Herkes bana bakarken Ahu teyze sırtıma vurup Ardil'e kaşlarını çatarak baktı. Ardil ise rahat bir tavırla çatalını salatalığa batırıp ağzına attı.
Kendime geldiğimde herkesten özür diledim mahcubiyetle. Yanaklarımın kırmızıya kestiğine o kadar emindim ki. Allah'tan insanlar uzatmadan kahvaltıya devam ettiği için bende iki lokma yiyebildim.
Kahvaltıdan sonra çantamı almak için odama çıktım. Ne garip bir hayat ama. Şimdi bir kocam ve yatak odam vardı. Başıma gelenlere hala inanmak istemiyorum. Keşke hepsi bir kabustan ibaret olsaydı.
Odama geldim ve çantamı kontrol ettim. Telefonumu da çantama koydum ve spor ayakkabılarımı giyinmek için berjere oturdum. O sırada kapı açıldı. Gelenin kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdım. Ardil kapının girişinde bana bakıyordu. Ama gözlerinde ki koy
