Odamda sıkıntı patlayarak otururken kapı açıldı ve Yiğit ağabeyim içeri girdi. Kenardaki sandalyeyi çekip karşıma oturdu. Fazla sakin görünüyordu. "Afet, Barış'ı seviyor musun yoksa sadece gönül eğlendirmek için mi takılıyorsun?" Sakinliği korkutucuydu. Dizlerimi karnıma topladım ve peluş ördeğe sarıldım. "Seviyorum." dedim sessizce. Eli bıyıklarına uzandı ve üzerinde gezindi. "Bir kez soracağım bana cevap vermeden iyi düşün. Daha sonra kararını değiştiremezsin, kabul etmem." Başımla onayladım. "Barış ile olmak istiyorsan evleneceksin ya da bir daha görüşmeyeceksin. Karar senin." Gözlerim hayretle kocaman açılmıştı. Kafayı mı yemişti? Öylece evlen ne demekti? Tamam, Barış'ı seviyordum ama o ne düşünüyor bilmiyordum ki? Ben onunla evlenmek ister miydim? Lanet olsun isterdim. İçten

