Bölüm 7: Ayin ve Rüya

850 Words
Karanlık bir ormanın derinliklerinde, ay ışığı ağaçların arasında süzülerek yerde dans eden gölgeler yaratıyordu. Gecenin sessizliği, yalnızca uzaktaki baykuş sesleri ve rüzgârın yaprakları hışırdatışı bozuluyordu. Ormanın bir açıklığında, Alfa Alex büyük bir kaya parçasının yanında duruyordu. İri yapısı ve çevresine yaydığı hâkimiyet hissi, her hareketinde açıkça hissediliyordu. Onun hemen yanında, betası olan Cael vardı. “Kız kolyeyi aldı mı?” diye sordu Cael, sesi dikkatli ama hafif bir tedirginlikle doluydu. Alex, kısaca başını salladı. “Evet. Kehanet döngüsü başladı. Bu, ilk adımı attığımız anlamına geliyor.” Cael, yüzünde memnuniyetle karışık bir ciddiyetle başını eğdi. “O zaman artık beklememize gerek yok,” dedi. “Ayin için hazırlıklara başlayalım. Bu şansı doğru kullanmalısın, Alex. Kehanet yalnızca yol gösterir. Geri kalanı sadece sana bağlı.” Alex, bir an için ormanın sessizliğini dinledi. Gözleri odaklanmış, kasları gergindi. “Biliyorum,” dedi sonunda. “Bu gece Lucy’nin rüyasına gireceğim. Onu etkilemek için elimden geleni yapacağım.” Cael, birkaç adım geri çekilerek alçak sesle bir şeyler mırıldanmaya başladı. Ayinin bir parçası olarak yere dairesel bir şekil çiziyor, ortasına otlar ve tılsımlar yerleştiriyordu. Çemberin çevresine mumlar yerleştirildi ve her biri sırayla yakıldı. Duman, ay ışığıyla birleşerek mistik bir hava yarattı. Alex çemberin içine adım atarken, Cael ona son bir bakış attı. “Hazır mısın, Alfa?” diye sordu, sesi biraz sert ama destekleyiciydi. Alex derin bir nefes aldı. “Hazırım,” dedi. Cael, ayin sözlerini fısıldamaya başladı. Sesi, ormanın sessizliği içinde yankılanıyordu. Ay ışığı daha da parlak bir hâl almış gibiydi ve etraflarındaki hava değişmeye başladı. Çemberin içinde, Alex yavaşça yere oturdu, gözlerini kapadı ve ritmin kendisini sarmasına izin verdi. Cael, son sözlerini söyledikten sonra bir adım geri çekildi ve Alfa’yı izlemeye başladı. “Unutma, Alex,” dedi yavaşça, “kehanet sadece bir rehberdir. Onu doğru okumak ve yönlendirmek sana kalmış.” Alex cevap vermedi. Ritüelin gücü yavaşça zihnini sararken, nefesi düzenli bir şekilde yavaşladı ve sonunda uykuya daldı. *Lucy’nin Rüyası* Lucy, kendini yine o tanıdık rüyada buldu. Ay ışığıyla aydınlanmış ormanda, sessizlik ve huzur hüküm sürüyordu. Yaprakların arasında esen hafif rüzgâr, tenini okşar gibi geçiyordu. Yine yalnız olduğunu sanıyordu, taa ki o, kendini belli edene kadar. Ağaçların arasından Alex belirdi. Adımları sessiz ama kendinden emin, gözleri ise Lucy'ye odaklanmıştı. Alex'in rüyadaki varlığı her zamanki gibi hem büyüleyici hem de tuhaftı. Lucy, içinde tarif edemediği bir çekim hissediyordu. Alex’in gözleri, dolunayı yansıtan kehribar rengiyle parıldıyordu. "Lucy," dedi, sesi ormanın içinde yankılanırken kadifemsi bir tını taşıyordu. "Yine buluştuk." Lucy, bu kez daha farklı bir hisle karşılık verdi. Rüyanın ona sunduğu özgürlük, gerçek dünyadaki çekingenliğini bir kenara bırakmasını sağlıyordu. "Bu rüya mı, yoksa gerçek mi?" diye sordu, sesi hem meraklı hem de ürkekti. Alex ona yaklaştı, aralarındaki mesafeyi kapatarak onun hemen karşısında durdu. Yüzünde çekici hafif bir gülümseme belirdi. "Sen karar ver," dedi. Lucy, Alex’in gözlerine bakarken tüm dikkatini kaybetti. Bu bakışlar, sanki ruhunun derinliklerine ulaşıyor ve onun tüm sırlarını açığa çıkarıyordu. Ama aynı zamanda, ona güven veriyordu. Alex, nazik bir hareketle elini Lucy’nin yanağına koydu. Dokunuşu sıcak ve beklenmedik şekilde rahattı. Lucy, onun bu hareketine karşı koyamadı, ama yine de bir şeyler söyleme ihtiyacı hissetti. "Sen kimsin, gerçekten?" diye fısıldadı. Alex'in gülümsemesi derinleşti. "Ben sadece Alex'im," dedi. "Ama seni tanımak, hissetmek, anlamak istiyorum. Seninle bağ kurmak istiyorum." Lucy, onun sözlerinin anlamını çözmeye çalışırken, aralarındaki enerji giderek yoğunlaşıyordu. Rüyanın atmosferi, çevrelerinde yumuşak bir ışık halesi oluşturmuş gibiydi. Ay ışığı onları sarmalıyor, ormandaki sesler geri planda bir melodi gibi yankılanıyordu. Alex, Lucy’ye biraz daha yaklaştı. "Bu rüya sadece bir başlangıç," dedi. "Sana kendini hatırlatmam gerekiyordu, Lucy. İçindeki gücü ve kim olduğunu..." Lucy, onun söylediklerinin tam anlamını kavrayamasa da, Alex’in varlığına karşı koyamayacağını biliyordu. Onun yanında olmak, bir şekilde doğru geliyordu. Alex, Lucy’nin saçlarına nazikçe dokundu, bakışları derin bir tutkuyla doluydu. "İzin ver," dedi Alex. "İzin ver, sana yaklaşayım." Lucy, içindeki çekimi daha fazla görmezden gelemedi. "Beni neden bu kadar etkiliyorsun?" diye sordu, sesi bir fısıltı kadar alçaktı. Alex, bu soruya cevap vermedi. Bunun yerine, başını biraz daha eğerek Lucy’nin yüzüne yaklaştı. Onların arasındaki mesafe tamamen kapanmadan önce, Lucy’nin dudaklarında bir sıcaklık hissetti. Bu öpücük, sadece fiziksel değildi; derin bir bağ, bir kabul ve aynı zamanda bir keşifti. Lucy’nin içindeki duygular karmaşık ama karşı konulmazdı. Rüyanın büyüsü, onları gerçeklikten tamamen koparmış, yalnızca ikisinin var olduğu bir dünya yaratmıştı. Zaman durmuş gibiydi. Çevredeki her şey sessizleşmiş, yalnızca birbirlerinin nefeslerini duyabiliyorlardı. Lucy, bu anın içinde kaybolmuştu. Alex’in varlığı, onu korkutmak yerine bir şekilde tamamlıyor gibiydi. Lucy, sonunda geri çekildiğinde, Alex’in gözlerine baktı. "Bu… neden bu kadar gerçek gibi?" diye sordu, sesi hala şaşkınlıkla karışık bir haldeydi. Alex, hafifçe gülümseyerek yanıtladı. "Çünkü bu gerçek, Lucy," dedi. "Ama bunu henüz anlayamayacaksın. Zamana ihtiyacın var. Ama şunu bil ki, senin için buradayım." Lucy, onun sözlerini tam olarak anlayamasa da, kendini onun yanında güvende hissediyordu. Ama aynı zamanda bu rüyanın, gerçek dünyasında ne gibi bir anlam taşıyacağını merak ediyordu. Alex, ona bir kez daha nazikçe dokunarak, "Şimdi uyan," dedi. "Ama beni unutma." Lucy, gözlerini açtığında, kendini odasında buldu. Kalbi hızla atıyordu, nefesi düzensizdi. Alex’in rüyadaki varlığı, gerçek dünyada bile yankılanıyordu. Bu rüya, onu derinden etkilemişti. Ama şimdi asıl soru şuydu: Alex kimdi ve neden onu bu kadar etkiliyordu? Bu sorunun cevabını bulmadan, onu aklından çıkaramayacağını biliyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD