bc

BEBEĞİMİN BABASI

book_age12+
99
FOLLOW
1K
READ
dark
possessive
love after marriage
mate
drama
comedy
sweet
humorous
serious
Neglected
like
intro-logo
Blurb

"Hey!! Sana diyorum duymuyor musun bana içki ver!!"

Dilim hafif peltekleşmişti çok içmemden dolayı ama umursamadan içmek istiyordum. Hala unutamıyorum , sanki içime yapıştı çıkmıyor acım. Ağlarken barmenin verdiği içkiyi hızlı şekilde diktim kafama. Bir kaç içki isteyip içmeye devam ettim.

" Çok hızlı gidiyorsun şimdiden tamamen mahvolmuş haldesin"

Benimle konuşan kişinin yüzüne bakıyorum ama seçemiyorum çünkü görüşüm berbattı. İçki baya çarpmıştı onun omzuna dokunmaya çalıştım.

"Sanane ister çok içerim ister çok"

Ara ara huçkırığ ağlarken gülmeye başlamıştım kendi kendime.

"Adın ne?"

O sorunca kaşlarımı çatıp düşünmeye başladım

"Adım mı benim adım mı var?"

Konuşmamam tamamen bozukken adam bu halime gülüyor gibiydi ya da tam seçemediğim için kendi uydurmamdı.

"Adını bile hatırlamaz haldesin içmeyi bırak artık"

Elimde ki bardağı alıp uzaklaştırdı.

"Evet belki adımı hatırlamıyorum ama hala şuam acıyor"

"karnın mı?"

Kaşlarımı çatıp başımı eğdim elimi karnımdan göğsümün üstüne çıkardım.

"Hayır buram herşey unuttum belki ama o geçmiyor. Niye geçmiyor ki?"

Yine ağlama başlarken önüme dönmüştüm.

"Kalbini mi kırdılar?"

"Eveeet!!! Çok kırdı kalbimi acıyor"

Ani çıkışından sonra sesimi daha sonra duyulmicak şekilde alçaltmıştım ama o duymuştu çünkü dibimde duruyordu. Eli belimi tutuyor yavaş adımlarla okşuyrodu.

Ani gelen mide bulantısıyla

"Midem"

Ağzımı kapattım konuşamazken beni belimden tutup lavaboya getirdiğin de direk kusmuştum. Boğazım aşırı derece de yanarken o bana yardım edip rahat kusmamı sağlamıştı. Kendimi geri çekip yavaşça kalktım ayağa onun da yardımıyla lavabo çesmesinde elimi yüzümü yıkayıp ağzımı çarkalamıştım. Lavabo mermerine kendimi yaslayıp elbisenin cebinden küçük bir paket çıkardım, karanfil vardı içinde. Bir kaç tane alıp ağzıma attım. Bu bende alışkanlıktı annemden kalma.

"ister misin?"

"hayır kalsın"

Omuz silkip başımı mermer duvara yasladım.

"Burada duramazsın benimle gel"

"nereye gidiyoruz bay yardımcı?"

Hala kendim de değilken saçmalamaya devam ediyordum.

"Çok güzelsin ve seni istiyorum gel benimle daha rahat bir yere geçelim"

Sarhoş halimden faydalanacaktı kendi kendime güldüm.

"acımı geçiricek mi?"

