LEYLA “Hiç trip atmasını da beceremiyorsun!” dedi Ömer karşıma otururken. “Yemin ederim belasını arıyor.” Yanımda oturan kocam homurdandı. İkisinin kuma gibi atışıp durması bana hala komik geliyordu. Laden ile Ömer, evlilik arifesinde olsa anlardım da, hamileydi be hamile! Alan almış, veren vermiş, nur topu gibi hamile kalmış, neyin davasını güdüyorlardı hala? “Etrafımda trip atacak kimse olmayınca öğrenemedim Ömer abicim, kusura bakma artık!” Ömer'in suratı düştü. “O anlamda dememiştim, kusura bakma!” derken oldukça mahcup görünüyordu. Aslında ben de o anlamda dememiştim. “Yüzünü sallandır diye demedim. Beni abin kabul et deyip hava atacağına, işin sanatını öğret Ömer abicim!” “Karımdan uzak dur,” dedi Pars. Beni kolunun altına alırken gözdağı verdiğini sanıyordu. “Elinde bir bidon

