadın kırk küsür yaşlarında olmasına rağmen neden bu kadar güzeldi ki. Helikopteri kullanan da oydu.
“Ne işiniz var burada” gözlerini kısıp baktı hemen yanındaki babam mı?
“Prensesim” dedim evet anneme prensesim diyorum “Babam Himalayalara hem de Evereste tırmanmış bizim yaşımızdayken bizde tırmanırsak ajanlığa alacakmış” dediğimde annem gülmeye başladı.
“Baban Himalayalara” deyip deyip gülüyordu.
“Beğenemedin mi?” dedi babam hemen yanında anneme dönerekten Egehan ise kollarını bağlamış oturuyordu.
“Sizde yediniz” annem helikopteri sürmeye başladı
“Anne babam bizi almayacak mı?”dedi Egehan sinirle
“Niye babana söylemiyorsun” dedi annem himalayaların hemen yanından geçerken. Milletin ailesi araba kullanır biz helikopter.
“Bizi dinlediğimi var “ babam arkasını dönüp Egehana baktı. Egehan da babama bakıyordu bu çocuk bazen çok sinirli olabiliyor.
“Bana söyleyemiyorsun oğlum” gayet sakin bir şekilde konuştu babam
“Söyletmiyorsun Baba ne zaman konusu açılsa kapatıyorsun yok eksiksiniz yok eğitim almanız lazım eğitime de göndermiyorsun annemin öğrettikleriyle duruyoruz”
“İstemiyorum oğlum gidin doktor olun mühendis olun ama ajan olmayın” dediğinde babam anneme baktı. Annem konuşmuyor önüne bakıyordu bende Egehana katılmak adına babama baktım. Sıkıntıyla nefesini dışarıya verince susmak en iyisi diye fikrimi değiştirdim.
Annem helikopteri indirince kendimi dışarıya attım. Çin’e gelmiştik annem aşağıya indi helikopterin pervaneleri hala çalışıyordu. “Oğullarım”dedi annem bize bakıp. Onun peşinden devam etmeye başladık. “Abi”diye bağırdı bizim ufaklık.
Aa onu da bilmiyorsunuz demi bizden üç yaş küçük kardeşimiz… kız kardeşimiz. Nesli Bulut saçlarını karıştırdım Egehan gözlerini devirdi.
“Abi”diye Nesli bulut Egehan’a döndü o da omzuna aldı Bulut arkadan babamdan yardım istiyordu ama Egehan kahkaha atarak onu götürüyordu. Usta çıkınca karşımıza üçümüzde yan yana dizildik.
“Ne oluyor” dedi sert sesiyle üçümüzde aynı anda yutkunduk o sesi duydum yani.
“Usta” dedi Egehan
“Evet” diye karşılık verdi Usta.
“Usta şey oldu ayağıma diken batınca abim kucağına aldı” dedi Nesli Bulut ona afferim kardeşim dermiş gibi baktık ikimizde.
…
Şu an ne mi yapıyoruz altımızda dikenli çalılar olan bir yerde sıra sıra dizilmiş sırıklar üzerinde dengede durmaya çalışıyoruz annem ve babam da oturmuş çay içiyorlar oh ne ala.
“Hep senin yüzünden” dedim Nesli Buluta
“Ne alakası var abi ya ben ne bilecektim bize bunu yaptıracağını” dedi dengede durmaya çalışırken Egehan kollarını bağlamış tek ayağının üstünde gayet rahat duruyordu dengede.
“Annemde yapamazmış” dedim kendimden emin bir tavırla
“Ben babama çekmişim” dedi Egehan onun yanına seke seke gittim başladık kavga etmeye şerefsiz her hareketimi karşılıyordu dengede kavga etmekte ayrı bir güzel oluyor hani. Sırıklar tek tek içine çekilmeye başlayınca üçümüzde birbirimize baktık “Koşun” dedi Nesli Bulut o önde biz arkadan sırıktan sırığa koşmaya başladık en arkada ben olduğum için geçtiğim sırık içeriye çekiliyordu en sondan hepimiz takla atarak indik.
