Karanlık, hafif bir sis perdesi gibi etrafımı sarmış durumdaydı. Rüya mıydı bu? Yoksa narkozun etkisi mi? Başımın içinde sanki bir deniz dalgalarıyla kıyıya vuruyormuşçasına hafif bir uğultu vardı. Göz kapaklarımın ardından süzülen, donuk bir ışık, beni gerçek dünyaya çekmeye çalışıyordu. Fakat her seferinde tekrar aynı karanlığa doğru sürükleniyordum. Bir ses... Tanıdık bir ses... Batuhan'ın sesi. "Uyan," diye mırıldanıyordu. Bu ses, bu karanlık denizdeki bir can simidi gibiydi. Ona doğru yüzmeye çalıştım, ama bedenim sanki tonlarca ağırlıkla bastırılıyordu. Yavaşça, narkozun etkisi azaldıkça, Batuhan'ın sesi daha belirginleşmeye başladı. Gözlerimi aralamaya çalıştım ama göz kapaklarım ağır bir kurşun gibi hissediyordu. Birkaç denemeden sonra nihayet başardım. Odaklanmam zordu, her şey

