8. Bölüm

749 Words
Nisa : Anlat bakalım naptın. Kokladın mı ablanın çoraplarını benden sonra? Kutay : Ş-şey evet. Sen kadar tatmin etmese de.. Nisa : Niye ki gayet sek*i ablan. Kutay : Ablam olduğu içindir belki. Nisa : Doğru. Bugünkü çoraplarım nasıl? Kutay : Ç-çok güzel... Nisa : E hadi neyi bekliyosun? Kutay : E-emredersin. Kutay, iki eliyle Nisa'nın bileğinden kavradı ve burnunu terli çoraplarına dayadı. Derin derin içine çekerken utançtan hala gözünü kaçırıyordu. Ağır kokulu çoraplarını derin derin içine çekerken Nisa, elinde Kutay'ın hazırladığı viskiyle manzaraya bakıyordu. Kendini bu şehrin patronu gibi hissetmişti. Kutay aşağıda, Nisa'nın tabanlarını derin derin içine çekiyordu. Belli ki bu kokuyu özlemişti. Nisa : Özlemiş misin? Kutay : E-evet kraliçem. Nisa : Aferin, devam et. Kutay çorabın parmaklarına denk gelen kısmı içine çekmeye başladı. Kötü koksa da zevkine zevk katıyordu bu. Uzun bir süre tek ayağını kokladıktan sonra Nisa'nın ayağını bıraktı ve diğerinin bileğini kavrayarak koklamaya başladı. O kokladıkça sıcak hava Nisa'yı yine tahrik ediyordu. Diğer ayağını da onun zayıf sırtına attı. Çorabının terinden Kutay'ın yüzü nemlenmişti, çorabın her santimini koklamıştı. Kutay : Çıkartabilir miyim? Nisa : Çıkar. Bana ver sonra. Kutay, dediğini yaptı. Nisanın bileklerinden narince tutarak çorabını çekip çıkarttı. Ayakları oldukça kızarmıştı, terli görünüyordu. Kutay diğer çorabı da çıkarttıktan sonra nemli çorapları Nisaya uzattı. Nisa da saçından aniden çekerek ağzına soktu iki çorabı da. Kutay'ın biraz canı yandığından inlemişti. Nisa : Koklamaya devam et köle. Kutay'ın ona köle denmesi hoşuna gitmişti. Ağzındaki pis çorapları çiğnerken suratını Nisa'nın iki ayağının arasına koymuştu. Derin derin içine çekiyordu ayaklarının kokusunu. Oldukça terli ve kötü kokuyordu. Boydan boya koklamaya devam etti Kutay. O kokladıkça Nisa da alkolün verdiği rahatlıkla iyiçe yayılmıştı. Kutay, burnunu Nisa'nın parmaklarının arasına sokuyor, kokluyordu peynirimsi aromayı. Tabanlarında burnunu gezdirmeye devam ediyordu. Yaklaşık 20 dakika sonra hala koklamaya devam ederken duraksadı ve ağzındaki çoraplarla boğuk boğuk konuştu. Nisa : Ney anlamadım? Kutay: Yoloyobolor moyom nolor? Nisa : Ah bir saniye. Nisa, Kutay'ın ağzındaki çorapları çıkartmıştı. Oldukça güzel temizlemişti. Kutay : Yalayabilir miyim izninle? Nisa : Yala. Kutay, emri alıp gülümsedi ve Nisa'nın büyük ayaklarını yalamaya başladı. Topuğundan başlayarak topuğunu emerken Nisa zevkten inledi. Bunu duyan Kutay daha büyük şekilde emmeye başladı topuğunu ve tabanını yalamaya başladı. Ağzına gelen tuz tadı onu da tahrik etmişti. Uzun tabanlarını uzun uzun yalayarak temizlemeye devam etti. Nisa, neredeyse sarhoş olacaktı. Viskini bitirmişti. Kutaysa henüz içememişti hiç. Birden fazla parmağını aynı anda emiyordu, dilini parmak aralarına sokuyordu. Baş parmağını ağzına alarak uzun uzun emiyordu. Nisa : Diğeerine geç arrtıkkkk.. Kutay, Nisa'nın bu alkollü konuşmasına güldü ve diğer ayağını kavrayıp aynı hamleleri yaptı. Parmaklarını emdi, tabanını yaladı ve topuğuna geldi. Topuğunda narince dilini gezdirirken bi anda yeniden emmeye başladı ve Nisa zevkten inledi. Gözlerini kapatmıştı. Kutay buna devam etti, terden kızarmış büyük topuğunu dudağıyla emiyordu. Nisa ise zevkten kıvranıyordu. Uzun bir süre emerken Nisa'nın eli bacak arasına gitti. Bunu gören Kutay irkildi çünkü bu kadar ileriye gidebileceğini tahmin etmiyor, istemiyordu. Kutay : N-Nisa? Nisa : İiççerii geçelim Kutayyy. Kutay : P-peki... Nisa, Kutay'ı arkasından itti ve Kutay'ı odasında duvara sıkıştırdı. Nisa, bacak arasını yavaşça Kutay'a yaklaştırıyordu. Kutay, istemediği için başını çevirse de nihayetinde buluşmuştu onunla. Nisa, aynı Emire yaptığı gibi bacak arasını Kutay'a sürtüyordu. Sürttükçe saçından sertçe çekiyor ve inliyordu. Kutay'ın ise sabit durmaktan başka çaresi yoktu. Kot pantolonu yüzüne sürtündükçe canı açıyordu. Nisa aniden kot pantolonun düğmesini çıkarttı ve pantolonunu indirdi. Kutay : N-Nisa h-hay- Nisa aniden suratını bacak arasına yapıştırdı ve iç çamaşırından sürtmeye devam etti. Artık daha iyi hissediyodu ve inleyerek bağırıyordu. Kutay'ın burnuna o kadınsı ağır koku geliyordu ve onu mestediyordu. Nisa'nın gözleri kaymış, son raddede sürterken iç çamaşırını sıyırdı ve Kutay'ın dudaklarıyla burnunu onun v*jinasıyla buluşturarak b*şaldı. Kutay'ın suratına suratına fışkırmaya başladı. Kutay ise suratını çevirse de Nisa sertçe saçından çektiği için onun sularına maruz kaldı. Yaklaşık 10 saniye sonra duraksadılar. Nisa kendini yarı çıplak halde koltuklara bıraktı. Kutay ise yaşadıkları karşısında şok içerisindeydi, suratının her tarafı va ağzı Nisa'nın suyuyla kaplıydı. Saat neredeyse 16 olmuştu. Nisa : Benim paramı ver de gideyim... Kutay : T-tamam. Kutay, cüzdanından 700 lira çıkarttı ve Nisa'ya uzattı. Kutay : Al. Nisa : Teşekkürler. Viski için de sağ ol. Kutay : Çorapların bende kalabilir mi? Nisa : Kalsın sorun yok. Kutay : Sen iyi misin? Nisa : İyiyim. Kutay : Aşağıya kadar bırakayayım mı seni? Nisa : Yok yok. Sen suratını temizle. Nisa zevkten güldü ve ayakkabısını giyerek evden ayrıldı. Yavaşça yürüyerek evin yolunu tuttu. Hala alkollü olduğu için biraz başı dönüyordu. Eve yarım saatte girdi, annesine çaktırmadan hemen banyoya girdi ve duş aldı. Yatağa kendini bıraktı ve uyudu. devam edecek...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD