"Olur." dedim sesimin titremesine engel olamadan. Alp saçlarını karıştırarak dağınık saçlarını iyice dağıttı. Ellerimi yumruk yaptım, biraz daha ona bakarsam hiç düşünmeden ellerimi saçına daldırabilirdim. "İlaç kutusu bu." dedi dolaptan bir kutu çıkarırken. Önüme iterek, "İstediğini iç." diye devam ettiğinde aralarını karıştırdım. "Parol mu?" dedim kaşlarımı kaldırıp. "Bunu içmek yerine dua etsem daha çabuk geçer." diye devam ettiğimde güldü. "Hamileler içinmiş." "Ha? Ne?" merakla sordum. Bu da ne demek oluyordu? Benim meraklı bakışlarımı fark etmiş olacak ki omuzlarını silkti. "Yiğit aldırdı. Selim hamile olabilirmiş." Ben ciddi bir şey beklerken bir anda bunu demesiyle kıkırdadım. "Dalga mı geçiyorsun ya?" dedim omzuna vurarak. Sanki canı acımış gibi kaşlarını çatıp orayı ovuşturdu.

