BÖLÜM 27: KÜLLERDEN DOĞAN Avukatın ofisinin adresini not ederken, parmaklarım titriyordu ama sesimde telefonu aradığım andaki o garip, metalik sakinlik vardı. "Yarın saat 10'da uygun musunuz?" diye sordum. Randevuyu aldıktan sonra araba çalışır halde, sadece önümdeki yola bakakaldım. Alp'in mesajı ekranda yanıp sönüyordu. Bir oyuncak... Sadece sıkılmış bir çocuğun, oynadığı eski oyuncağı attıktan sonraki umursamazlığı. Öfke değil, derin, kemirici bir iğrenme yükseldi içimde. Onun gözünde ben buyum işte. Eline düşürdüğü, kullanıp attığı, şimdi ise yenisini arayan bir oyuncak. Ama oyun henüz bitmemişti. Direksiyonu sıkıca kavradım. Arabayı yola sürdüm, ama bu sefer sahil yolundan uzaklaştım, şehrin kalbine, trafiğin anlamsız kalabalığına doğru. Aklımda tek bir hedef vardı: Kendi param. Ç

