bc

Kanlı Gelinlik +18

book_age18+
16.0K
FOLLOW
172.5K
READ
forbidden
opposites attract
drama
city
like
intro-logo
Blurb

2024 Etkin Yazar, Ekim ayı supernova #7🏅(serideki diğer kitaplarla bağlantısı yoktur.)

"Seni nikâhıma alacağım."

Duvarla onun arasında hapsolmuş durumdaydım. Sıktığı dişleri, kaslarını seğirtirken eli yüzüme uzandı. Çenemden boynuma çizdiği yolla, yıllardır abi diye bellediğim bu adamın pençelerinin, bana bir kere daha şefkatle dokunmayacağı gerçeğini hissettim.

"Çürüyüp gideceksin bu evde. Ta ki, ablan olacak or*spu, ihanetinin bedelini ödeyene kadar da benimle kalacaksın!"

•••

"Seni seviyorum Karaca kız. Ama seni nasıl seveceğimi bilmiyorum. Sarılsam kıracağım sanki narin belini... Salsam kollarımdan kaçacaksın, fırsat arıyorsun. Söyle nasıl seveyim seni?"

•••

Karaca, birkaç haftadır haber alamadığı ablasının sağ olup olmadığını öğrenmek için, hastalıktan yatağa düşen babasını ardında bırakıp, eniştesi Ömer'in teklifiyle Samsun'dan İstanbul'a gider. Ancak ablasının, iki düşman ailenin selameti için evlendirildiği eşi Ömer Aldeniz, namıdiğer Bafralı; geçmişteki kadar merhametli bir adam değildir artık.

Hatırı sayılır bir mafya olan Ömer; bütün geçmişini silmiş, nefretini besleyerek kendisine ihanet edip evden kaçan karısını çoktan boşamıştır.

Geri dönüp ihanetinin bedelini ödemesi için eski karısının kız kardeşi Karaca'yı hapseder ve zorla nikahı altına almak ister. Bir terzi olan Karaca, ablası için diktiği gelinliği üzerinde bulur!

Tüm bu skandala sebep olan Ömer'in ise bilmediği bir şey vardır: Karaca bundan kısa bir süre önce sevdiği adamla gizlice evlenmiştir!

•Şiddet, takıntı, kan, aşağılama, alıkoyma gibi travma tetikleyici +18 unsurlar içermektedir.