“Huh”dedi Egehan ellerindeki tozu çırparken.
Nesli Bulut yerden kalktı.
Usta elinde sopasıyla beli bükük geldi. “Bu mu eğitecek bizi” dedim gülerek. Ama kulaklarının bu kadar iyi duyduğunu kestiremedim. “Ne dedin” dedi bana bakıp
“Usta, bir şey demedim” dediğimde kafama sopayı yedim.
“Elimdeki sopayı al” elimi başımdan çektim. Egehan ve Nesli Bulut gülmemek için kendilerini sıkıyorlardı. Sopayı sağ tarafa çevirdi alacakken kafama vurup sol tarafa çekti. Egehan kahakaha atınca onunda kafasına vurdu. “Ahh” dedi Egehan Nesli Bulut akıllılık yapmıştı.
“Terbiyesiz çocuklar”diye belini büküp yavaşçana yürümeye başladı. “Bence insan değil” dedim Egehan’a bakarak.
Annemle babam ileriden alkışlayınca üçümüzde onlara döndük. “Bence iyi”dedi annem babama bakaraktan.
“Daha zamanı var Destan” diye anneme baktı babam da, arkasını dönüp gitmeye başladı. Annem bakmayın siz ona diye elini salladı. Egehan dişlerini sıktı. O benden daha sinirli. Bir tek Anneme ve Nesli Bulut’a kıyamıyor.
Egehan Nesli Bulut’un omzuna elini attı. Bende diğer tarafına geçtim benimde omzuma elini attı. “biz dolaşacağız anne”
Annem başını sallamakla yetindi. Babamın peşinden gitmeye başladı. “Ne yapsak da bizi alsa” Nesli Bulut düşünürmüş gibi yaptı. Egehan ise ağaca sırtını dayadı bu duruma güldüm. Bana baktı ” Ne gülüyon lan” dedi
“Ayılarda sırtını kaşımak için böyle yaslanıyor biliyon mu ikizim” dediğimde etrafına baktı. Aha odun. “Saçmalama Abi ya” dedi Nesli Bulut.
Egehan odunu aldı ben koşarken peşimden kovalamaya başladı. “Lan Egehan” desem de arada takmıyordu en son attı odunu, bana gelecekken babam havada yakaladı. “Ne yapıyorsunuz” dedi kaşlarını havaya kaldırıp yakışıklı adamdı bizde ona çekmişiz lanet olsun.
“Yok bir şey” diye Egehan bana baktı.
“Bir şey yok baba şakalaşıyorduk, sen niye geldin” Nesli Bulutu aradı galiba kafasını kaldırıp bakmaya başladı.
“Nesli Bulut nerede” tabi bir tanecik kızı hayır tabi ki de kıskanmıyorum. 17 yaşındayım ben.
Nesli Bulut koşarak geldi. “Babam”diye yanağından öptü.
“Eee anlatsan diyoruz”
“Okulların açılmasına az kaldı eve dönmek zorundayız ısrarınız üzerine geldiğimiz Çin’den geri dönüuyoruz”sonra birlikte yürümeye başladık. “Öğrendiniz mi bari birşeyler”
“Çook”dedi Egehan sinirle. Aslında ona katılıyordum bende babamın bize böyle yapması…
“Egehan” dedi babam sinirle ona baktı ama Egehan’ın babamı taktığı yoktu “annesi kılıklı eşşek sıpası” Nesli Bulut gülmeye başlayınca babam ona döndü. Sen neye gülüyorsun hanımefendi.
“Yok bir şey “dedi Nesli Bulut geri geri gitmeye başladı.
“Babaya yok bir şey “diye Nesli Bulutu omzuna attı babam Nesli Bulut tabi arkadan gülüyordu. “Babaya yok bir şey denmez ceza sana “
“Ya baba ya”
Annemin yanına gelince hep birlikte önce helikoptere sonra da uçak pistine gittik. “Heyecanlı mısınız” dedi annem uçakta arkasını dönmüş bize bakarken. Egehan kollarını bağlamış oturuyordu. “Evet Anne”dedi Nesli Bulut Annemlerin yanına oturmuştu. Bizde ikizimle yan yana oturmuştuk.
