LEYLA
“Sakın sesini çıkarma!” dedim kucakladığım Paspas’a. Kapıya doğru yürürken parmak uçlarımla gidiyordum. Tam kapıyı açmıştım ki…
“Miyavvv!”
“Nereye gidiyorsun?” diye anında ensemde bitti Laden. Yemin ederim karnındaki velet yüzünden, iki kişilik duyuyordu bu kız!
“Seni kurtaranda zaten kabahat!” dedim Paspas'ı yere bırakıp.
“Yukarıya çıkacaktım.”
“Geç şöyle,” diyerek koluma girdi. “Kahve yapıyordum.”
Evden kaçmak için en uygun zamandı ama kaçamamıştım. Dilek anne ile Nazenin, Fikret babamı da peşlerine takıp market alışverişine gitmişlerdi. Alp şirketteydi.
Pars ile Sarp ise iki gündür üst kata kapanıyor, bir işler çeviriyordu.
Kendimi Karamürsel sepeti gibi hissediyordum. Pars akşamları yemekten sonra beni kucakladığı gibi üst kata götürüyor, sabahları ise tekrar kucakladığ