chap-preview
Free preview
Tanıtım
"Çıkart şu paçavraları! Bunu giyineceksin." Önüme fırlatılan beyaz gelinliğe bakarken, feri giden dizlerimin üzerine çöktüm. Bu ablama iki yıl önce diktiğim gelinlikti! Karnımdan göğsüme doğru bir ateş yayılıyordu. Utanç, bütün yakıcılığıyla sarmıştı bedenimi. "Ömer abi, ne olursun! Ne yaptım ben sana? Allah aşkına... Allah aşkına yapma bunu!" "Ne abisi Karaca? Ne abisi ulan! Akşam aynı odada kalacağız, ne abisinden bahsediyorsun?" Gürleyişiyle titreyerek gizlenmek istedim duvarın kenarına. Hayır! Böylesi bir durumu kabul edemezdim. Beni böyle alıkoymasına biçare yakarışlarımla mı direnecektim? Onurum, gururum, şerefim müsaade etmiyordu onun karşısında bu duruma düşmeye! "On dakika... On dakika sonra hala giyinmediysen; seni soyar, ahalinin önüne fırlatırım! Anlıyor musun?" Ne vakit bu denli aciz duruma savrulmuştum? Külfetli hayatın, dikenli topraklarında yürümeye alışkın değildim ki ben! "Lütfen... Lütfen dinsin artık bu öfken!" diyerek baktım ağlamaklı gözlerimle. "Yalvarıyorum yapma. Bu çok büyük bir vebal. Sen bile bununla baş edemezsin." Histerik bir gülüşle üzerime adımladı. Tekmesini yere fırlattığı gelinliğe geçirirken, ağzından zehir zemberek cümleleri saçmayı ihmal etmedi. "Baş edemem sanıyorsun demek. Öyle güzel baş ederim ki. Yüzüm dahi kızarmaz Karaca!" Havaya diktiği sivri çenesinden, nefretini döktüğü gözbebeklerine döndüm. Eğilerek dizlerini dayadı yere. "Seni nikâhıma alacağım." Duvarla onun arasında hapsolmuş durumdaydım. Sıktığı dişleri, kaslarını seğirtirken eli yüzüme uzandı. Çenemden boynuma çizdiği yolla, yıllardır abi diye bellediğim bu adamın pençelerinin, bana bir kere daha şefkatle dokunmayacağı gerçeğini hissettim. "Çürüyüp gideceksin bu evde. Ta ki, ablan olacak or*spu, ihanetinin bedelini ödeyene kadar da benimle kalacaksın!" "Ablam onurlu bir insandı! Yaptığınız evlilik sözleşmesinin sonuna kadar kaldı yanında. Ona ne yaptın? Haftalardır ulaşamıyoruz. Tiksiniyorum senden! Ona zarar verdin... Beni sırf nikah için kandırıp buraya gelmemi sağladın! Allah belanı versin!" Konuştukça çattığı kaşları, en sonunda çakır gözlerine bir örtü oldu. Burnundan ateş soluyarak elini öyle bir kaldırdı ki, vuracağını düşündüğüm için sakındım kendimi. Bana vuracaktı! O manyak herif bana vuracaktı! Abi bilip evine davet eden adam... Bana vuracaktı! Arkadan gelen seslenişe kulak verip sabitledi elini havada. "Ömer! Yeter bu kadar. Çok korktu. Dur artık, onun kim olduğunu unuttun mu?" "S*ktiri boktan ailesini yerle bir edeceğim, diyorum. Bana onun kim olduğunu soruyorsun Olgun!" Kaldırdığı elinin titremesine engel olamadı. Beni bu şamardan kurtaran Olgun'un sözleri dahi rüzgarda savrulup gitmişti. Hiçbirimizi işitmiyor, öfkesini püskürerek etrafta kasırga estiriyordu. "Madem ettiğim zulümden kaçtı... Öyleyse niye gidip düşmanımın şirketine bir sıçan gibi sığındı?" Ağlamaklı gözlerimi sildim elimin tersiyle. Söylediği söz bir umudun tohumunu serpmişti yüreğime. Bunca zamandır ulaşamadığım... "Ablam... Yaşıyor mu?" "Onu ellerimle gebertmediğim için pişmanım. Ama bahtım o kadar da kara değilmiş. Bir or*spu gider, diğeri gelir!" Bir zamanlar ilçenin abisi olarak hürmet gören Ömer Aldeniz, şimdi kendi memleketlisine terör estiren gaddar bir mafya olmuştu. Söylediği sözün tesirinden çıkamadan şakaklarıma götürdüm ellerimi. Yoğun bir ağrı saplanınca inleyerek çevirdim gözlerimi. Babam vesilesiyle kurdukları evlilik bağı, iki aileyi birbirine kenetleyecek sanıyorduk. Yıllardır süren küslük son bulsun diye kıyılmamış mıydı bu nikâh? Olmuyordu işte... Aldenizler ve Yadigaroğulları geçmişten bu yana güttükleri kinleri, günümüzde de sürdürüyorlardı. Hiçbir şey değişmiş değildi. Allah'ın belası! Yerin dibine gömülesi bir arsa mevzu bahisti. Hıçkırarak kapattım yüzümü. Gözyaşım süzülüyordu boynuma kadar. İçin için ağlamayalı uzun zaman olmuştu. Onun karşısında güçsüz ve dayanıksız görünmek istemezdim fakat durduramıyordum kendimi. "Ömer! Tamam, ağlıyor. Yazık, ağlıyor... Çok korktu. Bizim Karaca bu. Küçük Karaca... Korktu, yapma artık." Belindeki silahtan dilindeki zehre kadar gürüldedi üstümde. Abisi Olgun'un sözleri de kâr etmedi Ömer'e. Üzerine doğru yürüyerek yapıştım göğsüne öfkeyle: "Eline ne geçecek!" diye bağırdım yüzüne. Dişlerini sıkıp da çenesini seğirtirken devam ettim sözüme. "Alçak herif! Yüzün kızarmadan beni nikâhına alınca ne geçecek eline!" Bıkkınlıkla kafasını