“Egehan” babamın seslenmesiyle Egehan kafasını kaldırdı. “Annen bir şey sordu”
“Evet anne çok heyecanlıyım sıradan bir okula gideceğim için, Teşkilat Başkanı olduğu halde yanındaki adamın bizi devlet lisesine göndermesine çok mutluyum”dedi sahte bir gülümse ile.
“Bunu konuşmuştuk” sesi gök gürlemesi gibi çıktı hatta uçaktakilerin bazıları dönüp bize baktı.
“Konuş dedin konuştum”
Babam sinirle önüne döndü söylenerek. Şimdi kimseden ses çıkmıyordu. Gidene kadar da kimse konuşmadı. Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra hepimiz dizilmiş evimize bakıyorduk.
“Özledim” dedi Nesli bulut kapıya doğru koşarken. Tam kapıyı açacağı sırada Annem elini çekti Nesli Bulutu kenara itti. Babam silahını çıkardı “Geride kalın” dedi emir verir tonda…
“Anne” dedi Nesli Bulut.
“Abinlerin yanına geç” Nesli bulut kalkıp yerden bizim yanımıza geldi Egehan da bende onu arkamıza aldık. Annem temkinli bir şekilde içeriye girdi. Babamda bize bakıp öyle girdi.
“Abi “ nesli bulutun seslenmesiyle baktığı tarafa baktık.
“Tunahan” deid Egehan sorarcasına
“Bizi annem bunun için eğitti” dedi. Nesli bulutta gelenlere bakıyorduk armut gibi ortada dikilmiş.
“Saklansak daha iyi olmaz mı?”
“annemlerin haberi yok” Egehan gidecekken kapçonundan tutup arka çalıklara doğru koşmaya başladım. “Ne yapıcağız şimdi” dedi Nesli bulut.
“Sen burada kal bir şey olursa bana haber ver telefonum elimde olacak” Egehanın konuşmasına Nesli bulut başıyla onayladı.
“Tunahan bizde içeriye kaza bela olmadan girsek iyi olur”
“Hadi” dedim ayağa kalkıp evin araka kapısına doğru ikimizden birden koşmaya başladık. Egehan’ın telefon elindeydi.
“Tunahan diğer taraftan dolan”
Egehan diğer tarafa gitti bende arka kapıdan gittim. “Ooo Kızıldeniz ailesi” kim lan bu kel. Annem ve babamı ortalarına almışlar hepsi birden silah doğrultmuşlardı.
“Sen kimsin” dedi babam dalga geçer gibi. Hmm annem anlatmıştı. Psikolojik şiddet. İlerlemeye başladım. Ahh silahım yok ki…
“Beni hatırlamaman kötü bir arlar mafyayken emrindeydim, sonra bir baktık ajanmışsın” annemde babamda gülmeye başladı.
“Neye gülüyorsun” diye bağırdı ama babamın da annemin de umurunda değildi. Annem babamın omzuna elini koydu. Babam annemi tutup adamın üzerine fırtlattı. Annem bir hamle ile adamın arkasına geçti. Silahını alıp başına dayadı. “Çek köpeklerini evimden”
Ensemdeki soğuk metal ile olduğum yerde kalmıştım. “Bunları ne yapalım”
“Egehan Tunahan” dedi annem
“Buradayız” diye el salladım.
“Onu bırak yoksa çocuklar ölür” annem bir bana baktı bir adama.
“Anne yapma” diye bağırdı Egehan adam ensesine indirdi bir tane. Egehan yerde.
“Seni” dedi babam gelirken ensemdeki silahı başıma çıkardılar.
“Tek bir hareketinde ikizlerinden birine veda edersin, at silahını” annem silahı attı yere. Egehan’a bakmam lazımdı. Ama adam izin vermiyordu…