chap-preview
Free preview
-1-
 . "Bebeğin beşiği çam dan Yuvarlandı düştü dam dan Bey babası gelir Şam dan Nennii Nennii, nenni nenni, nenni nenni, nenni bebek oyyy" Masum masum kucağım da uyuyan bebeğime gözlerim dolu dolu baktım. Ben babasız büyümüş annemin ciğerparesi olan Merve'ydim. Annemin vefatı beni mahfetmişti, o yas günüm de ne yaptığımı bilmeden içmiş ertesi gün bir bar da uyanmıştım. Aradan geçen bir ay sonra mide bulantılarımla doktora gittiğim de öğrenmiştim hamile olduğumu. Üstelik kiminle birlikte olduğuma dair hiçbir şey hatırlamıyordum. İlk kez içtim ve son içmişim oldu ve ilk olduğundan mı bilmiyorum, çok içmem yüzünden de olabilir, hiçbir şey hatırlamıyorum. Uyandığım barda ki güvenlik patronlarıyla görüşmeme izin vermedi ve bıkmadan gitmeye devam ettim. Kamera kaydında belki bulurum bebeğimin babasını diye fakat o kadar ketum ki sahibi izin vermedi. Onca zaman bıkmadan gittim her seferinde hüsranla döndüm. Bugün yine gidicektim, nasıl dönerim bilmiyorum ama pes etmeyecektim. "Ayşe gelir misin?" Salona doğru seslendim ve bana çok yardımı olan bakıcı Ayşe yi çağırdım, genç 17 yaşında bir kızdı. Ben 22 yaşında dikiş dükkanı olan biriydim Ayşe ise üniversite hazırlığı telaşındaydı. Ben işletme bitirmiş olsam da annemden kalan dikiş dükkanını ilerletmeyi tercih etmiştim. Annem ve babam severek evlenmişler, aileler vermeyince bunu kaçarak yapmışlar. Yardım isteyebileceğim akrabam varsa dahi etmezlerdi. "Efendim Merve abla?" "Ayşe'm Yaseri uyuttum ben, şimdi çıkıcam 1 saatliğine gelirim hemen tamam mı?" "tamam Merve abla aklın kalmasın ben ilgilerinim bebişle" Ona gülümseyerek baktım, son kez oğluma da bakıp odama geçip pantolon ve kalın mor bir kazak alıp giydim. Çantam ve telefonu mu da alıp evden hızlı şekilde çıktım. Yürürken saçımı da biraz alttan topladım. Nedense kendime özenecek halim, isteğim yoktu. Hala annemin acısı aynı şiddetteydi bir türlü geçmiyordu. Oğlumun ismini babamın adını vermiştim onun gibi mert ve güzel seven biri olsun diye. İsmine yaraşır olsun inşallah benim canım oğlum. Barın olduğu ara sokağa girdiğim de beni gören koruma ya sabır çekti, ee ne yapsın bıktı bir yıldan fazladır gelip gidiyorum. "Merhaba kolay gelsin" "Ya bacım Allah için bir bık artık bit git ya yeter valla bezdim senin sürekli gelmenden!" Bana bağıran korumaya Kaşlarımı çatarak baktım. "Altı üstü kamera kaydına bakıcam benim için önemli anlamıyor musun?! Ne var patronun izin verse de bu işkence bitse?!! Git bir daha sor hadi!" Bana ters ters baktı "Yine gidiyorum ve yine hayır dicek boşa bekliyorsun!" "ben beklerim sen git!" O giderken diğer koruma ile bakıştım. "Bacım kusura bakma da o görüntüler niye bu kadar önemli?" "oğlumun babasını öğrenmem için önemli." Bana şaşkınca baktı hamileliğim ilerlediği zamanlar da gelmemiştim buraya çünkü korkmuştum o halde başıma birşey gelirse kendimi ve bebeğimi koruyamam diye. Giden koruma içeriden çıkınca "Şanslısın izin verdi gel beni takip et " Yüzüm aydınlanırken hızla takibe koyuldum. Barın içinden geçip sol tarafta ki camdan merdivenden çıkmaya başladık. Hem bakışlarım hem de kıyafetlerine buraya ait olmadığım çok belliydi, hangi akla hizmet o gece buraya gelmiştim hala anlamıyorum. Üst kata çıkınca kapıyı kapattı bu sayede daha sessiz bir koridor karşılanmıştı beni. Yavaş adımlarla yürüdüğü odaya doğru yaklaştım. "Bak abimiz sinirli aksi biridir onunla sakın benimle konuştuğun gibi dik dik konuşma!" Sessiz şekilde uyarısına başımı salladım. Kapıyı çaldığın da başka biri kapıyı açıp kim olduğumuza baktı beni baştan aşağıya süzdü. "Silah falan yok değil mi baktın mı?" Koruma bana bakıp döndü "Yoktur merak etme" Kapı daki adam kapıyı girmem için açmıştı. Koruma çantamı tuttuğunda karşı çıkmadan ona verip içeri girdim. Zifiri karanlık bir oda beni karşılarken sadece bir kaç şamdan dan gelen ışık odayı aydınlatıyordu. "Gel bakalım inatçı kız gel" Yaşlı ve gözü keskin bakan masa başında ki adam temkinli yaklaştım. Odanın içi adam kaynıyrodu resmen gözlerim karanlığa alışınca fark ettim. Sağ tarafta ki büyük masaya yaklaşınca yüzümü iyice inceledi. "Nedir derdin niye kamera görüntülerini istiyorsun?" Boğazımı temizleyip "O gün ilk kez içmiştim ve uyandığım da sizin bardaydım. Ben o gün hamile kaldım ve bir oğlum oldu. Babasız büyümüş bir kızım ve aynı şekilde oğlumun da babasız büyümesini istemiyorum. İzin verirseniz o görüntülere bir bakayım" Yalvarır gözlerle baktım adama, o ise sakalını sıvazlayıp, kaşları çatık halde baktı. "Barımda uyandığını söyledin belli ki ilk içip geldiğin yer benim barım değil. Ne belli buradan hamile kaldığın?" "Haklısınız belli değildi fakat bir sahil de içmiştim. O sahile bakan her restoran ve kafenin kameralarına baktım. Geriye sadece burası kaldı, burada olmamış bile olsa buraya giriş saatimi öğrenip başka yerleri araştırmaya gidebilirim. En azından burası beni zan altında bırakmamış olur. " Beni dikkatle dinleyip sakalını sıvazlamaya devam etti. " Peki gel bakalım yanıma hangi tarihi buraya geldiğin gün? " Yanına doğru hafif heyecanla yaklaşırken konuştum. " 10 Ekim 2018" Bilgisayar da tarihi girip kayıtlara baktı. Direk çıkan kayda basıp belli bir saate çekti kaydı. Kayıt oynarken bara savsak adımlarla giriş yaptığımı gördüm. Üstümde siyah elbise vardı cenaze için giydiğim. Gözlerim dolarken k endimi toplamaya çalışarak izlemeye devam ettim. .     .

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

SESSİZ KUĞU

read
7.0K
bc

Leyal -Unutulan Eş (Türkçe)

read
18.8K
bc

Yıldızlar Sönerken | Türkçe

read
3.3K
bc

41 Günlük AŞK Güncellemesi

read
52.0K
bc

MÜHÜR

read
118.6K
bc

İnci Tanesi

read
59.1K
bc

MAVİŞ (1. VE 2. SERİ)

read
2.8K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook