Şok içinde kalmış bir ben. Üzerimize yürüyen Açelya ve onu tutmaya çalışan diğerleri. "Ya yürü git sapık!" diye bağırdım Alp'in omzuna vurarak. Alp omzundaki hayali tozları silkeleyerek Açelya'ya baktı. "Anlamadım kim kime yürüyor şuan?" "Yürümek dedin de ben yine acıktım ya!" "Ben de şurada kestirsem mi?" "Çocuksunuz siz ya resmen çocuk!" Herkes yine hep bir ağızdan konuşurken bir anda adamın inlemesiyle sustuk. Alp, sanki bunu bekliyormuş gibi yüzündeki ifadeyi sildi ve sanırım onu ilk kez bu kadar sinirli gördüm. Yanına çakmakla yaklaşsam ortalığı aleve verecek gibiydi. "Günaydın pezevenk." dedi yüzündeki sinirli ifadeye tezat olacak bir halde sakinlikle. Adam inleyerek yan döndü ama el ve ayaklarının bağlı olduğunu anlamasıyla çırpınmaya başladı. Cıkladı Alp. "Ama sen hareket

