ALPARSLAN Kerem'in beni toparlamaya çalışması biraz olsun sonuç vermiş evde içmek yerine dışarıda içmeye karar vermiştik. Başımda kendince beni telkin eden şeyler söylediğin sanarken. "Dışarıda Gökçe gibi on tanesi var. Etrafına bak gör. Tanı." Güldüm. Hiçbiri Gökçe değildi olamazdı. Hiçbiri benim yasemin kokulu denizkızım değildi. Onu o kadar çok özledim ki sanki seneler geçmişti yüzünü görmeyeli. Yüzünün her zerresi aklımdaydı. Kokusu hala burnumda tazeliğini koruyordu. Ne yapıyordu acaba? Değmiş miydi beni bırakıp gitmesine? Her gün bana yazdığı mektubu okuyorum. Her satırı ezberimde ama onun ellerinden çıkma o yazıya bakarak okuyorum. Bana yeteneğini söylemesi, bunları nasıl düşünürdü aklım almıyordu. Ben o incinmesin diye öylesine özen gösterirken onun böyle düşüncesizce beni bırak

