KARAHAN ÇİTRA Yatağıma uzandığımda gece yarısını çoktan geçmişti. Zihnimi; Doruk'la yaptığımız görüşmenin anıları doldurdu. Bülent Bey'le bizim Duru hakkında olan konuşmamızdan bir gün sonraydı.. Her şeyi oğluna anlatınca o da doğal olarak sinirle, soluğu benim ofisimde almıştı. Odamın önünden gelen sesleri duyunca; dışarı çıktım, Doruk'un benimle görüşmek için ısrarla asistanımı sıkıştırdığını gördüm. Sibel, Doruk'a randevusuz ziyaretçi kabul edemeyeceğimi anlatmaya çalışıyordu, fakat Doruk ısrarla acilen görüşmesi gerektiğini söylüyordu. Araya girerek; "Merhaba Doruk, hoş geldin." dedim. "Konuşmak istiyorum!" "Tabi ne zaman istersen. Aile her şeyden önce gelir. Ne içersin?" derken odama buyur ettim. "Bir şey almayım." "Sibel, bizi kimse rahatsız etmesin. K

