“Dünya evine gelini kucakta taşımak mutlu evlilik sırrıymış. Sende kucağımdasın. Demek ki çok mutlu ve ateşli bir evliliğimiz olacak.” Gülay atlayarak indi kucağından: “Iyyh. Çek o yaba gibi ellerini üstümden.” “Bu ellerle sana edeceklerimi hayal bile edemezsin.” “Etmem zaten.” “Çok konuşuyorsun ha sen. Geç içeri. Yuvana hoş geldin.” “Hoş moş gelmedim.” Gülay içeri geçti. Etrafa bakındı. Küçük ahşaptan yapılma bir evdi. Mutfakla oturma odası bir aradayı. Mutfağı küçüktü ama tatlıydı. Oturma bölümünde bir L koltuk bir televizyon vardı. Birde gazla yanan soba vardı. Dağ başında doğalgaz mı var diye düşündü. Serhat etrafa bakındı. Gülay’a dönüp: “Sen bekle ben gaz deposuna gidip gazı açayım.” “Ben korkarım burda.” “Ne ödlek bişey çıktın kızım sende. Bana dayılanan hallerine ne oldu

