Elif Yılmaz Hastanedeki uzun ve yorucu bir günün ardından, akşamın geç saatlerinde nöbetçi doktor odamı kontrole geldiğinde artık biraz toparlandığımı fark etti sanırım. Nabzım normale dönmüştü, boğazımdaki ağrı ilaçlarla hafiflemişti ama en önemlisi, gözlerimdeki panik azalmıştı. Hâlâ içten içe titriyor olsam da, en azından vücudum şokun ilk dalgasını atlatmış gibiydi. Doktor, Savaş’a dönerek bir süre benimle ilgili konuştuktan sonra, gözlüklerini çıkarıp notlarına göz attı ve “Eve çıkmanızda sakınca yok,” dedi. “Ancak boğazındaki kesik enfeksiyona açık bir yer, birkaç güne tekrar gelip pansuman yaptırmanız gerekecek. O zamana kadar suyla temas ettirmeyin ve bolca dinlensin.” Savaş başını usulca salladı. “Tamamdır. Ne gerekiyorsa yapılır.” Doktor bir süre daha detayları aktardıktan s