kaldırdı ve tavana doğru soluklandı. Boğazının hareketinden yutkunduğu fark ettim. Tekrar başını indirdiğinde gözleri beni es geçip direkt Olgun'u buldu. "Olgun, dışarı çık." İki metreye yakın boyuyla kapının kıyısına sindi. Uğruna can verecek kadar bağlıydı Ömer'e. "Korktu Karaca... Çok korktu." derken son defa denedi şansını. Sabahtan beri ağzımı tutmam için tembihliyordu. Yıllardır beni görmedikleri için, hâlâ liseye giden o cahil kız sanıyorlardı herhalde! Sesimi çıkarmayıp oturacaktım dizlerinin dibinde güya! "Dışarı çık!" Son bağırışıyla başımı eğdim. Ancak diri tuttuğum öfkem fişeklemeye yetiyordu arsız dilimi. Olgun'un saf ve temiz kalbi söndürmedi Ömer'in nefretini. Beni bu caniyle baş başa bırakmak zorunda kaldı. Dehşet saçan çakır gözlerini kıstıkça kanımın donduğunu hissettim. Akan kanın buz kesildiğini bilir miydi insan? Tiril tiril titretmişti beni Ömer'in bakışı. "Şayet... Ablan olacak hain kaltak kaçmasaydı, cezayı ona ödetmekten çekinmezdim." "Siz birbirinizi severek evlenmediniz! Senden kaçmakla çok doğru bir karar vermiş ablam! Kim bilir ne yaptın ona? Canına bir zarar geldi diye günlerdir çektiği kahırdan yatalak oldu babam." Dudağının kenarıyla güldü acımasızca. Bu adam, yıllar önce başımı okşayan kişi olamazdı! "Ben boğazına sarılmadan yatalak olması, elimi daha az kana bulamamı sağlar. Verdiği sözü tutamayan herifin onuru nerede ki canı yerinde kalsın? " "Babama parmağın değerse alırım canını!" dediğimde küçümseyerek boydan boya süzdü beni. Küstah gülüşünü savurup sordu: "Canımı alırsın öyle mi?" Duvara dayadığım ellerimle kalktım ayağa. Nefret saçan gözlerimi dikerken gözlerine, onun sözüyle cevap verdim. "Yüzüm bile kızarmaz." "Ben senin yüzünü nasıl kızartacağımı biliyorum." diyerek tek elini sapladı boğazıma. Üzerimdeki basma kumaşlı elbiseyi yakamdan çekerek önümdeki düğmelerin kopmasına sebep oldu. Parkeye düşen düğmelerin çıkardığı ses kulağımda yankılanırken korkuyla bedenimi kapattım. "Çıkar!" Diye gürlerken elbiseyi çekiştirmeye devam ediyordu. Omzumdan sıyrılarak yere düşen elbise bütün vücudumu açıkta bırakırken, elimden geldiğince direndim pençelerine. "Ablana bir kez olsun el sürmedim! Ama senin edepsiz dudaklarını bak nasıl kapatıyorum!" söylediğini uygulamaya dökerek kavradı çenemi. Yaklaşan yüzünden kaçınarak ellerimi savurmaya başladım yüzüne doğru. Savurduğum ellerimi zapt edemeyen Ömer, yüzüne yediği silleyle sağa devirdi başını. Elime kanı bulaşmıştı. Titreyen elime kanı bulaşmıştı! Dişlerim birbirine çarpıyordu tırnağıma işleyen kızıllıkla. Korku dolu ifademle geriye adımladım tökezleyerek. Aklını yitirmişçesine sırıttı, şakaklarındaki damarlar belirginleşti iyice. "Sana... Çok müsamaha gösterdim!" Yavaş yavaş bana çevirdiği yüzünde uzunca bir çizgi oluşmuştu. Tırnağımın arasındaki etini hissedebiliyordum elimde. "Ama görüyorum ki sandığım kadar narin değilsin. Karşı koyacak gücün varsa, herkesin önünde soyunmaya da utanmazsın. Yürü!" "Dur! Dur bilmiyorsun! Evlenemeyiz! Beni nikahına alamazsın!" Kolumdan çekiştirerek oradan oraya savururken beni, var gücümle direniyordum ona. Hırsla asılıyordu koluma. İstese yerde sürüyerek götürecek kuvvete sahipti ancak, ona direnmeme müsaade ediyordu sanki. Üzerimden düşmemek için tenime yapıştırdığım elbiseme sarılıp ağlayarak avazım çıktığı kadar bağırdım. "Evlenemeyiz! Çünkü ben zaten nikahlıyım!" *** Karaca, birkaç haftadır haber alamadığı ablasının sağ olup olmadığını öğrenmek için, hastalıktan yatağa düşen babasını ardında bırakıp, eniştesi Ömer'in teklifiyle Samsun'dan İstanbul'a gider. Ancak ablasının, iki düşman ailenin selameti için evlendirildiği eşi Ömer Aldeniz, namıdiğer Bafralı; geçmişteki kadar merhametli bir adam değildir artık. Hatırı sayılır bir mafya olan Ömer; bütün geçmişini silmiş, nefretini besleyerek kendisine ihanet edip evden kaçan karısını çoktan boşamıştır. Geri dönüp ihanetinin bedelini ödemesi için eski karısının kız kardeşi Karaca'yı hapseder ve zorla nikahı altına almak ister. Bir terzi olan Karaca, ablası için diktiği gelinliği üzerinde bulur! Tüm bu skandala sebep olan Ömer'in ise bilmediği bir şey vardır: Karaca bundan kısa bir süre önce sevdiği adamla gizlice evlenmiştir!

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
523.1K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

HÜKÜM

read
224.2K
bc

AŞKLA BERDEL

read
79.1K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook