tanıtıcı bölüm...

630 Words
Nuran hanım sabahın erken saatinde hazırlanmış aynı bahçedeki yan komşusu olan eltisinin kapısına gelmişti. Dört katlı evin Ali Demir yazılı ziline basıp açılmasını beklerken içi kıpır kıpırdı, bu durumu bedenine de sirayet etmiş gibi kapının açılmasını yerinde kıpırdanarak bekliyordu. Üst kata çıkıp Şeyma'nın hazırlanmasını beklerken Emine hanımla ayaküstü sohbet etti... "Eee Emine sultan sende kaynana olacaksın haa?" "Senin ipinle kuyuya iniyoruz ama hadi hayırlısı." "Torunları kucağına alınca hatırlatırım bu dediğini amaaa..." "Ben kızı aldım da torun kaldı... Beni heveslendirmeye çalışma Nuran, oğlumu biliyorum ben, Sadece ben de değil... O eşek kafalının inadını bilmeyen mi var?" "Bu sefer başka yengee, bana güven... Yiğit bey yengesini tanımadı... Ona öyle şeyler yapacağım kii, kendini nikâh masasında bulacak." "Hayırlısı Nuran... Hayırlısı... O kız üzülecekse olmasın." Şeyma gelirken konuşulanları duyduğu için annesinin boynuna sarılıp, "Anneciğim herkesin kefil olduğu oğluna azıcıkta sen güvenir misin lütfen. Abim sevmese de karşısında ki kişiyi üzecek biri değil. Tamam mı?" E: "Ben de ondan korkuyorum yaa... kızım sen sevilmemek ne demek biliyor musun? Dayağın acısı iki üç güne geçer de ruhun acısı yakıp kavurur insanı..." "Aman da amaaann... Abart!.. Zorla evlendirmiyoruz zaten merak etme, sen arkamızdan oku üfle... Dua ordularını gönder yeter." ~~~~~~•~~~~~~• N: "Kız Şeyma heyecanlı mısın?" "Aayyy yengee hemde nasıl, bak nasıl titriyorum." "Bana bak, kıza belli etme haa, Hatice'nin yaptığını yaptığını yapmayalım... Bak bütün mahalle sözlenmelerini beklerken ne oldu..." "Haklısın yenge ama Yusuf abi nasıl beğenmedi anlamadım..." "Kızım nasip nasiiippp... Nasibinde olan çirkin de olsa güzel gelir, nasibinde yoksa dünya güzeli de olsa çirkin gelir." "Bakalım abime nasıl görünecek." "Sen ne yapacağını anladın değil mi?" "Anladım anladım merak etme." "Bana bak, alacağın dantelli güpürlü cicili bicili şeyler olsun... dekolteli falan...Erkekler sever öyle şeyleri." "Yeeenngee var yaa senden korkulur haa." "Ne var kız abini everelim de sıra sana gelsin işte." "Sahi mi yenge, bana da yapar mısın?" "Yaparım tabi kız. Aaa...Hele bi önün açılsın daa..." ~~~~~~•~~~~~~• Yeni ve diğerlerinden daha sevecen davranan arkadaşım Şeyma ile amcasının karısı Nuran abla "nisan ayının en sıcak gününe denk geldik madem kendimizi dışarı atalım" der gibi bize gelmişti. Annem bahçede onları karşılamış tek başına yukarı çıkıyordu. "Hîranur..." "Efendim anne." "Kızım, Nuran bir şey istedi ben yok diyemedim... İstersen hasta diym." "Anne sen gitmemi istiyor musun?" "Yaaaniii, söz vermiş bulundum..." "Tamam annecim sorun değil... Hazırlanıp geliyorum." ~~~~~~•~~~~~~• Şeyma ile durağa giderken Yusuf'un biriyle arabanın önünde konuştuğunu gördüm. Şeyma'nın koluna girip, "Şeyma lütfen, teklif ederlerse binmeyelim." diyerek arabayı kasdettim. Şeyma sesiyle "hı hı." diyerek kabul ettikten sonra ikiliye selam verdi. "Merhaba?" "Merhaba ne kız adam akıllı selâm versene." diyen Yusuf'a, "Abiii duran kişiye selam verilmez. Sizin bize vermeniz lazımdı. Vermediniz diye merhaba dedim." deyip açıklama yapınca Yusuf, "Kusura bakma hocam, unutmuşum." diyerek karşılık verdi. Ş: "Estağfurullah abii." Kuzey: "Dalga geçme kızla Yusuf..." Y: "Yaa ciddiyim ne dalgası... Sen kaç yıldır medrese de eğitim görmedin mi kızım. Hocasın işte." Ş: "Öyle olsun." K: "Naber nasılsın?" Ş: "İyiyim... Aynı..." K: "Kurs bitti mi?" Ş: "Bizde kurs mezarda bitiyor, okyanustan bir damla aldık şimdi sıra vermede." K: "İcazetini aldın mı?" Ş: "Yok, Haziran'da inşaallah... Azize teyzeyi de çağıracağım." K: "Şimdi ben sana bi ayet sorsam devamını getirebilir misin?" Ş: "Elhamdülillah ben getiririm de sen doğru olup olmadığını bilir misin?" K: "Aşk olsun... Üzüldüm... Abinle yaptığımız gibi yapacaktım... Ben telefona bakıp soracaktım sen devam edecektin." Ş: "Tamam tamam affen... Sen nasılsın Yusuf abi." Y: "İdare ediyoruz hocam..." Ş: "Estağfurullah abii..." Y: "Sen nasılsın Hîranur?" Ne güzel üçü konuşuyordu "nereden bana döndü bu" diye düşünsemde titrediği mi belli etmeden, "İyiyim." dedim. Y: "Nereye gidiyorsunuz, bırakalım?" Ş: "Sağol abi. Ufak bir işimiz var... Annelerimiz süresiz izin verdiği için gezerek yapmak istiyoruz." Y: "İyii, gezin bakalım... Görüşürüz Hîranur." Diğerlerine göre tek ben varmışım gibi söylemiş olsa da gezmemden dolayı trip atar tonda vurgu yaptığını farketmiştim... Onlar arabaya binip giderken bizde durağa yürüdük.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD